Basın İlan Kurumu Ankara Şubesi’nin tertiplediği, Çankırı ve Kastamonu gazete temsilcilerinin katıldığı, gazetelerin etkileşimi ve marka değerlerini artırmaya yönelik “Dijitalleşme ve Sosyal Medya Yönetimi” eğitim semineri ZOOM üzerinden gerçekleşti.
Seminer Kurumsal İletişim Müdürü Türker Çelik tarafından verildi. Çelik dünyanın hızla dijital çağa yöneldiği günümüzde gazetelerin internet sayfalarının rotasını çizerek, gazetelerin tanınırlığına bağlı olarak kazançlarının artmasına, ilin bilinirliği ile turizm gelirlerinde fark yaratacak bir dizi bilgiyi akıcı dille sunarak gazetelerin geleceğine ışık tuttu.
Seminerde bir gazeteci meslektaşımızın kullandığı Çankırı ile ilgili samimi değerlendirmesini hoşgörüsüne sığınarak bu günün konusu yapmak istiyorum.
Gazetecinin yolu Çankırı’ya düşer. Çankırı’ya yaklaşırken şehri görüp tanımak istemesini yol arkadaşına açtığında “Çankırı’dan geçtik “ cevabı ile şaşırır. Gazeteci çok istemesine rağmen Çankırı’nın es geçilmesi karşısında uğradığı şaşkınlıkta Çankırı’yı “ Küçük bir il”, “Beş dakikaya sığdı” “Beş dakikada Çankırı “ ifadeleri ile tanımladı.
Çankırı dün olduğu gibi bugün de, bu gidişle yarın da sıkıştığı Küçük Sanayi Sitesi ile Yem Fabrikası arasından çıkamayacak. Değişen yol boyunun taşlarla örülmesi.
Tarihi eski olmasına rağmen Çankırı’nın 5 dakikaya sığmasında; şehrin kalıcı sahibi, bağımsız olduklarına inandığım sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere, bu gün ismi dahi anılmayan siyasi partiler üst ve yerel yöneticilerinin az veya çok eli var. Bu arada Çankırı’nın makûs talihini kırmak için çalışan, seçilmiş olsun atanmış olsun taş üstüne taş koyan kişi ve kuruluşların hakkını da teslim edelim. Allah onlardan razı olsun… Havasını soluyup ekmeğini yiyen, taş üzerine taş koymak yerine taşı deviren seçilmiş ve atanmışları da Allah’a havale ediyoruz…
Çankırı’yı 5 dakikalık kısa metrajlı filmden uzun, upuzun diziye dönüştürmek, içinde yaşamaktan mutlu insanlarla donatmak için çalışmak, çok çalışmak gerek.
Hiçbir şey için geç değil…