Devletin düşmanlara karşı kullanılmak üzere teslim ettiği silahları, helikopterleri ve uçakları, kucaklarından inmedikleri ağababalarının talimatları doğrultusunda halka doğrultan ve 249 evladımızı şehir edip ikibinikiyüz kardeşimizi de yaralayan darbeci hainlerin mahkemelerdeki yüzsüz hallerini görünce, bu milletin ne kadar büyük bir ihaneti önlediği –bazı gafiller FETÖ değirmenine su taşımaya devam etse de-daha iyi görülmektedir.
Bu husus zerre kadar pişmanlık göstermemeleri ve hayasızca yalan söylemelerinden de kolaylıkla anlaşılmaktadır.
Onlar ruhlarını ve beyinlerini ihanetin kirli odaklarına kiralayabilirler.
Haysiyetlerini de 1 dolara satabilirler.
Her daim satın alınabilecek kadar ucuz olduklarına kuşku yok.
Lakin 7 sinden 70 ine aziz Türk Milleti bu hainlerin; Türkiye Cumhuriyetini işgal etmek için hazırda bekleyen -ve ne yazık ki kendilerini müttefik olarak niteleyen- alçakların emanetçiliğini yaptıklarının farkındadır.
Bu milletin hürriyetini elinden alamazsınız.
Hele bundan sonra hiç alamazsınız.
Çıraklığında bile bu kadar büyük direnç gösteren bu millete bundan sonra darbe yapmaya kalkanlar Sayın Bahçeli’nin ifadesiyle; ölümü göze almalıdırlar.
Anavatanları ABD olan, NATO ve AB ile aynı yatağı paylaşanlar ölümü göze alamazlar.
Onlar ihanetten artacak birkaç parça yağlı kemik için yaşamak zorundadırlar.
Ölüm onlar için yok olmak demektir.
Bir Ömer HALİSDEMİR şehit olmuş ama binlercesi doğmuştur.
Bir Fethi SEKİN şehit olmuş binlercesi doğmuştur.
249 şehidimiz makamların en yücesine kabul edilirken yerlerine onbinler gelmiştir.
Vatan sevgisi olmayanlar, kıbleleri Pensilvanya olanlar, vatanları ABD olanlar, AB ve NATO’nun gayri meşru beslemeleri bunu anlayamazlar.
İşte bu yüzden millet 15 Temmuz’da bu alçakların doğrulttukları silahlarından korkmamış, tanka, uçağa, helikoptere meydan okumuştur.
Hani profesör bozuntusu bir hain “bu halk sokağa çıkamaz darbe Cuma gün olsun Cuma namazına bile gidemez” diyordu ya..
Gördüler çıkıyor mu? çıkmıyor mu?..
Hem çıktı hem de burunlarının üzerine çaktı.
Zibidilerin feleği şaştı..
Yıllardır halkın dini duygularını sömüren bu kansızlar minarelerden okunan salalardan bile rahatsız oldular.
Müezzin dövdüler, minarelere silah sıktılar.
Bir yerlere şirin görünmek için seccade üstünde ayakkabı ile pozlar bile verdiler.
Ne yapsalar nafile..
Game over..
Aşağıdan yukarıdan yolun sonu görünüyor.
Dün yalanın her türlüsünü söyleyenler, her şey kabak gibi ortada iken bugün de mahkemelerde masal okumaya devam ediyorlar.
İhanetin merkezi olan Akıncı Üssünde sonuçtan emin bir şekilde o gece sağa sola emir yağdıran sivil çete mensupları birden hafıza kaybına uğruyor.
Kimi hiçbir şey hatırlamıyor.
Askeri üsde köpek sürüsü kadar sivil var fakat kimse bunları görmüyor..
Kimisi tarla bakmaya giderken tesadüfen yolu Akıncı Üssüne düşüyor.
Kimi belgesel çekmeye giderken bir de bakmış ki yolunun üzerinde Akıncı Üssü var.
Bir başka çete mensubu Happy Party’ye gidiyormuş da nasıl olduysa olmuş pat Akıncı Üssünde.
Happy parti ve askeri üs ne alaka?..
Bir başkası Akıncı Üssü yakınlarında gezerken tarlada 23bin küsur dolar buluyor.
Bu memlekette tarlaya dolar bırakan enayi var mı?..
Sahibini aramak için Akıncı Üssüne gidiyor.
O gece üsde olan sivil bir çete mensubu, resmini gösteren mahkeme heyetine bu ben değilim, ürün yerleştirme gibi resmim yerleştirilmiş diyor.
Bir başkası ölen babasının telefonunu bylock yüklemiş olabileceğini söylüyor.
Bu Akıncı Üssü Dingo’nun ahırımı ki ipini koparan damlıyor.
Ve bu kadar tesadüf 15 Temmuz gecesi oluyor.
Ayın kalan 29 günü torbaya mı girdi?..
Herhangi bir mahalledeki kıraathaneye bile bir yabancı geldiğinde “hemşerim kimsin? Nesin? niye geldin”? diye sorulur.
Akıncı Üssünü üniformalı hainler pavyona çevirmiş...
Ahıra bile bu kadar kolay girilmez be..
Bu masalları bebelere bile yutturamazsınız.
Kürsüyü kirleten pisliklerinden arındırılmış yargının bu masalları yutacağını mı zannediyorsunuz?..
Darbeye tiyatro diyenlerin oynadıkları tiyatronun farkındayız.
Başkasının yazdığı senaryoyu oynadıkları nasıl da belli.
Eğer mahkemeleri oyun gibi görüyorsalar çok ciddi bir şekilde yanılıyorlar.
Son sahnenin senaryosunu Şerefli Türk yargısı yazacak.
Onların komedi zannettiklerinin nasıl bir trajedi olduğunu ve merhamet etmeyene merhamet edilmeyeceğini görecekler.
Kılavuzu karga olanın burnunun ..ktan kurtulmayacağını da görecekler.
XXX
Zavallı Almanya…
Merkel Türkiye düşmanlığı için elinden geleni ardına koymayıp, Alman şirketlerine Türkiye’de yatırım yapmayın derken Siemens Merkel’i kazımadı ve Türk Ortaklarıyla birlikte girdiği dev rüzgar enerjisi ihalesini kazandı.
Türkiye’de güvenlik yok tutuklanabilirsiniz diyerek vatandaşlarını Türkiye’de tatil yapmaktan vazgeçirmeye çalışırken Alman turist sayısı geçtiğimiz yıla göre hatırı sayılır bir şekilde arttı.
Uçakların biri iniyor biri kalkıyor.
Türkiye ve devlet büyüklerimize karşı pis ve ahlaksız bir dil kullanarak hakaretler yağdıran Bild Gazetesinin Genel yayın Yönetmeni Kai Diekmann; güvensiz diye kcaraladıkları Türkiye’de Bodrumda tatil yaparken görüntülendi.
Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff türk tekstil markası Yargıcı’nın Almanya temsilcisi oldu.
İçimizdeki hainler, kendi vatandaşlarının bile kazımadığı Merkel’den medet umuyorlar, Almanya’nın düşmanca tavır içindeki basın yayın organlarına Türkiye aleyhinde demeçler vererek, alınacak bir aferin için hiç utanmadan sıkılmadan Alman yalakalığı yapıyorlar.
Ne yaparlarsa yapsınlar..
Yalakalıkları yanlarına kar kalıyor.
Ve de it ürüyor kervan yürüyor.