Sözlük anlamlarına göre; özü sözü bir olmayan, kendisini olduğundan başka türlü gösterene ikiyüzlü, yapılmaması gereken bir davranışı rahatlıkla yapan ve bundan utanmayana da yüzsüz deniyor.
Şöyle bir etrafınıza bakarsanız yüzsüzleri de iki yüzlüleri de kolaylıkla fark edebilirsiniz.
Bu tiplerin en belirleyici özellikleri; geçmişte kendi ağızlarından çıkan söz ve kendileri tarafından yapılan davranışların başkaları tarafından da unutulduğunu sanarak insanları aptal yerine koymaya kalkmalarıdır.
Kendileri varken her şey tamam, kendileri yokken her şey eksiktir.
Oysa Peygamberimiz buyuruyor ki “Kıyamet gününde, Allah nazarında en kötü olanlardan bir kısmını da iki yüzlülerin teşkil ettiğini göreceksiniz. Bunlar bazılarına bir yüzle, diğer bazılarına da başka bir yüzle giden insanlardır.” Kaynak: Buhari, Edeb 52, Müslim, Fedail 199, (2526), Muvatta, Kelam 21, (2, 991), Tirmizi, Birr 78, (2026), Ebu Davud, Edeb 39, (4872)
Her toplumda yüzsüzler ve ikiyüzlüler vardır elbette ama muhtemelen bizdekiler kadar pervasız değillerdir.
Bu pervasızlığın belki de en önemli nedeni, söylenilenin ve yapılanın doğruluğuna yanlışlığına bakmadan, kayıtsız şartsız kabul eden zehirlenmiş bir sosyolojinin varlığıdır.
İlkokul öğrencilerinin bile inanmayacağı yalanları iman edercesine kabullenen bu sosyoloji, yüzsüzlüğün de ikiyüzlülüğün de en büyük destekçisidir.
Aslında bu sosyoloji de ikiyüzlülerden ve yüzsüzlerden oluştuğu için birbirlerini beslemeleri bu kadar kolay oluyor..
İnanmaya hazır olana ne verirseniz verin yalayıp yutuyor.
Onlar yuttukça yüzsüzlük ve ikiyüzlülük prim yapıyor, Nirvana’ya ulaşıyor.
Oysa her şey gözümüzün önünde yaşanıyor.
Toplumun çoğunluğu olup bitenden haberdar.
Kimin bedelinin ne olduğunu, kimin nasıl rol kestiğini, biliyor.
Bir bidon cila da sürseler iki yüzlerinden akan riyayı gizleyemezler.
İki yüzü olanlar birini yüzsüzlere verseler onlar da bir yüze sahip olacakken, ısrarla iki yüzlülüklerini korumaya devam etmeleri birer patolojik vak’a olduklarını göstermektedir.
Yüzsüzlük ve ikiyüzlülüğe karşı en etkili mücadele yöntemi; bu hallerini her fırsatta yüzlerine çarpmak, değer vermemek, yaşayan ölü muamelesi yapmaktır.
Tükürülecek bir yüzü olmayanlarla, hangi yüzlerine tüküreceğinizi bilmediğiniz iki yüzlüler anlarlar mı bilmem ama bakın onlarla ilgili olarak neler söylenmiş.
İnsanların en fenası; birine ayrı diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır. Hz. Muhammed (s.a.v)
İkiyüzlülükle en akıllı yetişkinleri bile kandırabilirsiniz, fakat çok zeki olmayan küçük bir çocuk bile ne kadar iyi saklanmış olursa olsun ikiyüzlü bir insanı hemen tanır ve ondan tiksinir. Tolstoy
Sözcükler tek başlarına insanı kırmaz. İnsanı yaralayan, sözcüklerin arkasına saklanan ikiyüzlülüktür. Susanna Tamaro
İkiyüzlü insanın kim olduğu değil, kim olmadığı mühimdir. Don Marquis
Kalbinizi sıklıkla sorgulayın ki içinde ikiyüzlülük, kin, kibir birikmesin. Muhammed Bozdağ
Onun gözünde ikiyüzlülük ve katıksız bencillik, kendisini ileriye doğru götüren her adıma karşılık olarak ödediği bozuk para konumundaydı. Stendhal
Eğer ikiyüzlü bir insan olacaksanız, en azından bir tanesinde iyi biri olun. Marilyn Monroe
Ben insanın diğer yüzünü görünce, ilkini hatırlamam. Paul Auster
Allah size bir yüz vermiş, siz kendinize bir tane daha yapıyorsunuz. William Shakespeare
Zaman ikiyüzlülüğün gizlediğini nasıl olsa bir gün ortaya çıkarır, kusurlarını örtenin sonu nasıl olsa utançtır. William Shakespeare
Başkalarına karşı değişik yüzler takınanlar, sonunda kendi çehrelerini unuturlar. La Rochefaucauld
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır. Mevlana
İnsanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu halledebilirsin; ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin. Pablo Neruda
İnançlarınızı, eylemlerinizle gösterin ve hiçbir zaman iki ağızlı bir şekilde konuşmayın. Emerson
Bazı insanlarla yüzleşmek zordur, haksız çıkarsın. Çünkü onların galip gelecekleri ikinci bir yüzleri daha vardır. Bernard Shaw
İkiyüzlülük çift taraflı kesen bir kılıca benzer, bir tarafı aldattığı insanı keserken, diğer tarafı sahibini keser. Cervantes
Göründükleri gibi olmalıdır insanlar. Eğer değillerse; hiç görünmesinler daha iyi. William Shakespeare
İki çeşit insan vardır: “Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe yüzsüzleşen.” Necip Fazıl Kısakürek
Seni gördüğüm zaman, “Aynaya baktığında acaba hangi yüzünü görüyor” diye düşündüm. C. JoyBell
Haksız sözleri tasdik eden dalkavuk ve ikiyüzlüdür. İmam Şafii
İkiyüzlü insanlardan gerçekten nefret ediyorum, hangi yüzünü ilk olarak tokatlayacağıma karar vermekte zorlanıyorum. Yong Junhyung
Ya hatalarınla yüzleşir ya da hatalarınla yüzsüzleşirsin. Cahil olmak ayrı, pislik olmak ayrıdır. Dostoyevski
Adaletin küçüldüğü ülkelerde büyük olan suçlulardır.
Son zamanlarda bazı mahkemeler tarafından verilen kararlar toplum vicdanında kabul görmüyor.
Kabul görmemekle kalmıyor, adalete olan güvenin kaybolmasına neden oluyor.
Sonrasında karar bir üst mahkemeyle taşınarak bozuluyor ve HSK bu kararı alan hakimler hakkında inceleme ve soruşturma başlatıyor.
Yargı bağımsızdır; kabul.
Yargı hiçbir makam ve organdan emir almaz; o da kabul.
Yargı kararlarının uygulanması zorunludur hiçbir makam ve organ kararların uygulanmasını geciktiremez önleyemez; bu da kabul.
Ama bu kabuller, yargıya kamu vicdanında onaylanmayan karar verme hakkı tanımaz.
Yargı lehteki ve aleyhteki tüm delilleri dikkate alarak hukuka, hakkaniyete ve adalete uygun karar vermekle yükümlüdür.
Yani ben karar verdim oldu deme lüksü yoktur.
Sokrates; “Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.” Diyor.
Eflatun’a göre; “Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.”
O halde gelelim sadede.
46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılamaz hale gelmiş,
326 işyeri, 201 araç tahrip edilmiş,
85 otobüs durağı yakılmış,
697 güvenlik görevlisi yaralanmış, 1 polis memuru şehit olmuş,
Doğrudan maliyeti 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyeti yüz milyar doları geçmiş,
Borsayı, enflasyonu, işsizliği doğrudan etkilemiş,
Hükümeti yıkmayı, yatırımları engellemeyi ve ülkeyi kaosa sürüklemeyi hedeflemiş,
Ama yargılamayı yapan mahkeme; “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, mala zarar verme, nitelikli yağma, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, kasten yaralama, ağırlaştırılmış yaralama, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa Muhalefet suçlarının işlendiğine dair mahkumiyete yetecek derecede hukuka uygun, somut ve kesin delil bulamamış.
Yukarıda yazılan zarar ziyan demek ki somut değilmiş.
Ve sonuçta Devlete karşı aleni bir kalkışma olan gezi davasında yargılanan;1’i tutuklu, 6’sı firari, 16 sanık hakkında İstanbul 30.Ağır Ceza mahkemesince beraat kararı verilmiş.
Bu karar; (beklendiği üzere) bu kalkışmayı destekleyenler ve teşvik edenler dışında kamu vicdanında kabul görmemiştir.
Bu adaletsiz bir karardır.
Bu hukuka uygun bir karar değildir.
Bu karar, görünür gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
HSK’nın; bu kararı alan hakimler hakkında soruşturma emri vermesi de kararın hukuksal dayanaktan yoksun olduğunun göstergesidir.
Hiç kimsenin adalete olan güveni zedelemeye, tuzu kokutmaya ve toplumsal barışı bozmaya hakkı yoktur.
Nokta..