Büyük Otel’de düzenlenen etkinliğe dernek üyeleri aileleriyle birlikte katıldı.
Etkinliğinde açılışında konuşan Dernek Başkanı Serpil Özkan, Ramazan eğlencelerinin çok çeşitli ve renkli olduğunu belirtirken, yaşanan deprem felaketi nedeniyle eğlenceli bir program yapmayı uygun bulmadıklarını, dost sohbeti şeklinde ramazanları anlatarak geceyi geçireceklerini söyledi.
Özkan, imsak vaktinden önce minarelerde okunan gazel, mersiye, ilahiler olduğunu ancak bu geleneğin kaybolmaya başladığını belirtti.
Etkinliğe katılan emekli öğretmen Nazmiye Küçükertan, Şabanözü’nün sosyal hayatını anlattı. Küçükertan, derneğin ilçe ve köylerle birlikte kültüre hizmete talip olmasının memnuniyet verici olduğundan bahsetti.
Nuray Küçükbabuccu ise çocukluk ve gençliğindeki ramazanları, davetlerini, gece yenen ekmekleri, davetlerde yapılan takım yemeğini ve anılarını anlattı.
Küçük yaşta orucu ve oruca saygıyı, dışarıda yemek yenilmeyeceğinin kulaklarına küpe olduğunu dile getiren Bekir Özkan, Ramazan tırnaklıları için girilen kuyruğu, gece yenen oklaa ekmeği, kızılcık ekşisi bayatlayan pidelerden çullama yaptığını, iftardan sonra Mühlüz Tepesi’nde satılan ehlibilürden bahsetti.
Emekli okul müdürü Selahattin Kaya ise “Biz bu kültürle büyüdük, bu kültürle yaşadık. Gençlere aktarılmasında çabalayan derneğimize hepimizin katkıda bulunmalıyız. Gece sahurda oklaa ekmeği ve gözleme yenilir, kızılcık ekşisi ve üzüm hoşafı içilirdi, pestil ezilirdi” dedi.
Yöresel kıyafetler giyen gençler davul çalarak, mani söyleyerek salonu turladı. Gençler dernek başkanı Özkan’dan bahşiş ve ekmeklerini aldı.
Kıyafetlerin özelliği hakkında bilgi veren Nejdet Tunçkafa “Yöresel kıyafetler sadece yarenlerin giydiği zannediliyor. Bu kıyafetler halk kıyafeti. Sandığınızda çürümeye yön tutmuş yöresel kıyafetleri değerlendirmenizi istiyorum. Sandıklardaki bohçaların açılması, kültüre hizmet için bunların evveliyatının bilgisinin paylaşılması önemli. Sizlerin belki basit gördüğünüz bir bilgi kırıntısı bizleri çok büyük yerlere götürecek. Dernek olarak sloganımızı ‘Geçmişin kırıntılarıyla geleceği inşa etmek’ olarak belirledik. Hepimiz elimizi taşın altına koyup Çankırı kültürünü nesillere aktarmak için çabalamalıyız” ifadelerini kullandı.
Açık büfe ve masalara gelen gözleme, otlu ekmek, oklava ekmeği, üzüm hoşafı ile sahur yemeği yendi. Derneğin genç bayanları dernek üyesi Ali Bülent Dereli'nin hazırladığı Çankırı'nın objelerini yansıtan magnetleri diş kirası hediyesi olarak dağıtıldı.