ÇAKÜ İslami İlimler Fakültesi konferans salonunda düzenlenen etkinliğe: Ankara, Konya, Eskişehir, Kırıkkale, Yozgat, Sivas, Kırşehir, Karaman ve Nevşehir EYUDER il temsilcileri ve beraberindeki 60 yakın konuk ile il içinden idareci ve öğretmenlerden oluşan yaklaşık 250 katılımcı iştirak etti. Çağın gereksinimlerine ayak uyduracak uzun yıllar eğitim sistemine ışık tutacak çalıştayda: okulların fiziki imkânları, teknolojik alt yapıları, teknolojik gelişmelerin öğrenciler üzerindeki etkileri, şehir ve kırsalda eğitim imkânları, birleştirilmiş sınıflarda eğitim gören öğrencilerin durumu, ekonomik yapıya bağlı olarak mahalle yapıları, ailelerin sosyo -ekonomik yapıları, ailenin eğitim durumu, günümüzde aile yapıları, göçmen mülteci ailelerin durumları, ailelerin eğitim konusundaki sahiplenme durumları, taşımalı eğitim ve ikili öğretim, mesleki eğitimin önemi, idareci ve öğretmen yeterliliklerinin arttırılması, ücretli, kadrolu, sözleşmeli öğretmenlerin durumu, öğretmen motivasyonu ve hizmetiçi eğitim, özel gereksinimli bireyler, bölgelere göre cinsiyete bağlı farklı anlayışlar gibi çok çeşitli konular değerlendirilerek eğitim ailesinin çalışmalarına olumlu ivme kazandıracak. İkincisi Çankırı’da yapılan çalıştayın 7 bölgede de tamamlanarak toplu rapor hazırlanacak.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın seslendirilmesi ardından müzik dinletisinden sonra programa geçildi. İlk konuşmayı yapan EYÜDER başkanı ÇAKÜ Öğretim Üyesi Dr. Adem Çelik “Eğitimin geleceği hakkında neler yapabiliriz?” diye yola çıktıkları çalıştayın amacı hakkında bilgi verdikten sonra tamamlandığında uzun vadede olumlu ve çok farklı gelişme beklendiğini vurguladı.
2023 VİZYONU
Mikrofona gelen İl Milli Eğitim Müdürü Muzaffer Öztürk “Bir yaşam alanı olarak okul, her bir çocuğumuzun değerine değer, mutluluğuna mutluluk katan çeşitli yaşam becerilerinin geliştirildiği mekânlardır. Her insan, farklılıklarıyla toplumun elzem bir unsurudur. “ sözleri ile eğitim ve okulun önemine işaret ettikten sonra eğitim ve beraberindeki öğretmenlerin konumunu şöyle tarif etti: “Eğitim farklılıkları bulunan bireylerin davranışında yaşantısı esas olmak üzere istenilen olumlu davranış değişikliklerinin meydana getirilmesi sürecidir. Bu sürecin ana aktörü hiç şüphesiz öğretmendir. Öğretmen, çocuklar arasındaki farklılıkları doğal bir zenginlik olarak görür. Öğretmen, her çocuğun farklı olduğu ve farklı öğrendiği yaklaşımıyla hareket eder. Çocukların hazır bulunuşluklarını tespit ederek, öğrenme ortamını ve materyallerini bu farklılıklara uygun olarak düzenler.”Farklı bölgelerde eğitim gören bireylere iyi bir eğitim vermenin yolunun bireysel gelişim özelliklerindeki farklılıkları geliştireceğini, diğer bölgelerdeki imkanları öğrencilere en iyi şekilde sağlayacağını, bu amaçla, farklı nedenlerden dolayı elverişsiz şartlara sahip tüm çocukların eğitim hakkının sağlanması için devletimizin aile ve sosyal güvenlik politikalarıyla bütünleşik bir strateji belirlemesi Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 vizyonunda yer aldığının altını çizen Öztürk, “Bakanlığımız ülke genelinde 2023 Eğitim Vizyonu ile okullar arasındaki farkın azaltılmasını temel alan birçok yeni yapılanma anlayışı içerisine girmiş ve günümüzde eğitim politikaları ile eğitim niteliğinin daha da ileriye taşınması noktasında ezber bozan çalışmalar ortaya koymuştur.” dedi. SİVİL ÖRGÜTLENMELER
İlk bölümün son konuşmacısı ÇAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı oldu.Ayrancı, “Sanayileşme, küreselleşme ve bilişim teknolojilerinin gelişmesi süreci sonrasında, eğitimde kitlesel ve bireysel eğitime erişim imkânlarının tartışıldığı bir döneme girilmiştir. 21.yy becerileri doğrultusunda ortaya çıkan yeni meslekler ve gelişim alanları, hızla artan iş bölümü çeşitliliğini ve farklı eğitim ihtiyaçlarını gündeme getirmektedir. 1960’lı yılların sonrasında dile getirilen eğitime eleştirel yaklaşımlar, PISA, TIMMS gibi uluslararası sınavların karşılaştırmalı sonuçları, eğitimde sosyal ve kültürel etkenlerin de etkisi olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. “ dediEğitimde çoğu zaman farklı çevrelerce tartışılan ‘doğru eğitim’, ‘iyi eğitim’, ‘nitelikli eğitim’ kavramlarının kültürel, ekonomik, siyasi ve sosyal açılardan ele alındığını aktaran Ayrancı, “Eğitim sadece ailelerin, devletin ve devlet kurumlarının işi değildir. Özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda kamusal alan olarak adlandırılan resmi devlet örgütü üzerinde sivil toplum örgütlerinin, gerek sosyal hayatın gerekse eğitimin üzerinde birçok alanda etkisi olmaktadır. Türkiye’de sivil toplum ile ilgili yapılan araştırmalar, Osmanlı dönemi ve cumhuriyet yıllarına dayanan ve kendi kültürümüzle özdeş bir sivil toplumun olduğunu ortaya koymaktadır. “ diye konuştu.Günümüzde faaliyet gösteren sivil örgütlenmelerinin en temel özelliklerini sıralayarak konuşmasını sürdüren Ayrancı, üç gün sürecek “Eğitimde Bölgesel Farklılıkların Giderilmesi Çalıştayı” ile 2023 Eğitim vizyonu çerçevesinde yapılacak çalışmalara katkı sunan, akademisyenlere, okul yöneticilerine, öğretmenlere ve emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına son verdi. Başkanlığını Rektör Prof. Dr. Ayrancı’nın yaptığı panelin ilk oturumunda Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Taner Atmaca, Ankara Vali Yardımcısı Ayhan Özkan, EYÜDER Genel Başkan Yardımcısı Dr. Ferah Güçlü Yılmaz “Eğitimde Bölgesel Farklılıkların Azaltılması “ konusunda görüşlerini bildirdi. Çalıştay 3 gün sürecek. Çalıştay programında konuklar için Yaran gecesi, şehir turu, Ilgaz doğa ve turizm gezisi de yer almakta. ,