İlimiz merkez Yenice köy yolu üzerinde Kenbağa mevkiinde 22 ha büyüklüğündeki Çankırı Kent Ormanının hizmete girmesi Çankırı’da farkındalık yaratacağı düşünülerek sevinçle karşılanmış, kent ormanı ile Çankırı’nın şehir gibi şehir olmaya, uygarlığa bir adım daha yaklaşacağı düşünülmüştü. Stresli çalışma ortamı, yoğun trafik, artan betonlaşma, gürültü, hava kirliliği gibi kent yaşamının olumsuzluklarından dolayı insanlar doğal ortamları daha fazla arar hale geldiği günümüzde, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2003 yılında başlatılan, biri Çankırı olmak üzere 63 noktada oluşturulan proje ile kent yakınında veya bitişiğindeki ormanlık alanlar kent ormanı şeklinde düzenlenerek insanların doğa ile baş başa kalacakları ortamların oluşturulması amaçlanmaktaydı. Ormanların, insan ruh ve beden sağlığında olumlu etkileri küçümsenmeyecek düzeyde olduğu tartışılmaz. Kent ormanlarının amaçlarını; insanlara sağladığı sosyal ve psikolojik işlevleri, açık alanda egzersiz yapma, bedensel ve ruhsal dinlenme, sosyal çevre edinme, betonlaşmış ev ve iş ortamından uzakta kendini daha özgür ve daha araştırmacı hissederek doğa hakkında pek çok şeyi öğrenme ve keşfetme olarak sıralayabiliriz.Çankırı Kent Ormanının açılış törenine katılanlar hatırlar; oturma grupları, yağmur barınakları, seyir terası köprü, yürüyüş yolları, çocuk oyun parkı, spor alanı, zürafa, köpek, kaplumbağa gibi çeşitli hayvan maketleri, çekme halatı, gıcındırak, denge aleti ile adeta yaşam alanı olarak hayata geçmişti. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmada sağlıklı bir toplum için kişi başına en az 9 m2 yeşil alan düşmesi tavsiye edilmekte. Çankırı Kent Ormanı yaklaşık 33 ton karbon depolama özelliğine sahip olup, Atmosferdeki 121 ton karbondioksite karşılık çevreye katkı sağlama özelliğine sahip adeta oksijen deposu.Bitmedi; karaçam, meşe, karaçalı, badem, sedir, iğde, kekik, festuca, ayrık, yabani korunga, geven, sakal otu ve üçgül gibi çeşit çeşit ağaç barındırmakta olup, atmaca, keklik, şahin, karga, bülbül, doğan, karatavuk, serçe, tilki, sincap, tavşan, ağaçkakan, fare, köstebek, kaplumbağa ile spor yaparken halkımız doğal hayatla iç içe olacaktı. Ancak bütün bunlar artık hayal…Girişteki tak yıkılmış, hayvan figürleri yok olmuş, ormanlık alanı plastik, cam şişe, poşet torba, kâğıt artıkları basmış, yasak olduğu halde araç lastiği yetmiyormuş gibi bolca ocak yakılmış. Hayvan maketlerinin yerinde yeller esen Kent Ormanında ağaçlar acımasızca tahrip edilerek adeta katliam yapılmış. Ailece, gruplar halinde yürüyüş yapılacak, parkında çocukların oynayacağı yaşam merkezi olmaktan uzaklaşmış kent ormanı ürkütücü görüntüsü ile korku filmlerini andırır hale gelmiş desek abartmış olmayız.Devletin her tesisinin başına bekçi koymasını bekleyemeyiz. Kaldı ki, karşılıklı güvenden kaynaklanan evinin kapısını kilitlemeyen nesilden gelen bizler çağ dışı zihniyetle ne hale geldik! Çare; eğitim, eğitim, yılmadan eğitim.
YAŞAM
21 Mayıs 2018 - 08:10
Güncelleme: 21 Mayıs 2018 - 11:25
Biz adam olmayız!
“Devlet malı deniz yemeyen domuz” demişler... Domuz olmak için illâ devlet malı yemek şart değil, devlet malına verilen zarar domuzluk değil de nedir?
YAŞAM
21 Mayıs 2018 - 08:10
Güncelleme: 21 Mayıs 2018 - 11:25