ABD’nin Ankara büyükelçisi John BASS, Türkiye’de göreve başladığı günden bu yana ülke güvenliğini tehdit eden unsurlara verdiği pervasız destek ile dikkati çekiyor.
John BASS; terör örgütünün TBMM’deki uzantılarına gösterdiği ilgiyi ve yakınlığı, şehit polislere, askerlere ve ailelerine hiçbir zaman göstermedi.
Bu millete ihanet eden, zulüm yapan, masum çocukları kadınları ve sivilleri gözlerini kırpmadan katleden teröristleri laf olsun kabilinden kınamakla geçiştirirken, devletin bu hainlere karşı aldığı her tedbiri eleştirmekle kalmadı milletin huzurunu bozan hainlerin yanında yer aldı.
Paralel örgütün yayın organlarına, finans merkezlerine kayyum atandı hemen endişelerini bildirdi.
Çünkü kendilerine sadakatta sınır tanımayan tescilli hainlere verdikleri görevlerin yerine getirilememesi onu endişelendiriyordu.
Devlet cinayet işliyor diyen akademik ahlaksızların yanında yer aldı.
Bir protesto eyleminde kapısındaki cam kırılan Hürriyet Gazetesine adeta kutsal bir mekân özeniyle geçmiş olsun ziyaretinde bulundu ve basın özgürlüğü masalları okudu.
Oysa başka gazetelere de saldırılar olmuştu.
Ama bay BASS’ın kılı kıpırdamadı.
Çünkü onların destek verdikleri -işlerine- gelenlerdi.
Devletin ödeneklerini Kandile aktaran, halka hizmet etmeyen, iş makinalarını terör örgütünün emrine veren ve katillere devletin kesesinden maaş bağlayan belediyelere, yöre halkı tarafından da memnuniyetle karşılandığı üzere geç bile kalınmış kayyum atanmasına ilk tepki de yine bay BASS’tan geldi.
Hani hoca sirke satarken ikide bir bağıran eşeğin kafasına vurduğunda ardından -zort- diye bir ses çıkınca hoca “ben nereye vurdum ses nereden çıktı demiş ya..
İşte o hesap, bölücü katillere hizmet eden belediyelere kayyum atanıyor ve ses bay Bass’tan çıkıyor.
Hayrola?..
Ferguson’daki ABD polisinin siyahi katliamına biz bir şey söyledik mi ?..
(Keşke söyleyebilseydik)..
ABD Polisinin her gün en az iki siyahiyi öldürmesine bir şey diyebiliyor muyuz?..
Hayır.
O zaman terör ve terörist besiciliği yaptıkları gün gibi ortada olan PKK’lı belediyelere kayyum atanmasından BASS’a ne ?.
O belediyelerin araçları ile patlayıcılar taşındı.
O belediyelere ait iş makinaları ile açılan hendekleri, kurulan barikatları kaldırmak için onlarca güvenlik görevlimiz şehit oldu.
Bay BASS’ın umurunda oldu mu ?..
Bırakın bunları bu memlekette alenen darbe ve işgal girişimi oldu.
Demokrasinin mabedi meclis bombalandı.
Emniyet Müdürlüğü, Özel Hareket Müdürlükleri bombalandı.
250’ den fazla şehidimiz ikibinden fazla yaralımız var.
Bay BASS darbecileri kınayabildi mi?.
Şehitlerle ve yaralılarla ilgili tek kelime üzüntü ifade etti mi?.
Hastaneye gidip tek bir yaralıyı ziyaret edebildi mi?.
Tek bir şehidin ailesine taziyede bulunabildi mi?
Etmedi.
Niçin?..
Çünkü darbeyi/işgali birlikte tezgahladılar..
Çünkü darbeciler onların gayrı meşru bebeleriydi.
Darbecilere tek kelime edemeyen hatta başaramadılar diye üzüntüsünden 15 gün nutku tutulan John BASS sivil araçla Artvin’e giderek Hatila Vadisini ziyaret ediyor, HES bölgelerine geçiyor, vatandaşlarla ve muhtarlarla toplantılar yapıyor.
Ama kurban bayramının birinci gününde Van’da PKK’nın gerçekleştirdiği kanlı saldırıya tek bir kelime edemiyor.
Çünkü PKK onların stratejik ortağı..
Ne işin var senin Artvin’de?.
Ceratepe ya da HES’ler John BASS’ı neden ilgilendiriyor?...
Ve nedense bu gezi Ceratepe davasının mahkeme tarihinden hemen önceye denk geliyor.
Askerinin PYD arması takarak terör destekçiliğini açıkça ilan ettiği ABD’nin büyükelçisinin bu davranışlarını rutin elçilik faaliyeti olarak göremeyiz.
Bu açık bir içişlerimize müdahale, açık bir küstahlık ve açık bir düşmanlıktır.
PYD’nin binalarına ABD bayrağı çekecek kadar içli dışlı olduklarını göstermekten çekinmedikleri bir ortamda buram buram düşmanlık kokan, acaba Türkiye’yi nereden vurabiliriz amaçlı bu hareketleri hayra yoramayız.
Helikopterlerle silah yardımında bulundukları PYD’nin bunları devrettiği PKK tarafından işlenen cinayetlerde dökülen her damla kanda ABD’nin dolayısıyla onun elçisi terörist sever bay BASS’ın sorumluluğu vardır.
Sayın Bahçeli’nin ifadesiyle Türkiye ABD’nin 53. eyaleti değildir.
ABD yönetiminin bilgisi dahilinde olduğuna kuşku bulunmayan pervasız ve düşmanca davranışlar sergileyen John BASS’ın istenmeyen personel ilan edilerek defedilme zamanı gelmiş hatta geçiyor demektir.
ABD Kongresinde Türkiye karşıtı oturuma -aldıkları bağışların bir karşılığı olarak- FETÖ’cü Ahmet Sait Yayla’nın katılmasını sağlayan, terörist başını Türkiye’ye iade etmemek için bin dereden su getiren ve onu Türkiye’yi diz çöktürmek için bir enstrüman olarak kullanan ABD, Türkiye’ye; işini adam gibi yapan doğru dürüst bir temsilci gönderinceye kadar biz de -bu kaşarlı hainlere- paket muamelesi yapmazsak kucaklarından indirmedikleri gayrı meşru bebeleriyle darbe/kaos/karanlık üretmeye devam edeceklerdir.
Bu ülke bay BASS ve beslemelerinin çiftliği değildir.
Hatırlarsanız bundan önceki elçi de “bir imparatorluğun diz çöküşünü izleyeceksiniz” diye müjde vermişti.
Verdiği müjde bir türlü gerçekleşmeyince defolup gitti.
Şimdi defolma sırası bölücü örgütün yürekten destekçisi ve karanlık ilişkilerin pervasız organizatörü John BASS’ta..
Ya basıp gidecek ya da bastıra bastıra gönderilecek..