Şamasas ve Eğitim İş Temsilciliği üyeleri hükümetin ücretler konusundaki yaklaşımına karşı tepkilerini temsilcilik önünde açtıkları pankart ve basın açıklaması ile dile getirerek kamuoyu oluşturma yoluna gitti. Temsilcilik adına Başkan Şamasas basın açıklamasında şunları söyledi: “ Markette, manavda, pazarda, 5 TL olan ürünün fiyatı TÜİK verilerinde 1 TL olarak gösterilmiştir.
Markette, pazarda gıda ürünlerinde fiyat artışı son bir yılda %30’ları buldu. Son bir yılda doğalgaza %34, elektriğe %33 oranında zam geldi.
Açıklanan enflasyon oranı ile yıl boyunca yaşanan zamlar ve harcama oranlarındaki düşüş karşılaştırıldığında, gerçek enflasyonun %14,6’lık orandan daha fazla olduğu hemen herkesin malumu.Açıklanmış olan oran çalışanların, emeklilerin, asgari ücretlilerin gerçek enflasyonunu yansıtmamakta, bu oran sadece iktidarın istediği oranı yansıtmaktadır. TÜİK verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler dahi gerçek enflasyon oranlarının bu olmadığına kendileri deoldukça iyi biliyor.Açlık sınırı son bir yılda %19 artarken, memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına yüzde 7.36, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına da yüzde 8.36 oranında zam geldi. Bu yılda TÜİK’in çarpıtmaları sayesinde memur ve emekliler, açlık sınırının altında bir zam artışına mahkûm edildi. TÜİK, memurun ve emeklinin maaş zammına adeta el koydu.Yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla geçinemeyen vatandaşlar, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlandılar. Vatandaşlarımızın bankalara olan borcu 834 milyar TL’yi aşmış durumda.İktidar böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha emekçilerin sırtına yüklemiştir.İktidarın ekonomik kriz ve pandemi salgınının ağır şartlarında asgari yaşam mücadelesi veren kamu emekçilerine, emeklilere ve işçilere acı reçete dayatmasını kabul etmiyoruz.Enflasyonun %14,6 olduğu, asgari ücrete %21,6 oranında zam yapıldığı bir ortamda kamu emekçilerinin maaşları %3+4,37 oranı ile sefalet koşullarına mahkûm edilmesi en hafif tabirle vicdansızlık ve adaletsizliktir.Açlık sınırının 3 bin 146 lira yoksulluk sınırının 11 bin 186 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını reva görmeye hakkı yoktur.Pandemi ile artan hayat pahalılığını görmezden gelen yetkili sendika, geçtiğimiz “toplu sözleşmede” Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile 2021 yılı için %3+3 oranında maaş artışına mahkûm etmiştir. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Memur maaşları erimekte alım gücü düşmektedir. Memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir.TÜİK, sepet oyunlarıyla enflasyonu eksik hesaplayarak, kötü ekonomi yönetiminin yol açtığı yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödetmektedir. Halkın; çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 29,9’dur.” dedi KAMU EMEKÇİSİ, EMEKLİSİ VE AİLELERİNİ NASIL SEVİNİR? Şamasas, milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve ailelerini sevindirecek ve her dönem yaşanan kayıpların giderilmesini sağlayacak koşulları şöyle sıraladı:“İktidar ve TÜİK, enflasyonu gizleyen anlayışını ve sahte verilerle açıklanan oranları terk etmeli.Kamu çalışanlarımızın kayıpları telafi edilmeli, toplu sözleşme masası yeniden kurulmalı ve memurlarımıza ek zam verilmeli.Kamu emekçilerinin sadece satın alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam yapılmalı.Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %7,37 olarak ilan edildiği anlayış terk edilmeli memurun aldığı %3 oranlı sefalet aldatmacasında vazgeçilmeli.Emekçilerin; temel ekonomik sorunları arasında yer alan işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı, yoksulluk, yüksek borçluluk gibi sorunlara kalıcı çözümler için kamucu politikalara dönülmeli.Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı.Vergi dilimleri 15’ten yüzde 10’a düşürülerek sabit tutulmalı.”diye ifade etti.