Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından Koronavirüs salgın hastalığı vaka artışında Çankırı’nın Türkiye genelinde ilk 5 arasına girdiği kara haberi tıklanma rekoru kırdı.
Sosyal medyada; salgındaki patlamayı sadece düğünlere bağlayanlara bir çift sözümüz var…
Düğünleri, kınaları, başdonanmaları; denetimden uzak, girişinde ne ateş ölçeri ne de antiseptanı bulunmayan açık ve dar alanda omuz omuza oturanları, açık alanda hazırlanan ikramları açık kaplarda sunanları, maskesiz ter içinde kalıncaya burun buruna oynayanları, süreyi ucu açık tutanları, bir de silah atanları koruyup kollayacak değilim.
Yakın tarihte düğün geçirmiş kişi olarak, salgının yayılmasını sadece düğünlere bağlayanların empati kurmasını öneririm.
Salgın öncesi planladığınız düğünü salgının patlak vermesi ile zamana bırakmışsınız. Hükümet, iradesi ile Haziran ayında normalleşme sürecini başlatıp kapıları açınca oturup yeni bir takvim belirliyor, ona göre hazırlığa başlıyorsunuz. Tarih yaklaştıkça Koronovirüs tablosunda kızıllık artıkça artıyor, sizi ateş basıp alıyor mu bir telaş. Hastalığın yayılmasını önlemek amacı ile mahalli ve/veya merkezi yönetim 24 saatte bir karar alıp siz ona göre durum değerlendirmesi yapıp plan değişikliğine giderken, bir bakıyorsunuz 24 saat artık uzun geliyor, yasaklar saat başı değişiyor. Yasaklara yapılan farklı yorumlarla şaşıran, hatta grogi durumuna düşüp ne yapacağını bilemeyen düğün sahipleri arasında düğünü makaslayanı mı, iptal edenleri mi, tarihi öne alanları mı ararsınız, daha neler neler…
Bu arada yıllarca bu günün hayalini kuran gençlerin psikolojisi çoktan bozulmuş, aileler arasında huzursuzluk baş göstermiştir.
Kısaca düğün başlamadan tadı tuzu kaçmıştır.
Sosyal medyada salgını sadece düğünlere bağlayıp yargısız infaz yapan yorumculara karı boşamak kolay. Ne çektiklerini bir de düğün sahiplerine, hayalleri yıkılan gençlere bir sorun.
İşte bu şartlarda usulüne uygun düğün yapanlar ile düğün sahiplerini ve işletmeleri düşünerek risk alan yerel yöneticileri suçlamak yerine, saygı duyulması gerekir diye düşünüyorum.