Gazetemizin 16 Nisan 2015 tarihli sayısının "GONG" köşesinde " Sistem Bozuk "başlığı ile yayımladığımız köşe yazısında, 1980 sonrası dönemde Çankırı milletvekillerinin ;kiminin siyasetin içinden Çankırı dışından, kiminin hem siyasetin hem Çankırı dışından geldiğini eleştirmiş, halkın gönlünden geçenin; milletvekili adaylarının parti faaliyetlerinde ter dökmüş, Çankırı'da yaşayanlardan seçilmesi, ölüsü de dirisi de Çankırı'da olması düşüncesinden hareketle, "Biri gitti diğeri geldi. Gidenin nerede olduğunu kimse bilemedi." şeklinde tamamlamıştık.
Ses getiren yazımızda ismi geçen 21. Dönem Milletvekili Hakkı Duran, ön seçimle geldiğini vurgulayarak , "Siyaseti Çankırı’da yaşayan ve yaşamayan eksenine indirgediğiniz zaman büyük hata etmiş olursunuz. Bu iş birikim, liyakat ve ehliyet meselesidir" şeklinde yaptığı, içinde tenkit/sitem barındıran cevabını aynen yayımlıyoruz.
Sayın İrfan Hoşafçıoğlu,
15 Nisan tarihli “Sistem bozuk” başlıklı köşe yazınızda adımı da zikrederek Çankırı’nın beklemediği ve istemediği milletvekili adayları arasında saymışınız. MHP delegeleri ve Ülkücü Kuruluşların ön seçimiyle aday olmuş bir kişi olarak bu değerlendirmenizi üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim.
Çankırı sınırları içinde bir köyde doğdum. İlkokulu köyümde, ortaokul ve liseyi Çankırı’da Taş mektepte okudum. Üniversite tahsili ve meslek hayatım sebebiyle Ankara’da yaşadım. 1967 yılından itibaren CKMP(adı 1969’da MHP oldu) ve ülkücü hareket içinde yer aldım. Teşkilatlarda üst düzey görevler yaptım. 1976-78 arası Ülkücü Teknik Elemanlar Derneği Genel Başkanlığı görevini deruhte ettim. 1973 ve 1977 seçimlerinde Çankırı’daki MHP adaylarının seçim çalışmalarına katıldım. Çankırı ile irtibatım hiçbir zaman kopmadı. Ülkücü harekete katılırken milletvekili olmak belki de en son düşüneceğimiz bir konuydu.
MHP EĞİTİMCİSİ 20 KİŞİ ARASINDAYIM
1975 yılından itibaren Alparslan Türkeş’in yakın kadrosu içinde yer aldım. 1978-80 arası Alparslan Türkeş’in görevlendirmesiyle Kayseri, Yozgat, Nevşehir, Niğde, Kırşehir illerinde eğitim çalışmalarını yürüttüm. 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Başbuğ Türkeş ve diğer MHP yöneticileri ile beraber tutuklandık. Suçlama MHP eğitimcileri arasında bulunmaktı. Eğitimciler partilileri, ülkücü kadroları ve gençliği eğitmek görevini yapmaktaydılar. Merhum Alparslan Türkeş ile beraber idamı istenen 220 kişi arasında benim adım da mevcuttur.
ÖN SEÇİMLE GELDİM
1999 seçimlerinde Çankırı’dan adaylığa müracaat ettim. Partimiz önseçim yaptı. MHP Çankırı il ve ilçe delegeleri ve ülkücü teşkilatların oylarıyla 2. sıraya getirildim. Çankırı halkının oylarıyla milletvekili seçildim. Buna rağmen konuyu araştırmadan tepeden inme gelmiş gibi yazmanız beni üzdü. En azından telefonla arayıp durumu sorabilirdiniz. Ya da Çankırı MHP yöneticilerine sorabilirdiniz ne şekilde aday olduğumuzu….
Parti içi demokrasi mücadelesi veren bir partiliyim. Meclisteki oylarıma baksaydınız o günkü koalisyon hükümetinin çıkardığı bazı kanunlara karşı çıkmış olduğumu görürdünüz.
HER İŞTE OLDUĞU GİBİ SİYASETTE DE EHLİYET ve LİYAKAT ESAS OLMALI
Siyaseti Çankırı’da yaşayan ve yaşamayan eksenine indirgediğiniz zaman büyük hata etmiş olursunuz. Bu iş birikim, liyakat ve ehliyet meselesidir. Çankırı’da yıllarca oturduğu halde Çankırı’daki üç-beş tarihi eserin adını ve tarihçesini bilmeyen kişiler mi Çankırı’yı temsil etmeli? Ekonomisini, yer altı ve yer üstü kaynaklarını, tarihini-coğrafyasını, insan dokusunu, ormanını-dağını, halk kültürünü bilmeden bir yöreye nasıl hizmet edilir?
Ekonomik olarak Çankırı’ya neler kazandırdığımızı zamanın valisi Halil Ulusoy ve diğer kamu görevlileri iyi bilmektedir. Muhtarlar, siyaset erbabı ve dönemin MHP teşkilat yöneticileri de… Temsil görevimizin sorumluluğunu arkadaşlarımızla birlikte yasalara uygun, dürüst ve şaibesiz olarak yerine getirdik. Gazetecilik araştırıp, soruşturmayı gerektiren bir meslektir. Çankırı ile ilgili çalışmalarım halen devam ediyor. Çankırı tarih, kültür alanlarında yazdığım 200’ü aşkın makale bir çok araştırmacıya kaynak oluşturmaktadır.
Sayın Hoşafçı,
1999 seçimlerinde MHP delegelerinin ve ülkücü teşkilat mensuplarının helal oylarıyla ikinci sıradan milletvekili adayı oldum ve Çankırı halkının helal oylarıyla milletvekili seçildim. Teşkilatımız kendi tercihi olduğu için adaylarına sahip çıktı. İki milletvekili çıkardık. Tepeden inme bir tercihle gelmiş değiliz. Bu sözlerle kimseyi incitmek istemiyorum. Zira partiler aday tespitlerini yaparken hangi yöntemi esas alacaklarını baştan açıklamaktadırlar. Bunun sonucuna katlanamayan kişiler aday adayı olmamalıdır. Şahsen parti içi demokrasiyi savunan bir kişiyim.
Bu açıklamamı yayınlamanızı diler, selam ve saygılar sunarım.
Hakkı Duran
21.Dönem Çankırı Milletvekili(MHP)
KONU İLE İLGİLİ ÖNCEKİ YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN