“Anadolu’m bir yanda, yiğit yaşar koynunda
Aşıklar destan yazar dağlarda
Kuzusuna kurduna Yunus’una Emrah’a
Bütün alem kurban benim yurduma”
Bu sözler Rahmetli Ayten ALPMAN’ın söylediği “bir başkadır benim memleketim” isimli şarkısında geçer.
Övünülecek güzelliklerimiz, yiğitlerimiz var elbette.
Ama artık Anadolu’nun koynunda sadece yiğitler değil sayıları giderek artan magandalar da yaşıyor.
Ve ne yazık ki hiçbir güç onları durduramıyor.
Görünürde herkes onlardan şikayetçi ama kimse bir şey yapamıyor.
TDK’nın güncel sözlüğüne göre Maganda; “görgüsüz, kaba, anlayışsız, terbiyesiz ve uyumsuz kimse” demek.
Trafik magandalarımız, düğün/nişan magandalarımız, sınav magandalarımız, asker uğurlama magandalarımız, okul magandalarımız, piknik magandalarımız, tribün magandalarımız, sosyal medya magandalarımız ve son günlerde vukuatları giderek artan hastane magandalarımızın seçkin(!) temsilcilerinin eylemlerini hemen her gün medyada izliyoruz.
Hatırlarsanız Çankırı’da intihar girişiminde bulunan bir bayanı Emniyet Müdürü ikna etmek için çaba gösterirken ( nitekim bu çaba sonucunda bayan ikna edilmişti) bir maganda bacak bacak üzerine atmış bir vaziyette sosyal medyadan canlı yayın yapıyordu.
Belli ki alacağı beğeni bir candan daha değerliydi.
Yine Çankırı Orta İlçesinde bir maganda çocuğunu bir bisiklet gibi minibüsün arkasına iple bağlamıştı da medyada haber olmuştu.
Anadolu’nun bağrındaki magandalar hayvanları arabalarının arkasına bağlayıp yollarda süründürüyor, kedileri duvara fırlatıyor, yavru köpeklerin bacaklarını kesiyor.
Yolda yürüyen genç kızlara tekme, yumruk atıyor.
Kayıtsız şartsız saygı göstermesi gereken engelli kardeşlerimize ve yaşlılarımıza şiddet uyguluyor.
Durak haricinde inme isteğini yerine getirmeyen şoföre bıçakla saldırıyor.
Düğünlerde rastgele ateş ederek insanları öldürüyor, yaralıyor.
Hareket halindeki araçta şoför değiş tokuşu yapıyor, karşısındakilerin canını hiçe sayıyor.
Tek tekerin üzerinde sürdüğü motosikletle hız denemesi yapıyor.
Araçta çalan müziği tüm mahalleye dinletiyor.
Altındaki lüks arabanın camından sigara izmaritini yola fırlatıyor.
Gittikleri tatil beldesinde çöplerini ortaya bırakıp dönüyor.
Arabaları ikiyüzbin lira görgüleri ikiyüz kuruş…
Kafa dinlemeye gittiğiniz piknik alanında saçma sapan ve hatta müstehcen sözlerin yer aldığı sözüm ona müzikle etrafına huzur vermediği gibi, gömleğini çıkartıp atletle oturuyor
Bazıları sürü halinde yaşadıklarından hep birlikte gürültülü oyunlar, halaylar danslar ederek piknik alanını babalarının çiftliğine çeviriyor.
Pencereden halı çırpıyor, çöpünü pisliğini balkondan atıyor.
Evinin balkonunda çiçekli donla oturuyor.
Spor müsabakalarına seyredip keyif almak için değil küfredip hakaret etmek, mala zarar vermek için gidiyor.
Eşine ve çocuklarına şiddet uyguluyor.
Bir başka hastaya acil müdahale yapan doktora; “onu bırak benim hastama bak deyip” saldırıyor.
İlkokul seviyesindeki eğitimlerine rağmen her şeyden anladıklarından benim hastamı neden iyi tedavi etmedin diyerek sağlık görevlilerine şiddet uyguluyor.
Parkta oynayan çocuklara gürültü yaptıkları için silahla rastgele ateş ediyor.
Gürültü parkta olmayacak ta nerede olacak.
Delikanlılığın kitabının yazıldığı bu topraklarda artık magandalığın önlenemez yükselişine tanık oluyoruz.
Bunlara bulaştığınız zaman başınıza bela alıyorsunuz.
Mesela Artvin Hopa’da gürültü yapanları uyaran şoför bıçaklanarak öldürüldü.
İşte o yüzden herkes rahatsız ama kimse sesini çıkartamıyor.
Cezalar magandaları caydırmaya yetmiyor.
Adam 7 kişiyi öldürüyor 14 yıl yatıp dışarı çıkıyor ve çıkar çıkmaz yine cinayet işliyor.
Ayrılma aşamasındaki eşini ve kayınvalidesini defalarca bıçaklıyor yakınları tarafından “adamsın” diye takdir ediliyor.
Hapiste yatmayı delikanlılığın stajı gibi görenler bile var.
Geçenlerde izlediğim bir haberde cinayet işleyen oğlunun ardından konuşan anne; bırakın cinayetten rahatsız olmayı “oğlum aslanlar gibi hapis yatar ben de ona aslanlar gibi bakarım” diyordu.
Hapse girmeyi aslanlık gibi gören bir kafa ile nasıl mücadele edeceksiniz?..
O zaman magandalara karşı uygulanacak cezaların yeniden gözden geçirilmesinde yarar var.
Çünkü magandalığın caydırıcı olmayan cezalardan beslenme gibi bir özelliği var.
“Eğitim şart” diyeceksiniz ama eğitim; onu alabilecek kapasitede olanlara yarar sağlar.
Geriye tek bir yol kalıyor.
Magandalara anladıkları dilden ceza vermek.
Hemen söyleyeyim para ve hapis cezaları magandaların CV’lerine başarı olarak yazılıyor.
Yine hapis cezası verilsin ancak bu cezalarını çektikten sonra onlara verilecek “zorunlu hizmet” uygulamaları caydırıcı olabilir.
Mesela magandalara; Okullarda, hastanelerde, huzurevlerinde, engelli bakım merkezlerinde tuvalet temizliği yaptırılabilir.
Üniversite mezunu olanlara üniversite tuvaletlerinde görev verilebilir.
Düğünde sıkılan her mermi için bir günlük cami tuvaleti temizliği yaptırılabilir.
Şehirlerarası otobüs terminalleri ve havaalanlarındaki tuvaletlerin temizliği yaptırılabilir.
Belediyelerin çöp toplama hizmetlerinde çalıştırılmaları sağlanabilir.
Mezbahalarda işkembe temizlettirilebilir.
Kanalizasyon bakım ve onarım hizmetlerinde görevlendirilebilirler.
Hayvan barınaklarına gönderilip oradaki hayvanların bile kurallara uygun yaşadıklarını gösterip kendilerine çeki düzen vermeleri sağlanabilir.
Bu hizmetlerinin bitiminde de kendilerine tuvalet bakım ve temizliği konusunda yeterli ve başarılı olduklarına dair bir sertifika verilebilir.
Belki biraz ağır oldu diyeceksiniz ama söyler misiniz, başkalarının hayatını hiçe sayan, birlikte yaşamanın gerektirdiği kurallara uymayan magandalara katlanmak zorunda mıyız?..
XXX
Hem yazılı ve hem de sözlü medyada yer alan haberlere göre;
Katolik Kilisesi lideri Papa Francesco, ABD'deki taciz skandalı ardından dünyadaki tüm Katoliklere yönelik bir mektup yazarak, "kilisedeki cinsel taciz vahşetini kınadığını" belirtip tüm Katolikleri bu vak’aların üzerinin örtülmemesi için birlikte mücadeleye çağırdı.
Hatırlarsanız;10 Temmuz 2018 yayım tarihli “ Cahille sohbet etmek güçtür bilene Çünkü cahil ne gelirse söyler diline” başlıkta yazımızda sözü edilen bir oyuncu (dikkat; sanatçı değil) İslam aleminin kutsal şehri Medine için, "'İdam çözüm olsaydı Medine toprakları tecavüzde rekor kırmazdı” diye zırvaladığını yazmıştık.
Ama cinsel tacizin vahşet düzeyinde ve üstelik kutsal mekan olan kiliselerde gerçekleştiği
bizzat Papa'nın, 1.2 milyardan fazla Katoliğe hitap ettiği mesajı "Papa Francesco'dan Tanrı'nın halkına mektup" başlığıyla yayımlanan mektupta açık açık ifade edildi.
Papa mektubunda, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yayımlanan bir jüri raporuna atıfta bulundu ve "Geçen günlerde, yaklaşık 70 yıllık bir zaman diliminde rahiplerin cinsel tacizinin, güçlerini ve vicdanlarını kötüye kullanmalarının kurbanı olan en az 1000 kişinin yaşadıklarının anlatıldığı bir rapor yayımlandı. Söz konusu vak’aların çoğu geçmişe ait olsa da zaman geçtikçe çok sayıda kurbanın çektiği acılardan haberdar olduk ve bu yaraların asla yok olmadığını gördük" dedi.
Demek ki neymiş..
Medine toprakları değil kiliseler tecavüzde rekor kırmışlar..
Papa açıklamasının sonraki bölümünde; "Bu vahşeti güçlü şekilde kınamaya ve bu ölüm kültürünü kökünden yok etmek için güçlerimizi birleştirmeye mecburuz; yaralar asla zaman aşımına uğramaz. Kurbanların göklere yükselen ve yürek burkan acıları uzun süre göz ardı edildi, gizlendi ya da susturuldu.
Kilise cemaati olarak utanç ve pişmanlıkla kabul ediyoruz ki, olmamız gereken yerde olmayı başaramadık, çok sayıda hayata verilen zararın boyutlarını ve ağırlığını fark ederek zamanında eyleme geçmedik. Küçük çocukları ihmal ettik ve yalnız bıraktık "diyerek hem rezaleti itiraf etti ve hem de bundan dolayı sorumlulukları bulunduğunu açıklamak zorunda kaldı.
Yarım yamalak akılları ve ideolojik kalıplara hapsedilmiş beş kuruşluk bilgi düzeyleri ile olur olmaz, her fırsatta İslam’a ve onun değerlerine saldıran entel yobazlar, tecavüzde kiliselerin rekor kırdıklarının açıklanmasından muhtemelen çok rahatsız olmuşlardır.
Ne yaparlarsa yapsınlar güneş balçıkla sıvanmıyor ve gerçekler er geç ortaya çıkıyor.