Sivas Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, örnek bir uygulamaya imza attı. Basın mensupları için adliyede bir basın odası tahsis eden İrcal, gazetecilerin haberi kaynağından; doğru ve hızlı alabilmesi için de ‘basın sözcülüğü’ başlattı.
Sivas’ta basın mensupları bundan sonra adli konularda haber olma konusunda sıkıntı yaşamayacak. Basın odasının bilgisayar, yazıcı gibi ihtiyaçları sağlandı.
Amaçlarının; basın mensuplarının doğru haberi, hızlı bir şekilde kaynağından alması olduğunu kaydeden Başsavcı İrcal, gazetecilerin soruşturmanın asıl sahibinden bilgi alamayınca yanlış ifadeler kullanmak durumunda kaldığını ve kamuoyuna doğru haberlerin verilmediğini aktardı. İrcal, gazetecilerin doğru bilgiye ulaşamadığı için yanlış yerlere ulaştığını ve temeli sağlam olmayan bilgilerle yaptığı haberlerin yürütülen davaları da olumsuz etkileyebildiğine dikkat çekti.
ÇİĞNİYORUZ...
Çankırı'da Adliyeden vazgeçtim, İl Jandarma Komutanlığı'nın etkinliklerinde (engelliler hariç) kapısını basına kapatmalarına da alıştım; ancak, Çankırı Emniyet Müdürlüğünden bilgi akışında tüm çabalara rağmen başarı sağlayamadık.
Yıllar önce Valilikte yapılan asayiş toplantıları ardından bilgiler kapsamlı bülten şeklinde Valilik Basın Müdürlüğüne gelir oradan temin eder, sorun yaşamaz, halkı bilgilendirirdik. Kişi hakları öne çıkınca bilgiler önce sansürlendi, ardından kesildi. İnternet çağı ile birlikte bir ara Emniyet Müdürlüğü resmi internet sitesinden faydalandık; o da uzun ömürlü olmadı.
Elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz...
Şimdilerde ; ya asayiş haberi atlıyor ya da kulaktan dolma bilgilerle haber yapıp vatandaşı bilgilendirmeye çalışıyor veya haber yaptığımızı zannederek kendimizi kandırıyoruz. Aslında vatandaşın haber alma hakkını çiğniyoruz..
Sivas örneğini görünce ; devlet mi böyle işliyor , uygulama kişilere göre mi değişiyor bir türlü çözemedim...
Çözdüğüm ; ufak yerin ufku da ufak oluyor...