Çocuk göz nuru, gönül sürurudur. Allah’ın emaneti ve O’nun en güzel lütuflarındandır. Çocuk, dünya hayatının süsü ve zîneti, ailenin neşe ve sevinç kaynağıdır. Ölümden sonra anne babanın amel defterini kapattırmayacak önemli bir varlıktır. Çocuk, cinsiyeti, rızkı ve eceli Rabbimizin takdirinde olan ilahî ihsandır. Aynı zamanda çocuk, bir imtihandır. Anne ve babalar çocuklarıyla imtihan olunurlar, çocuklarda anne ve babalarıyla imtihan olunur.
Anne babaların çocuklar üzerinde hakları olduğu gibi, çocuklarında anne babaları üzerinde hakları vardır. Resul-i Ekrem (s.a.s.) Abdullah b. Amr’a “Çocuğunun senin üzerinde hakkı var!” (Müslüm, Sıyam, 183) buyurarak uyarmıştır bizleri. Çocuk dünyaya geldiğinde ona öncelikle güzel bir isim koymak gerekir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) çocuklara güzel ve anlamlı isimler koyardı. “Muhakkak ki kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. O halde (çocuklarınıza) güzel isimler koyunuz.” (Ebu Davud, Edeb, 61) buyurmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.s.), tevhid inancına aykırı olan zihinlerde kötü çağrışım yapan, isyan anlamına gelen şihap (alev), harp (savaş), Abdulkabe (Kabe’ni kulu) Abdulhacer (taşın kulu), Berre (günahsız) gibi isimleri değiştirmiştir. Hz. Ali, Hz. Hasan doğduğunda “Harp” ismini koymuş, Peygamber Efendimiz (s.a.s.) güzel anlamına gelen “Hasan” ile değiştirmiştir. Çocuğa isim koyarken Allah’a kul olmayı hatırlatan (Abdullah, Abdurrahman gibi), peygamberlerin, salih insanların isimleri veya güzel ve hayırlı manaya gelen isimler tercih edilmelidir.
Çocuğun sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okumak, imkânı nispetinde yedinci günü akika kurbanı kesmek ve çocuğun saçlarını tıraş ettirmek ve ihtiyaç sahiplerine bir miktar sadaka vermek Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in tavsiyesi ve uygulamalarındandır.
Çocuk sorumluluktur. Rabbimiz “Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer imtihandır” (Tegabün, 64/15) buyurmak suretiyle; Resul-i Ekrem (s.a.s.) Efendimiz de “Bakmakla yükümlü olduğu kişileri (sorumluluklarını yerine getirmeyerek) zayi etmesi kişiye günah olarak yeter” (Ebu Davud, Zekat, 45) buyurarak anne ve babalara bu konuda ne kadar büyük görevler düştüğüne dikkat çekmiştir. Bir anne ve baba çocuğunu yedirmek ve giydirmekle sorumluluktan kurtulamaz. Çocuk, üzerine hiç yazılmamış, bembeyaz, yazılmaya hazır bir sayfa misali anne ve babaya verilmiştir. Çocuğu terbiye etmek, güzel ahlakı kazandırmak, iyi bir insan ve iyi bir müslüman olması için Kur’an ve sünnetin gösterdiği istikamette yetiştirmek anne babanın görevidir. Çocuklarımıza geride bırakacağımız en güzel hediye ve miras onların ahlaklı, terbiyeli ve edepli olarak yetiştirmek olacaktır. Kutlu Nebi (s.a.s.) “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.” (Tirmizi, Birr, 33, İbn Hanbel, IV, 77) buyurmuştur.
Çocuğun eğitim ve terbiyesi uzun süreli ve meşakkatli bir iştir. Bu hususta anne ve babanın sabırlı ve kararlı olması gerekir. Şiddet yerine sevgi ve şefkatle yaklaşılmalı, çocuklara bir yetişkin gibi değer verilmeli ama bir yetişkinin davranışları beklenmemelidir. Çocuklar arasında adaletli olunmalı, cinsiyet ayrımı yapılmamalıdır. Çocuklar helal ve sağlıklı gıdalarla beslenmelidir, evde huzurlu bir ortam oluşturulmalı, onlar için dua edilmelidir. Rabbimiz bize nasıl dua edeceğimizi de şu şekilde öğretiyor:“Onlar, "Ey rabbimiz!" derler, "Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!” (Furkan, 25/74) “Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.” (İbrahim, 14/40)
Çocuklar, söz ve telkinden daha ziyade görerek öğrenirler. Bu sebepledir ki, aile içinde yaşantıya dikkat edilmelidir. Çocuklara zaman ayırmalı, onlarla ilgilenilmeli, değer verilmeli, terbiye ve eğitiminde, ibadetleri öğrenmede, ahlak esaslarının davranış hale gelmesinde anne baba hem destek hem de model olmalıdır.
Elbette ki bu uğraşılarının, fedakârlığın bir karşılığı ve mükâfatı olacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) “Kişinin çocuğunun eğitimi ile uğraşması, bir sa’ sadaka vermesinden daha iyidir (sevaptır).” (Tirmizi, Birr, 33) “Kim üç kız çocuğunun geçimini üstlenir, onları terbiye edip evlendirir ve onlara güzel davranırsa ona cennet vardır.” (Ebu Davud, Edeb, 120-121; İbn Hanbel, III, 96) buyurmuştur.
Çocuğun okul eğitimi, gelecekte iyi bir meslek sahibi olması önemli olmakla birlikte; çocuğumuzun ahlaklı ve İslam’ı yaşayan bir kişi olması ve ebedi hayatı kazanması daha da önemlidir. Dünyayı mamur edilirken ahiret ihmal edilmemelidir. Günümüzde anne babalar çocuklarının iyi bir lise ve iyi bir üniversite kazanması, akabinde memuriyet veya iyi bir iş sahibi olması için gayret ettikleri gibi, çocuklarının imanlı, ahlaklı olmaları için de gayret göstermelidirler.
Bize emanet, hakkında hesap vereceğimiz çocuklarımızı Allah’a iyi bir kul, Resulüllah’a iyi bir ümmet ve topluma faydalı bir şahsiyet olarak yetiştirelim.