Çankırı’nın Ankara’nın ilçesi olduğu algısından, Ankara’nın ilçesi Çankaya ile karıştırılmaktan, üniversite adaylarının tercihlerinde Çankırı’yı Ankara’nın ilçesi olarak düşünmelerinden, kargo ve posta şirketlerinin Çankırı ile Çanakkale’yi karıştırmalarından kurtulamayacağız anlaşılan... Festivaller, Turistik Tuz Ekspresi gibi etkinliklerle Çankırı’nın hak ettiği yere ulaşması; bu gidişle ben diyeyim 20, siz deyin 50 yılı alır gibi... Bu siyasi partiler, meslek ve sivil toplum kuruluşları ile zor... Daha çok ekmek yememiz, en başta da kafayı değiştirmemiz lazım...
Sabah gazetesi köşe yazarı Mevlit Tezel, 4.9.2024 tarihli Sabah gazetesinde Çankırı’yı çok güzel anlatmış. Kalemine sağlık...
Tezel “NEDEN ÇANKIRI?” başlıklı yazısında acı gerçeği (X) kullanıcısının ağzından ve kendi değerlendirmesi ile ifade ederken her nokta atışını iyi okuyarak, ders çıkarmalıyız.
NEDEN ÇANKIRI?
Bir X kullanıcısı Çankırı ilinin aslında var olmadığını iddia etti ve şu paylaşımı yaptı:
"Siz hiç Çankırı'yı gördünüz mü? Hiçbir yolculuk Çankırı'dan geçmiyor. Bir tane bile Çankırı'da doğmuş ünlü yok. Hiçbir terminalde Çankırı otobüsü göremezsiniz. Haberlerde Çankırı ile ilgili bir haber duyamazsınız.
Çankırı'nın gerçekte var olduğuna dair bu kesin inanç nereden geliyor?” Bu paylaşıma cevap olarak Çankırı Valiliği'nin resmi hesabından "Çankırı diye bir yer" diye kenti tanıtan video paylaşılınca viral oldu, iyi mi? Evet, gitmesek de görmesek de Çankırı diye şirin bir il var.
Ama coğrafi olarak gözde, turistik bir destinasyonda olmadığı ve 205 bin gibi az bir nüfusa sahip olduğu için adını medyada çok duymuyoruz. Nüfusu az, fazla vukuatın yaşanmadığı, huzurlu ama popüler olamayan Çankırı gibi başka şehirler de var.
Seçimden seçime hatırladığımız bu şehirlere örnek olarak sunacağım benim kişisel listem ise şöyle: Amasya, Gümüşhane, Uşak, Niğde, Bilecik.
Kendi halinde, etliye sütlüye karışmayan, Türkiye'nin yoğun gündeminde öne çıkmayan bu şehirlerde de hayat kendi akışı içerisinde sessiz, sedasız devam ediyor.