Leyla bir özge candır,
Karagözlü ceylandır.
Diye başlayan bir şarkı vardır bilirsiniz…
Sanki Özgecan için yazılmış ve sanki Özgecan’ı anlatırmış gibi
Leyla bir özge candır ama Özgecandır.
Sadece annesinin babasının ailesinin değil Özgecan tüm Türkiye’nin canıdır.
Onun içindir ki öldürülmesiyle sadece ailesinin değil tüm Türkiye’nin canı yanmıştır.
Sadece ailesinin karagözlü ceylanı değildir. Tüm Türkiye’nin kara gözlü ceylanıdır.
Tertemiz, masum gülüşüyle beynimize, yüreğimize kazınmıştır Özgecan.
Hayvanlar âleminin bile aralarına almaktan utanç duyacakları bir yaratık tarafından namusuna göz dikilen Özgecan direnince, bu yaratık tarafından alçakça katledilmiştir.
Allahtan korkmayan, kuldan utanmayan, hukuku, kanunu takmayan bir yaratık bir gonca gülü soldurmuş, ailesinin ve tüm Türkiye’nin yüreğine kor alevler koymuştur.
Kendimizi kederli ailesinin yerine koyalım bakalım tahammül edebilecek miyiz?..
Bundan sonra söylenecek hiç bir söz ve verilecek hiç bir ceza bu güzel yüzlü, masum evladımızı geri getirmeyecektir. Ama üzerimizdeki ölü toprağının atılması için Özgecan belki bir başlangıç olabilir.
Önce şu AB mevzuatında idam cezası yok idam cezası geri getirilemez önyargısını bir tarafa bırakalım.
AB, Özgecan’ın acısını içinde hissedebiliyor mu?
AB hatırına gencecik yavrularımıza vahşice alçakça kıyan gözleri dönmüş yaratıkları, milletin vergileriyle beslemek zorunda mıyız?
Amerika neden idamı kaldırmıyor?
Kimse kimseye hukuk dersi vermesin. Ama, fakat, yani, şimdi, şöyleki gibi ön kabulleri bırakalım. Can alanın canı alınmalı. Hele böyle alçakça, hayasızca, tecavüz amacıyla can alanların canı mümkün olan en kısa sürede alınmalı ki ibret olsun. Caydırıcı olsun.
Özgecan’ın babası Mehmet Aslan yaşadığı büyük ve tarifsiz acıya rağmen, bilgece davranarak tahrikçilik yapmıyor. Sevgi ve barış olsun diyor. Diyor da (dört ayaklı öküzleri tenzih ederim) birlikte yaşamak zorunda kaldığımız öküzlere sevgiyi ve barışı nasıl anlatacağız?
Özgecan’ın, Ayşe’nin, Fatma’nın, Selma’nın, Hatice’nin, bizim de kızlarımız, kardeşlerimiz, annelerimiz olduğunu nasıl anlatacağız?
Yaşadıkları o korkunç acıya rağmen sağduyulu davranan Özgecan’ın ailesinin asil ve bilge tavrı karşısında söylenecek söz yok.
Ama bu asil ve bilge tavrı anlamayan, algılayamayan ve alçaklıkta sınır tanımayan öküzlere de artık anladıkları dilden konuşmak zamanı gelmedi mi?
Kadına bakış açısı değişmeli evet..
Kadına karşı şiddet cezalandırılmalı evet
Kadına kalkan el kırılmalı evet, evet, evet.
Ama namusa ve cana kasteden de yaşatılmamalı.
Tacizciler, tecavüzcüler gözlerinin yaşına bakılmadan hadım edilmeli.
Böyle bir halt işleyen hadım edileceğini bilmeli.
Efendim insan hakları, hukuk falan filan.
Geçin bunları.
Hak ve hukuk insan olan ve insanca yaşayan içindir.
İnsanlık yapmayanın insanlık beklemeye hakkı yoktur.
Toplumsal kurallara uyan ahlaklı ve namuslu insanlar, gözü dönmüş bir öküzden her an gelebilecek zarar ve tehditle yaşamamalı.
Artık konuşma zamanı değil.
Ne yapılması gerekiyorsa acilen yapılmalı.
Dolmuşta tek başına kalan bir kadın korkmamalı.
Caddede kimse yok diye kadın korkmamalı.
Asansörde tek kalan bir kadın korkmamalı
Kadın ürkek ceylan gibi hep bir taraftan gelecek tehlike korkusuyla yaşamamalı.
Yargılamalar, olabilecek en hızlı bir şekilde sonlandırılmalı. Cezalar verilebilecek en ağır ceza olmalı.
İnsan olan zaten korkar ama öküzler! bile bu cezaları görünce korkmalı.
Ama bu ülkede karısını 27 yerinden bıçaklayanlar tutuklanmayarak yarım bıraktıkları işleri tamamlamaları için fırsat verilir ise…
Ama bu ülkede 14 yaşında çocuğa tecavüz edenler “ rıza” var denilerek üç beş yıllık cezalarla paçayı yırtarsa…
Ama bu ülkede tecavüz mağdurlarına Adli Tıp aylar sonrasına muayene günü verirse…
Ama bu ülkede ruh ve beden sağlığı bozulmuş mu bozulmamış mı diye tecavüz mağdurları hastane hastane gezdirilirse, her gittiği yerde anlat bakalım kızım denilerek tekrar tekrar travma yaşatılırsa…
Ama bu ülkede töre, gelenek, örf bahanesiyle kadınlar öldürülmeye devam ederse,
Ama bu ülkede kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin anlayışı sürüp giderse…
Ama bu ülkede kadınlar da çok tahrik ediyor deyip azgınlıklara kılıf geçirilirse…
Ama bu ülkede bir dizideki tecavüz sahnesi reyting rekoru kırıyor ise….
Ama bu ülkede kadınların namusu erkeklerin ellerinin kiri oluyor ise…
Emin olun içimizdeki öküzlere dur demek mümkün olmaz.
Sadece idam değil mesela Devlet Özgecan evladımızın katilleri gibilerin mal varlıklarına da el koymalı. Bu mal varlıkları şiddete ya da tecavüze uğrayan kadınlarımız ve çocukları için harcanmalı.
Unutulmamalı ki Bütün Özgeler CAN’dır
Ve Bütün ÖZGECANLAR bizim de canımızdır.
Bütün ÖZGECANLAR hepimizin kara gözlü ceylanıdır.
Güzel yüzlü Özgecan’ın babası bilge adam Mehmet Aslan “öpmeye kıyamadığım için uykudayken severdim” diyor.
Öpmeye bile kıyamadıkları yavrularının vahşice öldürülmesi karşısında bile metanetlerini kaybetmeyen babası Mehmet Aslan ile anne Songül Aslan’ı bu olay nedeniyle tanıdık.
Keşke Türkiye, bu asil insanları böyle acı bir olay yaşanmadan ve onlara böyle ağır bir yük yüklenmeden tanısaydı.
Keşke Özgecan Karagözlü Ceylan olarak hep aramızda olsaydı.
Keşke Özgecan annesinin de dediği gibi okulunu bitirip insanlara faydalı olsaydı.
Güzel yüzlü Özgecan kızımıza Allahtan rahmet diliyorum.
Biliyorum ateş düştüğü yeri yakıyor. Acılı aileye sabırlar diliyorum.
Yaşadığı tarifsiz acıya rağmen bilgece davranmaya devam ederek herkese –adamlık- dersi veren saygıdeğer babası Mehmet Aslan’ın (yaşça bizden küçük olsa da)sadece ellerini değil ayaklarının altını da öpüyorum.