Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından reddedilmesine rağmen Amerikan Elçiliğini İsrail’in başkenti olarak kabul ettiği Kudüs'e taşıyarak büyük bir provokasyona imza atan ve yıllarca sürecek bir gerginliğin fitilini ateşleyen ABD’nin bununla da yetinmeyerek yangına körükle gitmeye devam edeceği anlaşılıyor.
İsrail ve onun ABD’deki temsilcilerinin gönlünü okşayacak hareketlerde bulunarak, Başkanlığının elden gitmesini önlemeye çalışan ve para vererek susturduğu fahişelerle olan ilişkileri ortalığa saçılan Trump’un bu konudaki en büyük destekçisi olan damadı Kushner ve Ortadoğu barışından (siz buna yıkımından diyebilirsiniz) sorumlu olan danışmanı Jason Greenbaltt tarafından hazırlanan bir planın Ramazan’dan sonra açıklanacağı Associated Press Haber Ajansı tarafından duyuruldu.
İsrailli Jerusalem Post gazetesi; bu kirli ve bir o kadar da kanlı planın yürürlüğe konulması için Mısır'ın darbeci lideri Sisi, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in destek olacaklarını yazmış.
Zaten ağızlarını büzmelerinden Ömer diyecekleri belliydi.
Dikkat etti iseniz Filistin başta olmak üzere nerede Müslümanlara yönelik bir zulüm varsa arkasında mutlaka bu üçlü çetenin desteği var.
ABD’nin ve İsrail’in pervasızlığı da bu üçlü çeteyi kucaklarına oturtup istedikleri gibi gütmekten kaynaklanıyor.
Öyle anlaşılıyor ki dökülen Filistinli masumların kanı yeterli olmadı.
Plana göre, 'sınırlı' bir şekilde kurulacak Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs’teki Ebu Dis olacak, Doğu Kudüs’ün Arap mahalleleri Filistin’e bağlansa da Mescid-i Aksa’nın yer aldığı Eski Şehir’in denetimi ise tamamen İsrail’de olacak.
Yani İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa Müslümanlardan kurtarılacak.
Ve bu alçak plan Müslüman oldukları iddia edilen yöneticilerin desteğiyle hayata geçirilecek.
Yaralı Filistinlilerin Türkiye’ye getirilmelerine dahi izin veremeyecek kadar alçak ve korkak ABD/İsrail uşağı Mısır, Suudi Arabistan ve BAE dökülen Filistinli kardeşlerimizin kandan en az İsrail ve ABD kadar sorumludurlar.
Bu alçaklık önlenemezse Mekke’ye ve Medine’ye bile ABD ve İsrail’den izin alınmadan gidilemeyecek günler uzakta değil.
Mossad’a yakınlığıyla bilinen Debka’nın haberine göre, Filistinlilere dayatılacak plan şu maddelerden oluşuyor.
- Kurulacak Filistin devleti, Batı Şeria'nın yarısı ile Gazze'den oluşacak.
- İşgalci İsrail, Batı Şeria ve sınırların güvenliğini üstlenecek.
- Batı Şeria'nın Ürdün Vadisi bölgesi İsrail'in hakimiyetinde olacak.
- Doğu Kudüs'ün Arap mahalleleri Filistin'e bağlanırken, Mescid-i Aksa'nın yer aldığı Eski Şehir bölgesi İsrail'in denetiminde olacak.
- Filistin devletinin başkenti Ebu Dis olacak.
- Filistin'deki camilerin yönetimini Ürdün üstlenecek.
- Gazza Şeridi, Hamas'ın silah bırakması durumunda Filistin devletine dahil edilecek.
- Filistinli mültecilere geri dönüş hakkı tanınmayacak ancak tazminat için uluslararası bir mekanizma oluşturulacak.(dostlar alışverişte görsün)
- Bu plan ile birlikte İsrail, yeryüzündeki Yahudilerin devleti olarak tanınacak.
Mescid-i Aksa’nın bulunmadığı mahalleler Filistin’e verilecekmiş de Filistin’deki camilerin bakımını Ürdün üstlenecekmiş de Batı Şeria ve sınırların güvenliğinin İsrail üstlenecek miş de Mış mış da miş miş..
Ne yapalım Mescid-i Aksa’sız Kudüs’ü.
Kudüs ve Mescid-i Aksa bir elmanın iki yarısı gibi.
Biri olmazsa diğeri de eksik kalır..
Ürdün illa da bir caminin yönetimini üstlenecek ise Mescid-i Aksa’nın bakımını üstlensin.
Filistinlilerin derdi camilerin bakımı değil ki..
Toprakları ellerinden alınanlar Filistinliler olsa da ilk kıbleleri ellerinden alınanalar Müslümanlar.
Tecrit, baskı, zulüm ve ölüm..
Darbeci alçak sözüm ona Müslüman Sisi ABD ve İsrail’e şirin görünmek için Filistinlilerin can damarları olan tünelleri bombalattırdı.
Afrin’deki Zeytindalı operasyonunda zırt pırt sivil hassasiyet nutku çeken Batı İsrail’in katliamlarını saygıyla seyrediyor..
Batı kaynaklı Adalet Divanları, İnsan Hakları Örgütleri Filistin’de İsrail tarafından yapılan katliamlara sessiz kalarak zımnen destek veriyorlar.
Hadi onlar meşreplerinin gereğinin yapıyorlar
Peki nerede attı mı mangalda kül bırakmayan İslam devletleri ?..
Nerede kasım kasım kasılan El Ezher alimleri ?..
Sadece namaz kılıp oruç tutmakla bitmiyor Müslümanların görevi..
Kabe’de hüngür hüngür ağlayarak namaz kıldıran İmamlar neredeler?..
Neden zulme karşı sesleri çıkmıyor?..
Marifet Kabe’de ağlamak değil.
Marifet; ağlayan, inleyen, öldürülen kardeşlerinin yanında olmak.
Yıllardır Kabe’de imamlık yapan ve ülkemizde de sevilen Sudeysi, Suudi Arabistan ve
ABD’nin dünyadaki güvenlik ve istikrarın merkezi olmasına öncelik ettiğini savunarak, "Bugün Suudi Arabistan ve ABD, dünyanın iki kutbudur. Allah'a hamdolsun dünyaya birlikte liderlik ediyorlar." diye konuşarak, Kral Selman ve ABD Başkanı Trump için ettiği duada, "Allah'tan başarılı olmalarını diliyorum" şeklinde ifadeler kullanmıştı.
ABD ile birlikte dünyayı yönettikleri için şükreden ve Filistinlilere en büyük zulmü yapan Trump’a dua eden Kabe İmamı acaba Filistin’de zulme ve soykırıma uğrayan kardeşleri için de dua ediyor mudur?..
Trump’un başarılı olmasını Allah’tan dileyen ve bunun için Allah’a hamd eden bir Kabe İmamı Filistinli kardeşleri için dua etse neye yarar, etmese neye yarar…
Ne umarsın bacından, bacından ölüyor acından..
Müslümanların acıklı halini bundan daha iyi anlatan örnek olabilir mi?..
Türkiye’nin Filistin ve mazlum milletler konusunda gösterdiği hassasiyeti tüm
Müslümanlar gösterebilselerdi İsrail ve ABD bu kadar azgınlaşamazdı.
Elbette Allah her şeyi hakkıyla görüyor ve biliyor.
O hüküm ve adalet sahibidir.
Ve “Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır” (Enfal/30)