Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV) Çankırı İl Başkanlığı, haftanın sohbet toplantısına Hacı Murad-ı Veli’yi konuşmak üzere Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Abdulselam Arvas’ı konuk etti. TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı; “Anadolu’nun Müslüman Türk yurdu olması için Hoca Ahmet Yesevi’nin Anadolu’ya gönderdiği Alperenlerden, Horasan erlerinden Eldivan Seydi Köyü’nde Türbesi bulunan, Anadolu’nun bir köşesinde garip kalmış, Anadolu’da bulunan dört evliyadan biri olan Hacı Murad-ı Veliyi konuşmak, kamuoyuyla paylaşmak, onun şefaatine nail olmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz” dedi. “DALGA DALGA YAYILIYOR”Konuşmasına TÜRKAV’ın gerçekleştirdiği faaliyetlerin önemine vurgu yaparak başlayan Doç. Dr. Abdulselam Arvas “Burada çok önemli konuların konuşulduğunu biliyorum, yapmış olduğunuz çalışmaları yakından takip ediyorum ve burada yapılan faaliyetlerin daha genişleyerek diğer illere de örnek teşkil ederek dalga dalga yayıldığını gözlemliyorum” diye çalışmaları övücü konuştu..“Hacı Murad-ı Veli hakkında şimdiye kadar yapılan belli başlı araştırmalar bulunmakta. Bu araştırmaların bazıları bilimsel, bazıları ise popüler. Söz konusu araştırmaların sahipleri sırasıyla Tayip Başer, Mustafa Tatcı, Murat Karadut, Elvan Aydın gibi yazarlar” diyen Arvas “Hacı Murad-ı Veli, Horasan’dan Anadolu’ya gelen önemli velilerden biri. Bu bağlamda veli tipleriyle karşılaştırdığımızı söylemek mümkün. Veli tiplerinin ilk örneklerinden birini Eski Türk kültüründen izler taşıyan Dede Korkut oluşturmakta. Çünkü o ‘velayet ıssı idi’, ‘Hak Teâla anın gönlüne ilham ederdi’ gibi yoğun velilik özellikleri taşıyan bir şahsiyet” ifadelerini kullandı.“ÇANKIRI VE TOSYA BÖLGESİNE YERLEŞTİ”Arvas konuşmasında şunları söyledi:“İslamiyet’in kabulüyle birlikte Türkler arasında, eski atalar kültüründen gelen izler de mahfuz kalmak kaydıyla, ortaya bir ‘veli kültü’ çıktı. Bu velilik en çok Horasan bölgesinde meşhur olmuş ve Horasan tasavvuf mektebinden yetişen Ahmet Yesevî daha sonra Türk-İslam tasavvufunu şiir yoluyla göçebe Türk boyları arasında yaymaya başlamış. Orta Asya’da çok meşhur olan ve şöhreti günümüze kadar devam eden Ahmet Yesevî’nin türbesi bugün Kazakistan’ın Türkistan adlı şehrinde.Ahmet Yesevî’nin yetiştirdiği ve onun halifesi olduğu söylenen pek çok veli Moğol istilası döneminde Anadolu’ya göç etmeye başlamışlar. Bunların en meşhurları Hacı Bektaş Veli, Baba İlyas, Seyyid Ali Sultan vb. şahsiyetler. Bu veliler arasında Hacı Murad-ı Veli’yi de anmak gerekir.12. yüzyılda Türkistan’dan gelerek önce Hicaz, Şam ve Şanlıurfa civarlarında, sonra da Çankırı ve Tosya bölgesine yerleşen Hacı Murad-ı Veli, Aliyülbeka’nın oğlu olarak Çankırı, Seydi Köyü’nde doğdu. Babası Aliyülbeka uzun müddet Halil-ur Rahman’da kapıcılık yaptı. Halk arasında Aliyülbeka’nın ve oğlu Hacı Murad-ı Veli’nin soyunun Orta kazasının Elmalı Köyü’nde Himmet oğullarından Yusuf oğlu Hasan Doğan tarafından kopyası alınan secereye göre Hacı Murad-ı Veli’nin 12. yüzyılda yaşadığı, muhitinde İslamiyet’in yayılması için çalıştığı, arzu edenleri tenvir ve irşat ettiği anlaşılmakta. Hocalarının da Türkistan'da yetişmiş âlimler olduğu bildirilmekte. Yaygın kanaate göre Hacı Murad-ı Veli 1117’de doğdu, 1187’de Seydi Köyü’ne yerleşti. Hacı Murad-ı Veli’nin bu bölgede Müslümanlığı yayma çalışmaları oldu. Türbesi halk tarafından ziyaret edilmekte. Abdulgaffar, Seydi Köyü’nde babasının türbesi yanında yatmakta. Pir Ali Çelebi Eskipazar Kazası Sadeyaka Köyü Şıhlar Mahallesi’nde bir tekke kurduğu ve orada çalıştığı, daha sonra Çubuk Kazası’nın Selek Köyü’ne giderek orada vefat ettiği bilinmekte. Bütün bu bilgilere rağmen gerek o dönemde gerekse sonraki dönemlerde Hazretle ilgili elde yazılı bir belge olmadığı için konu hakkında kesin yargılara varmak mümkün görünmemekte. Çankırı havalinde türbesi olduğuna dair yazılı kaynaklar ise daha ziyade son dönem Osmanlı arşiv kayıtlarına dayanmakta. Dolayısıyla bu kaynaklarda geçen Hacı Murad-ı Veli’nin 12. asırdaki şahıs olup olmadığı iyice araştırılmalı.SÖZLÜ GELENEKTEN GELİYORA. Yaşar Ocak’ın tarif ettiği veli tiplerinden birkaçına Hacı Murad-ı Veli’yi dâhil etmek mümkün. Kanaatimizce meşhur olmamış köy ve aşiret reisi veli tipine uymakta. Mürşit veli tipi de olabilir. Zira Kalecik taraflarında meskûn iken Rum yönetici tarafından taciz edilmesi Hazretin oradan göç edip Eldivan’a yerleşmesine sebep oldu. Hazretle ilgili anlatılan menkabelerin hepsi sözlü gelenekten gelmekte, yazılı kaynaklardan ise bununla ilgili herhangi bir kayda rastlanmamakta. Burada yazılı kaynaklardan kastedilen ise daha ziyade eski yazmalar. Son dönem Hacı Murad-ı Veli ile ilgili yapılan çalışmalarda kayda geçen menkabeler sözlü kaynaklardan derlenmiştir.”Soru cevap şeklinde gecenin geç saatlerine kadar devam eden sohbetten sonra TÜRKAV Başkanı İsa Bölükbaşı katılımlarından dolayı Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Abdulselam Arvas’a “Teşekkür Belgesi” takdim etti.
GÜNDEM
11 Şubat 2016 - 17:27
TÜRKAV Salı sohbetleri davam ediyor
Haftanın konuğu : Doç. Dr. Abdulselam Arvas Haftanın konusu : Hacı Murad-ı Veli
GÜNDEM
11 Şubat 2016 - 17:27