GAZİ BAYKALER
Kalplerdeki yeri “payidar” olan Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" demek suretiyle genç Devletin ömrünün sonsuza dek olacağını vurgulamakta…
Sömürgeci zihniyetin Osmanlı Devleti’nin bölünmesi/paylaşılması planı, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a atılan “ilk adımın” altında ezildi, imha oldu... Bitmeyen senaryo ve oyunlara karşı bizim de planlarımız ve önlemlerimiz olacak/olmalıydı, kuşkusuz! Nasıl ki, Amasya Genelgesi’nde “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” hedefine odaklandıysak, ilelebet var olmak için de azimli ve kararlı olmak kaçınılmaz…
Bu azim ve kararlılığın gücüyle bugün 101 (Bir Asır, Bir Sene) yıllık varlığımızı büyük bir coşkuyla kutlamaktayız... Ancak, “dâhili ve harici bedhahlar” her adımda takipteler… Kuşkusuz, geçmişe ders alarak bakma, bugünü huzurla yaşama ve yarınlara güvenle ulaşma idealimiz diri ve sürekli aktif…
Cumhuriyetimizin 101’inci yılında, duygularımız her zaman olduğu gibi yine coşkulu… Milli duygular zirve yapar, böylesi günlerde… Geçmişten günümüze milli mücadele hatırlanır… Emperyalistlere karşı kararlı duruş ve kahramanlık destanı, yıldan yıla anlatılır gururla…
Heyecan limit tanımaz, coşku kesinti yaşamaz: Bazen okunan bir şiirin mısralarında ya da çalınan bir marşın tınısında; bazen kulaklarımıza hoş gelen trampet sesleri… Böylesi günlerin vazgeçilmezleri çocukların/gençlerin neşeli sesleri, sokakları süsleyen bayraklar…
“Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.”
İlelebet yaşasın CUMHURİYET!