Yerel basının görevi; halk ile yöneticiler arasında köprü olmak, sorunları, dilekleri seçilmiş ve atanmışlara ileterek çözüm bulunmasını sağlamak, bulunmama nedenlerini aktarmak, çalışmaları halka yansıtmak.
12 Ekim tarihinde Çankırı’ya gelen Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a 5 yerel gazete Çankırı halkının spor lisesi talebini manşetten adeta haykırdı.
Bakan Selçuk’a yerel basının ulaşması ne mümkün!.. Gazete uzatamaz, soru soramaz…
Çankırı’nın yetenekli sporcu potansiyeli, fiziki altyapısı, değerlerin Çankırı’da kaybolup gitmesi, genç sporcuların ufkunun açılması için spor lisesine duyulan ihtiyacı Bakan Selçuk’a basın iletemezse kim iletecek?
Tabii ki; Bakan Selçuk’a yakın seçilmiş ve atanmışlar...
Bakan Selçuk’un Çankırı’dan ayrılmasını takip eden günlerde hiçbir açıklama yapılmadı. “Çankırı halkının talebi karşılanacak”, “Çankırı uygun değil”, “Düşüneceğiz” gibi yuvarlak laflarla gönül alıp, ağzımıza bal çalınabilirdi.
Bakanlar illere heybeleri dolu gelirlerdi. Şimdi öyle mi? Ziyaret ardından ne değişti söyler misiniz?..
Yamanca Asansör Çankırı Birlik Spor ile TVF Spor Lisesi 2. Lig Erkekler Voleybol müsabakasını izlerken Çankırı’nın bir parçası olarak üzüntü duymamak elde değil…
Bıyıkları henüz tellememiş lise öğrencileri karşısında, saçı- sakalı birbirine karışmış ağabeyleri çok istemelerine rağmen bir set dahi alamadı.
Spor lisesi karşısına spor lisesi ile çıksaydık kötü mü olurdu!..
Çerkeş’te atıl durumda olan eski YIBO; spor salonu, derslikleri, yurdu, yemekhane ve geniş bahçesi ile bu iş için biçilmiş kaftan. Çankırı Karatekin Üniversitesinin gözü olmayan, durduğu yerde çürümeye terk edilen okul böylece değerlenmiş olur.
Bizim sesimiz buraya kadar, gerisi seçilmiş ve atanmışların işi…