Çankırı’da sular bir türlü durulmuyor. Biri barış ilan etmeden, diğeri cephe açıyor. Ardı arkası kesilecek gibi değil…
Son olarak Çankırı Ziraat Odası’nın 1 Şubat tarihinde yapacağı genel kurul toplantı ilanı ilke imza attı. İlanda yer alan “Genel kurul toplantımız sadece delegelerin katılımı ile yapılacaktır." notu hayrete düşürdü.
Nota göre toplantıya; Valisinden milletvekiline, belediye başkanından gıda tarım hayvancılık il müdürüne, siyasi parti il başkanlarından ziraat mühendisleri odası gibi kardeş oda başkanlarına kapılar kapalı, polise - delegelere açık . Oldu olacak kapı önüne bir de TOMA koyun!..
Geçen yıl yapılan meslek oda seçimlerinde bas bas bağırdık. “Yapmayın, etmeyin! Genel kurullarınızı birlik beraberlik içinde, kardeşçe yapın, gençlere örnek olun!” dedik, dinletemedik. Yoğun polis gözetiminde, seçilmiş oda başkanlarının dahi salona alınmadığı gerilim içinde genel kurullar yaşandı . İyi mi oldu? Ne kazandılar?
“ Çankırı Yaran kenti” der, gururlanırız. Yaran’ın değerleri gitmiş, gösteri bölümü kalmış. Bir birimize saygı, sevgi göstermeyi , hoş görülü olmayı, güvenmeyi, tahammül göstermeyi elimizin tersi ile itmiş, ikbal uğruna bir karış suda boğmak için fırsat kolluyoruz.
Genel kurullar; hesap verme, imtihan, güçlerin yenilendiği, ufukların açıldığı, kucaklaşma, düğün havasında geçmesi gereken yerler olup , bir o kadar da şeffaf olmalı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin modern, çağdaş ve demokratik yapısına hiç mi hiç yakışmıyor…