Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
Belediye'den yapılan yayınları kimi şiddetle istiyor, kimi aksine istemiyor, bir kesim var ki yayından yana ,ama usulüne göre...
Bir okuyucumuz bu konuyu dile getirerek yetkilileri duyarlılığa davet ediyor.
İ.H.
MEVTA'YA SAYGI
Belediye Başkanı İrfan Dinç, ilk seçildiği dönemde belediye hoparlöründen ilan yapılmasını bitirmek istedi. Bunu hayata da geçirdi. Kendi adıma bu uygulamadan memnundum. Lakin halktan gelen baskı ve talepler Sn. Başkanın belediyenin ilan sistemini yeniden hayata geçirmesine neden oldu. Şimdi belediye hoparlöründen sadece ölüm ilanları ile toplumu genelde ilgilendiren ilanlardan başkası pek yapılmıyor. Bir de belediye hizmetleri ile ilgili duyurular var. Bunlara diyecek sözümüz yok. Lakin, ölüm ilanları artık reklama dönüyor. Mesela bir bayan vefat etti. İlan başlıyor: "Falancaların anneleri, filancaların kayınvalidesi, fışfancaların teyzesi, fışmekancaların halası, bilmem kimin görümcesi, öbürünün eltisi, şunların babaannesi, bunların anneannesi, .... " bu kadar isim sayıldıktan sonra mevtanın ismi söyleniyor. Ölümüze saygı gösterelim. Acımızı paylaşırken bari reklam ve şov yapmayalım.
Haa!.. Bir de her gün saat 09.00 gibi başlayan ölüm anonsları ile insanın ruh hali ne duruma geliyor, bu da ayrı bir konu.
Bir de İzmir'de, İstanbul'da, kısacası gurbette vefat etmiş ve orada defnedilecek mevtanın Çankırı'da anons edilmesinin veya il genelinde bir köy veya ilçe de vefat eden ve oraya defnedilecek birinin anons edilmesindeki mantık nedir ?
TÜİK geçenlerde ölüm oranlarını verdi. Çankırı ilk sıralarda. Diyeceksiniz ki ; daha ne olsun,Çankırı ilk sıralarda. Haklısınız... Ölmeye gelince kimseye fırsat vermiyoruz. Ölüm bize, yaşamak başkalarına...