Hububatta gümrük vergisinin indirilmesi ile alakalı makamında basın toplantısı düzenleyen Gamzeli Çankırı çiftçisinin yaşadığı sıkıntıları dile getirdi, “Bu kadar üretim yapmamıza rağmen çözülmesi gereken sorunlarımız da bulunmakta. Çankırı’da Ticaret Borsası satış salonunun olmaması ürün satışlarımızın düşük gerçekleşmesine yol açmakta, Çankırı çiftçisi üç beş zahirecinin kendisine vereceği fiyata mahkûm edilmekte. Kızılırmak ilçemizde ise Borsa Satış Salonu açılmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamakta” diye konuştu.
VERİM DÜŞÜK
İlimizde ve bölgemizde 2016/2017 üretim döneminin başında, yağışların yetersiz kalmasının verimi önemli ölçüde etkilediğini, geçen yıl dekarda 400-500 kilogram buğday alınan
arazide buğday veriminin bu yıl 200 kilogramın altında kalacağını tahmin ettiğinin altını çizen Gamzeli, “Bu olumsuz durumu bertaraf etmek üzere merkez köy muhtarları ve üreticiler olarak kuraklık başvurusu yaptık. Bir diğer sorunumuz hasadın Güney illerine göre gecikmesi. İlk hasat Güneydoğu ve Akdeniz bölgesinde yapılıyor. Bu bölgelerde buğday, kilogramı 1 lira 15 kuruşa kadar çıkan fiyatlarla alıcı buluyor. Ayrıca bu bölgeler yılda iki sefer ürün alabiliyor. İç Anadolu Bölgemizde böyle bir imkân söz konusu değil. Onlar yılda iki ürün alırken, İç Anadolu’da yağışların yetersiz kalmasının bir sonucu olarak, kıraç yerlerde iki yılda bir ürün ancak alabiliyoruz. Üstelik sulanan güney illerindeki verimle bölgemizdeki verim karşılaştırılamaz bile iki-üç kat verim farkı var. Bölge üreticilerimiz desteklere çok daha muhtaç durumda. Bu sorun çözülmeli, kıraçta üretim yapanlara belli ilave destekler verilmeli. Hasat yoğunlaştıkça buğday fiyatı önemli bir oranda düşüyor” şeklinde konuştu.
ÇİFTÇİYE BİRŞEY KALMIYOR
Gamzeli, gümrük vergi indiriminin de etkisiyle buğday ve arpa fiyatlarının 78 kuruşa
kadar indiğini, bu rakamların ortalama maliyeti ancak karşıladığını belirterek “İşin ilginç bir yönü ise, buğday ve arpa fiyatlarındaki düşüşe rağmen yem fiyatlarında herhangi bir düşüş söz konusu değil.
Çiftçi kesimi olarak tarladan markete 6 kata varan fiyat artışlarından mağduruz. Geçen sene 2 lira 80 kuruş ile 3 lira 20 kuruş arasında elden çıkardığımız nohut, bazı aracılar tarafından stoklanarak 3 ay sonra tüketiciye 10-14 liraya varan fiyatlarla satılıyor. Aynı fiyatlara çiftçimize de tohumluk satılması işin bir başka yönü. Gümrük vergilerini indirmeden önce yapılması gereken belli. Bu fiyat farklarını düşürmek için tedbirler alınmalı. Bir başka sorunumuz banka borçlarımız. Bu borçlar üzerimize önemli bir finansman yükü getirmekte. Çiftçimiz, kazandığı parayı borçlarını ödemek üzere kullanmakta, kendisine bir şey kalmamakta” ifadelerini kullandı.