23 Aralık 2022 tarihinde onay alarak çalışmalarını başlatan çiçeği burnunda Çankırı Kültürünü Yaşatma Derneği, amaçları hakkında bilgi vermek amacı ile dernek bürosunda basın toplantısı düzenledi.
Derneği Başkanı Serpil Özkan Çankırı'nın geleneksel kültürel mirasını geleneksel yapısı içinde yaşatmak, gelecek nesillere aktarma gayesiyle derneği kurduklarını ifade ederek “Çankırı tarihine, kültürüne, yaşayışına ait kaynakların ulaşılabilirliğini artırmak Çankırı geleneksel kültürünün unutulmamasını, sonraki nesillere aktarılmasını sağlamak gayreti içindeyiz” dedi.
Adet ve yemek yorumlarında bölgeden bölgeye farklılıklar olduğunu dile getiren Özkan “Bir bütün olarak önceliğimiz eksiklerimizi tamamlamak yaşantıları yerinde görüp incelemek, öğrenmek, tarihi ve kültürel değerlerimizi sonraki nesillere aktarılmasına aracılık etmek. Bu amaçlarla yapacağımız çalışmalarda Çankırı sevdalısı, kültür aşığı, gönül dostlarımızın bizlere vereceği destek çok önemli” sözleri çalışmalarının bir bütün olduğuna vurgu yaptı.
SİNERJİ YARATTIK
Özkan, derneği kurduktan sonra arkadaşlarının ortak kararıyla uzun süredir görerek, yaşayarak devam ettirdiği Çankırı lezzetlerini tanıtmak, en doğru tarifleri, görsel ve videoları ile toparladığı çalışmasını kitaplaştırmaya karar verdiğinin altını çizerek şunları söyledi:
“Çalışmalarımı sosyal medyada 17 bin kişilik Çankırı'ya gönül vermiş kişilerden oluşan ‘Mazideki Çankırı’ grubunda görücüye çıkardım. Herkes anadan, atadan gördüğü adetlerini de paylaşarak bir sinerji yarattık. Covid-19 döneminde evlerinde mahsur kalan 70 yaş üzeri 33 Çankırı'nın çınarları büyüklerimle röportaj yaptım. Yemeklerimizi, geleneklerimizi onlarla da teyit ettik. Bilmediklerimizi öğrenme, bildiklerimizi geliştirme imkânı oluştu. Canlı tarih araştırması kategorisindeki bu röportajlarla büyüklerimizin hayat hikâyesini de harmanlayarak birçok araştırmaya kaynak olabilecek çalışma ortaya çıktı. Kendi anılarımı anlatan 1970'li yıllardan günümüze kadar gelen 40'a yakın yazılarımda Çankırı'daki yarım asırlık komşuluk, mahalle, toplum ilişkisi, mimari yapısı, geleneklerimiz, adetlerimizin günümüze kadarki değişimi, gelişimi kayıt altına alınmış oldu. Yaşadığım yerdeki komşuların, dükkân sahiplerinin isimleri ve yerlerini belirterek yazılarımda bahsederek onların da unutulmamasına imkân sağladım. Bu çalışmalarımda arkadaşlarımın da ortak kararı ile yapacağımız faaliyetlerde değerlendirmeyi düşünüyoruz. Bizim örfümüzde kendimizi övmek, ayıp sayılır. Büyüklerimiz bizi ‘Kendini övme el övsün’ diyerek büyüttü, öyle yetiştik, öyle gördük ama bu çalışmaları Çankırı'mızın kültürüne hizmet olarak sunmayı düşündüğümüz için daha rahat anlatabiliyorum.” Şeklinde düşüncelerini paylaştı.
FOLKLÖRÜN YAŞATILMASI
Folklorün bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirttiğinin altını çizen Özkan “Folklorun yaşatılmasında önemli yeri olan halk oyunlarını canlandırma, temsil özelliğini değerlendirme yolunda çalışmalarımız olacak.Bu konuda Türkiye Halk Oyunları Federasyonu seçici kurul üyesi, halk oyunları hocası yönetim kurulundaki arkadaşımız Sayın Nejdet Tunçkafa'nın önderliğinde halk oyunları ekibi hazırlama aşamasındayız. Her yaş grubuna açık gönüllülerin talepleri değerlendirilip en yakın zamanda yapacağımız genel kuruldan sonra çalışmalara başlanacak. Daha önce defalarca büyük başarı ile yaptığı bu çalışmaları derneğimizin çatısı altında kültür aşığı gönül dostlarımızla devam ettireceğiz.. Kara kalem çalışmaları, tuzdan hediyelik eşyalar yapan Buğday Pazarı Medresesi’nin önemli şahsiyetlerinden Sayın Ali Bülent Dereli'nin de çalışmalarını faaliyetlerimiz arasında değerlendirmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
NESİLLERE AKTARMAK
Çankırı kültürü ile büyüyen, yaşantılarıyla bu kültürü devam ettirme çabasında olan gençlerin, derneğin amacı olan nesilden nesile aktarma bölümünde kendilerine enerji ve birikimleri ile itici güç olacaklarını belirten Özkan “Hacışeyhoğlu Hasan Üçok Çankırı Tarih ve Halkiyatı kitabıyla bir bakıma 20. Asırda geçip giden zaman parçasında biraz daha silinen ve uzaklaşan bir hayat üslubunu kaybolmaktan kurtarmış, mazinin resmini renklerle değilse de kelimelerle yapmayı, yaşatmayı başardı. Bizler de günümüze göre daha yavaş geçen hayatımızda aynı mekânı paylaştığımız 2-3 neslin ve hatta yakın akrabaların bir arada yaşadığı büyük evlerdeki keyifli yaşantılarımızı hikâye gibi yeni gelen nesle anlatır olduk. Oysa bize düşen vazife büyüklerimizin bundan yaklaşık 100 yıl önce kaleme alıp sadece Çankırı için değil Türkiye tarihi için de nasıl birer kaynak değerinde eserler verdilerse bizler de geçmişi tüm örf, adet, gelenekleri biz büyükler gençlerimizle yaşatmak ve gelecek nesillere kaynak oluşturma gayretinde olacağız” dedi.
GELECEĞİ İNŞA ETME
Özkan, yönetim kurulunda görev yapan arkadaşlarının içinde yanan memleket ateşi ve sevdası bulunduğunu ifade ederek “Nesillerin bir arada yaşadığı günlerden çekirdek ailelerin bir arada olduğu ve hatta iş, çalışma şartları, evlilik yoluyla nesillerin memleket dışında daha uzun vakit geçirmesinin bizleri yaşayışımızdan, geleneklerimizden hızla uzaklaştırmakta. Çıktığımız bu yol, geçmişin kırıntılarıyla geleceği inşa etme çabası.Yaşarsak yaşatır, geleceğe aktarırız diye düşünüyoruz. Gayretlerimizin vakti geldiğinde gereken iltifatı alacağına inancımız tam” diye konuştu.
Dernek kurucu yönetim kurulunda: Zeynep Gamzeli Küçükbabuccu, Şule Merzi, Esra Gökmen, Hülya Kütükçü yer alıyor.
Toplantı karşılıklı görüş alışverişi ile sona erdi.