Eğitim-Bir Sen Genişletilmiş İl Divan toplantısı Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum’un katılımı ile dinlenme tesisinde gerçekleştirildi.Toplantıya Milletvekili Hüseyin Filiz, AK Parti İl Başkanı Celal Kaman, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Potukoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yazıcı ile sendika il ve ilçe teşkilatları katıldı.Çankırı İHH temsilcisi Hasan Kale’nin çalışmalar ve 'İyilikte Yarışan Sınıflar' projesi hakkında sunumu ile başlayan toplantının açılış konuşmasını Eğitim-Bir-Sen Çankırı Şube Başkanı Kasım Karatekin yaptı.1300 ÜYE Karatekin, Çankırı’da üye sayısının bin 300’ü aştığını; insan, emek, demokrasi eksenli sendikacılık anlayışıyla eğitimcilerin güçlü sesi olduklarını ifade ederek, “Değişime ve gelişime açık yenilikçi bir anlayışa sahibiz. Bu güne kadar çözüm odaklı bir sendikacılık yaptık. Dik durduk ama dikleşmedik” diye konuştu.Konuşmasında ‘İyilikte Yarışan Sınıflar' projesine de değinen Karatekin, her zaman mazlumun ve mağdurun yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini, Dünyanın neresinde bir mazlum varsa hep yanında bulunduklarını söyledi. Karatekin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında oluşan tahribatın biran önce giderilmesi, kamuya sızmaların bertaraf edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “FETÖ ve diğer terör örgütü mensupları ihraç edilirken, söz konusu örgütlerle ilişkisi olmayan kamu görevlilerinin mağdur edilmemesi için kılı kırk yarmak gerektiğini söylüyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi, defalarca dile getirdik. Kamudaki FETÖ mensuplarının, destekçilerinin tespiti ve tasfiyesine ilişkin faaliyet ve kararlarda, bu yapıyla ilişkisi bulunmayan tek bir kamu görevlisinin dahi bulunması, hem adalete olan inancı hem de kamu vicdanını zedeleyecek. Haklarında bir şekilde kamu görevinden ihraç kararı verilen masumiyeti açık ve kesin olan kamu görevlilerinin göreve iadesinde süreç hızlı işletilmelidir" şeklinde konuştu. FİLİZ’DEN TAM DESTEKMilletvekili Hüseyin Filiz yaptığı konuşmada, ülkemizin içinden geçtiği sürecin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğitim Bir Sen’in bana göre görevi; güvenlik güçlerimiz, ordularımız gibi görev yapması yani, eğitim alanında eğitim orduları. Davası olmayan bir insanın Eğitim Bir-Sen içerisinde olmaması gerekiyor. Bu dava; bir hak davası, memleket davası, Müslüman Türk milletinin haklılık davası, Müslüman Türk milletinin Ortadoğu’daki mazlumlara sahip çıkma davası. Bu davayı sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Partinin, Hüseyin Filiz’in davası olarak görenler vallahi hata içinde... Bu dava küçük bir dava değil. Millet yok edilmek isteniyor. Davamıza layık olan insanı bir yere getirmek bizim için ev ödevi. Layık olan her kardeşimizin asla ve asla ezilmemesi, mağdur olmaması için siyaset olarak sonuna kadar arkasında olacağız. Memur Senlilerin de haklı olan siyasetçiyi, davasına bağlı siyasetçiyle FETÖ’cüyü ayırt etmesi gerekiyor. Geçmişte çektiğimiz ıstırapları hep beraber görüyoruz. İnsanlar yanılabilir, yanılmayacak rabbimdir. Yanılmanın da bir sonu, bir sınırı olması lazım. Memur-Sen süzgecinden geçerken bunlara dikkat etmeniz lazım” ifadelerini kullandı.“EĞİTİMDE İYİ, ÜNİVERSİTEDE GERİYİZ”“Çankırı’da eğitiminde okullaşma oranı olarak Türkiye’de ilk 5’inci sıraya giren yatırımlara imza attıklarını”ifade eden Filiz, üniversite konusunda geri kaldığımızı belirterek ,“Üniversite konusunda çok acı ve çok kırık bir karneye sahibiz. Bu gün Karabük Üniversitesindeki öğrenci sayısı 70-80 bin, Kırıkkale’de 80 bin, Düzce’de 80 bin, Kastamonu’da 30 bin, Çankırı’da 10 bin öğrenci sayısı daha yeni 13 bin oldu. 3 bine yakın öğrenci kalacak yer bulamadığı için kaydını dondurdu ve gitti. Niye böyle hatalar var?.. Hatalar zincirini saymakla bitmez. Bir defa üniversitenin kampüs yeri yanlış seçilmiş. Esnafımızın o günkü siyasetimize yoğun baskı yapması, o günkü siyasetin de risk almak istememesi üniversiteyi oraya götürdü. Şimdiki kampüse 70-80 bin öğrenci gider mi? Gitmez... Zaten seçilen yer de kaymalar var. O günkü siyasetin, küçük düşünen esnaf zihniyetini aydınlatması ve o zihniyeti bertaraf etmesi lazımdı. Esnafımız şimdi de şikâyetçi. Öğrencinin Çankırı’da kalması için arsa üreterek, yurt ihtiyacını karşılamak için hiç adım atılmadı. Ankara’daki, Çankırı’daki hemşehrilerimiz kapılarımızı yurt yapmak için zorlamış. İlimizde pansiyon da yok! 80 ilden, Bakanlarımızın bizden yurt talebi oldu, yerine getiremedik. Yurt olmayınca da öğrenci gelmedi. Üniversite’deki öğrenci sayımız Çankırı nüfusunu geçebilirdi. Bu bizim için acı bir yara, biz siyasetçiler için de kara bir leke olarak dursun” sözleri ile eleştirilerini sıraladı. “İŞSİZLİK SIFIRLANDI”Filiz, Ankara yolunda ikinci bir üniversite yapmayı düşündüklerini, Ankara’ya yakın olmanın avantajını kullanmak istediklerini vurguladığı konuşmasında “Butik üniversite gibi. OSB’nin önü ne kadar açıksa, üniversitenin de önü o kadar açık olması lazım. Yakınkent OSB’ye Kırıkkale’den 6 otobüsün geliyor. Ankara ve Kalecik’ten insanlar çalışmaya geliyor. 1500’e yakın insan çalışmaya başlayınca Çankırı’da işsizlik sıfırlandı. Yakın illerden işçi almaya başladık. Göç şimdi kendiliğinden geri çevrilecek” diye konuştu.“ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİ SIZLAR”FETÖ ve PKK dış güçlere hizmet ettiğini söyleyen Filiz, “PKK ilimize giremedi, engelledik ama FETÖ’yü engelleyemedik, içimize kadar girdi. Bu terör örgütlerini bitirmemiz lazım. Bize dar zamanda, sıkıntılı zamanda adam lazım, iyi zamanda herkes iyi. Mağdur edebiyatına falan kanmayalım. Mağdur edebiyatı şehitlerin üzerine çıktığı zaman vallahi şehitlerimizin kemikleri sızlar. Mağdur falan yok kardeşim!.. Merkeze şehitleri yerleştirin, esas mağdur şehitlerimizin yakınları. Yanlışlık yapılmış olabilir, biz o yanlışları düzeltiriz. Zaten bu konuda hukuk çalışıyor, göreve geri dönmeler var. O ayrı mesele. Her şeyin vakti ve saati var. ‘Gecikmiş adalet adalet değildir’ ama öyle bir adalet gelecek ki; hesabını veremeyecek bir tane adam kalmayacak. Bu konularla ilgili her gün yeni bir şeyler yaşıyoruz. Bunları temizleyeceğiz. Müslümanlık sömürüsü yaparak Anadolu aslanlarının paraları ile Clinton’a yardım etti, Müslümanların silahları ile Müslümanları bombaladı. Bunlar Müslüman falan değil! Onlar eğer Müslümansa ben Müslüman değilim! Öyle bir Müslümanlık yok! İçeri girenlerin mağduriyetini öne sürerek işi sulandırarak mağduriyete doğru götürürseniz 250 şehidimizin kemiklerini sızlatır, ailelerini incitirsiniz. Birisi evladını şehit vermiş, birinin oğlu öğretmenlikten açığa alınmış. Bir düşünün bakalım.Terörle halledemediklerini şimdi ekonomiyle halletmeye çalışıyorlar. Bizim Türkiye’mizi karıştırmak istiyorlar. Hep beraber ülkemize sahip çıkacağız.” şeklinde konuştu.“ÜLKEYİ SİYASET YÖNETMİYOR”Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum ise sendikacılığı sokağa, kaldırım taşına, polisin biber gazına mahkûm etmediklerini ifade ederken “Bugün akademik, kültür, sosyal sendikacılığı konuşuluyorsa bu Eğitim Bir-Sen’in yaptığı sendikacılıktadır. Nerede olduğumuzu, nerede emek, gönül verdiğimizi bilelim, yarına dair sorumluluğumuzu bilelim ki, temsilimizi bu şekilde yapalım. Sendikacılığın bize yüklediği sorumluluğu hepimizin bilmesi gerekiyor. Sadece kuruş sendikacılığı değil, beraberinde duruş sendikacılığı yapıyoruz" şeklinde konuştu.Olçum "Ülkeyi hala siyasetin yönettiğini düşünmüyorum. Ülkeyi bürokrasi yönetiyor. Bürokrasimizi sivilleşemediğimiz sürece ne büyük Türkiye, ne güçlü Türkiye, ne yeniden büyük Türkiye ideallerimizden bir şey olmaz" dedi.“15 Temmuz’dan sonra birçok açığa alma ve ihraçlar olduğunu hatırlatan Olçum, “Bir zalimi cezalandıracağın zaman bir mazlum üretirsen, bu insanların gözü mazlumu görür kusura bakmayın... Birileri diyor ya ‘mağdur edebiyatı yapmayın’. Kusura bakmayın yapacağız. Bu edebiyat değil, bunun adı mağdura, mazluma sahip çıkmak. Bizim görevimiz de bu. Kimse bizim duruşumuzu test etmeye kalkmasın. Açığa alınmaları Milli Eğitim Bakanlığı illerden daha iyi yürütüyor. Şu anki sıkıntı bu. Bakanlığın açığa almaları ile ilgili pek bir şey kalmadı. Açıkta bekleyen çok sayıda kitle daha çok valiliklerin açığa aldığı. Bu konularda da görüşmelerimizi yapıyoruz” diye konuştu.Olçum İHH’nın “Yetim Kardeş” projesinin Eğitim Bir-Sen’deki temsilcisi olduğunu, Türkiye genelinde 24 bin yetime sahip çıktıklarını, sayıyı artırmaya devam etmeleri, kendilerine yetim kardeş hedefi koymaları gerektiğinin altını çizerken şunları söyledi:“Çankırı’da 1350 üyemiz var. 154 devlet okulu var. Ama maalesef Çankırı’daki yetim kardeş sayımız 33. En azından 154 okulda 154 yetime bakalım. Çok rahat bakabiliriz. Her okul bir çocuğa bakabilir. Her öğrenciye 50 kuruş düşmemekte. Bizim komik olarak gördüğümüz 50 kuruş, 1-3 liranın toplamda 100 lira olarak bir yetimin hayatına nasıl dokunduğunu arkadaşlar gösterdi. Bu konuya eğilmenizi özellikle istirham ediyorum."Toplantı soru-cevap bölümü ile sona erdi.
EĞİTİM
05 Aralık 2016 - 07:36
Eğitim Bir-Sen Genişletilmiş İl Divanı toplandı
Filiz “Üniversitede karnemiz kırık”
EĞİTİM
05 Aralık 2016 - 07:36