İnsan hayatının her döneminin kendine has güzelliği vardır. Ancak ömrün içerisinde bir dönem vardır ki ayrı bir kıymet ifade etmektedir. Bu dönem çocukluk çağının bittiği, yetişkinlik öncesi, hayatın önemli kararlarının alındığı gençlik çağıdır. Resulüllah (s.a.s.) Efendimiz sohbetlerinde gençlik dönemine vurgu yapmış, bu dönemin önemine, değerine binaen kişiye ahirette özellikle bu dönemden sorulacağı hatırlatmıştır: İnsanoğlu kıyamet günü beş şeyden hesaba çekilmedikçe hiçbir tarafa hareket etmeyecektir: Ömrünü ne ile geçirdiğinden, gençliğini ne ile yıprattığından, malını nereden kazanıp, nereye harcadığından, öğrendiği bilgileri yaşayıp yaşamadığından. (Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyame, 1) Başka bir defada Allah Resulü (s.a.s.) insanların ihmal ettiği, kıymet vermediği beş hususa vurgu yaparken, gençliği de zikreder. (Buhârî, Rikak, 3) Zira insan gücünün, kuvvetinin, zindeliğinin hep devam edeceğini zanneder. Ancak gençlik dönemi çok hızlı geçer ve gider.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in gençlik dönemi de örnek ve modeldir. Peygamber Efendimiz 20 yaşlarında iken Mekke’de haksızlığa uğrayan insanlara yardım etmek amacıyla Hilfül Fudul denilen antlaşmaya iştirak etmişti. Yine Peygamber Efendimiz gençlik yıllarında ticaretle meşgul olmuş, dürüstlüğü ve güvenilirliği sebebiyle Mekkeliler ona Muhammedü’l-Emin demişlerdi
Mekke’de Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in davetine kadın erkek, genç yaşlı, hür köle, zengin fakir her kesimden gönlünü açanlar olmuştu. Ancak bir grup vardı ki, onlar son dinin lokomotifi, İslam kültür ve medeniyetin inşasında öncü olmuşlardı. İşte Resulüllah (s.a.s) Efendimize ilk iman eden, onun hadislerini bize ulaştıran, arkadaşları, yaşları 10 ile 25 arasında değişen, Resulüllah’ın yıldızlara benzettiği gençlerdi..
Genç sahabiler her ne olursa olsun, imanlarından vazgeçmediler. İşkencelere, eziyetlere maruz kaldılar. İnançlarını terk etmediler. Bunda Peygamber Efendimizin etrafındaki genç sahabileriyle iletişimi ve arkadaşlığı etkileyici olmuştur. Allah Resulü toplumda gençleri öne çıkarmış, hâkimlik, valilik, ordu komutanlığı, vahiy kâtipliği gibi üst düzey önemli görevleri genç sahabilere vermiş, onların özgüven ve tecrübe kazanmalarına destek olmuştu. Genç sahabiler sorumluluk almaktan kaçmamışlar, genç yaşta olmalarına rağmen büyük görevleri üstlenmişlerdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) gençleri dinlemiş, onların kendisi ile rahat iletişim kurabilmeleri imkânını sağlamıştır. Yanlış istekleri olduğunda bile onları incitmeden, kızmadan doğruyu bulmalarına yardımcı olmuştur. Bir defasında genç bir sahabi gelmiş, günah işlemek için izin istemişti. Diğer sahabiler böyle bir isteğe kızmışlar, ancak Resulüllah (s.a.s.), isteğinin yanlış olduğunu o gence anlatmış ve sonunda ona dua etmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hayatını düşündüğümüzde, sanki Resulüllah’ın etrafında yaşlı insanlar varmış gibi bir fikir oluşur zihnimizde. Hâlbuki ilk genç müslümanlar İslam’ı kabul ettiklerinde Hz. Ali 10, Abdullah b. Ömer 13, Zeyd b. Hârise 15, Abdullah b. Mes’ud, Zübeyr b. Avvam 16, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahman b. Avf, Erkam b. Ebi’l-Erkam ve Sa’d b. Ebî Vakkas 17, Musab b. Umeyr 18-20, Câfer b. Ebî Tâlib 22, Osman b. Huveyris, Osman b. Affan, Ebû Ubeyde b. Cerrah ve Hz. Ömer 25-31 yaşları arasında idi. Bunların dışında genç yaşta İslam’ı kabul eden pek çok kişi olmuştu. (İbrahim Sarıçam, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, DİB, 340)
Herkesin birbirinden kaçtığı, kendi derdi ile dertlendiği mahşer gününde gençliğini ibadetle geçiren genç Cenab-ı Hakk’ın özel lütfuna mazhar olacaktır. “Yedi insan vardır ki, Allah Teâlâ onları kendi gölgesinden başka gölge olmayan günde, gölgesi altında gölgelendirecektir: 1. Adil yönetici, 2. Rabbine ibadet içerisinde yetişen genç…” (Buhari, Ezan, 36, Zekat, 36; Tirmizi, Zühd, 53)
Gençlik devresinde ibadet ve kulluk, kişiyi birçok yanlış ve kötülükten koruyacaktır. Hak ve adalet hassasiyeti olan gençlerde ahiret inancının kuvvetli olması, onların dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmasına sağlayacaktır. Günümüzde gençliği bekleyen pek çok tehlike vardır. Fikir tuzaklarına karşı gençlerimizin Kur’an ve sünnete sarılması, sahabenin örnek hayatını kendilerine rol-model olması gerekmektedir. Cahiliye devrinin tüm kalıntılarını üzerinden atıp, İslam’ı en güzel şekilde özümseyen ve yaşayan bu genç sahabiler günümüz gençliği için en güzel rehber olacaktır. Hz. Peygamber’in gençlerle ilgilenmesi, verdiği değer, izlediği metot gençleri yetiştiren anne-babalar, öğretmenler ve yetişkinler için örnek olacaktır.
19 Kasım 2018 (12 Rebiu’l-evvel) pazartesiyi salıya bağlayan gece Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in dünyaya teşrif ettiği gecedir. Asırlardır bu gece Mevlid kandili olarak kutlana gelmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığımızda Mevlid kandilinin içinde bulunduğu haftayı, Mevlidi Nebi haftası olarak kutlamaktadır. Bu yıl Hz. Peygamber ve Gençlik teması etrafında hafta boyu etkinlikler yapılacaktır. Çankırı Merkez de tüm ortaokul ve liselerde öğrencilerimize yönelik programlar olacaktır.
Rabbimiz gençlerimize ve bizlere rızası doğrultusunda bir hayat sürmeyi lütfeylesin. Bu vesile ile Mevlid kandilinin ve haftanın hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ederim.