Sosyal Hizmet Uzmanı olarak başladığım kamu görevini; Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’nde Müfettiş Yardımcısı, Müfettiş, Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı ve Baş denetçi olarak 44 yıla yakın bir hizmetle tamamlayarak 2019 yılında emekli oldum.
SHÇEK Genel Müdürlüğünde aralıklarla 19 yıl Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini fiilen yürüttüm.Bu nedenle Bakanlığınıza bağlı birimlerde görev yapan memurlarınızın yaşadıkları sorunlarla ilgili zaman zaman görüş alıverişinde bulunuyor ve ihtiyaç duymaları halinde onlara yardımcı olmaya çalışıyorum.
Sayın Bakan; öncelikle ifade edeyim ki şahsi hiçbir beklenti ve talebim yoktur.
Bir hukukçu olarak yürüttüğünüz bakanlık görevinizde müfettişler tarafından hazırlanan raporları titizlikle incelediğiniz ve konusu suç teşkil eden fiillerin cezasız kalmaması konusundaki hassasiyetinizi biliyorum.
Ancak her konuyu bizzat takip etmeniz mümkün olmadığı gibi yoğun işleriniz gereği buna zaman ayırmanız da mümkün olmadığından Kocaeli TAD Akmeşe Bakım rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünde engelli kadrosunda öğretmen olarak çalışan İbrahim BOZDAŞ’ın üst yöneticileri tarafından maruz bırakıldığı ve çaresiz kaldığı hukuksuzlukları size doğrudan intikal ettirmeyi emekli bir mensubunuz olarak vicdanı bir görev bildim.
Sayın Bakan; İbrahim BOZDAŞ COVİD-19 salgını nedeniyle idari izinli iken Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kamil TÜYLÜOĞLU tarafından, Kartepe Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğüne rızası ve bilgisi dışında yönetmeliğe açıkça aykırı olarak ataması yapılmıştır.
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 30.06.2014 tarih ve 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile eklenen Ek 3. Maddesinde; ‘’Engellilik durumu devam ettiği sürece kurumlarca isteği dışında memurun yeri değiştirilemez.” Hükmü Kocaeli İl Müdürlüğü tarafından dikkate alınmamıştır.
Nitekim Yönetmeliğin açık hükmüne istinaden İbrahim BOZDAŞ Kocaeli 1 İdare Mahkemesinde açtığı davayı kazanması üzerine Kocaeli TAD Akmeşe Bakım rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünde görevine başlamış ise de diğer kuruluş çalışanları hakkında yürütülen soruşturmanın selameti bahanesiyle bu kez 2 aylık süre ile İzmit Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğüne görevlendirilmiştir.
İzmit Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğünde geçirdiği kaza sonucu aldığı 20 gün iş göremezlik heyet raporunda; sağ omuzda ağrı hassasiyet ve hareket kısıtlılığı saptandığı, sağ omuz MR’da rotator manşet tendomlarında yaralanma tespit edildiği, yaralanmanın BTM(Basit tıbbi müdahale) ile giderilemez nitelikte olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca daha öncesinde Covit-19 salgını nedeniyle idari izinde olan adı geçen memurun rızası ve bilgisi dışında kimlik bilgilerini izinsiz kullanmak suretiyle yasal zorunluluk olmadığı halde keyfi olarak heyete girmesi yönünde Kocaeli Devlet Hastanesinden randevu almışlar, memuru heyete raporu almaya zorlamışlardır.
Kocaeli Valilik Makamından alınan onay ile kuruluş müdürü ve diğer çalışanlar hakkında yürütülen soruşturmanın selameti bahanesiyle Akmeşe Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğü ile ilişikleri kesilen Yavuz Dinç kuruluşta nöbet tutmaya devam etmiştir.
Bir yandan görevde kalması sakıncalı görülüp kuruluştan uzaklaştırılan memura diğer yandan nöbet tutturmak tam bir hukuksuzluk olup bu duruma il müdürlüğünün müdahalede bulunmaması hukuksuzluğun onlar marifetiyle yapıldığını göstermektedir.
Kocaeli TAD Akmeşe Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezinde yıllık izindeki Hasan AKTÜRK’e kuruluş bahçesindeki ağaçlar kestirilmiş söz konusu ağaç kesimi haberinin basına yansıması üzerine 05.04.2022 tarihli tutanak tutturulmuş ve bu tutanak 18.04.2022 tarihinde kayda aldırmıştır. Ortada çok ciddi bir gerçeğe aykırı belge düzenlendiği iddiası olmasına rağmen kesilen ağaçların resimlerini çeken İbrahim BOZDAŞ ve diğer personel hakkında idari soruşturma başlatılmıştır.
06.06.2022 tarihinde İzmit Sosyal Hizmet Merkezi Müdür Yardımcısı Yeliz Çavuş İbrahim BOZDAŞ’a kulağınızdaki küpeyi çıkarın Erol Bey görmesin diyerek uyarıda bulunması üzerine, bu konuda Danıştay 12. Dairesinin kararı olduğunu anlatılmıştır.
Ancak daha sonra müdür vekili Erol UZUN mesai arkadaşlarının yanında küpesini çıkartması uyarında bulununca ona da Danıştay 12. Dairesinin bu konu ile ilgili kararı olduğu hatırlatıldığı halde müdür ısrarla ve açıkça hukuka aykırı bir dayatmayla “olsun ben böyle istiyorum” demiştir.
Danıştay 12. Dairesinin 2011/7673 Esas ve 2015/431 Karar sayılı kararında, Mahkeme, ilgili Yönetmelikte erkek ve kadın memurlar açısından ziynet eşyası, takı gibi giyim kuşam öğeleri yönünden herhangi bir yasaklama veya sınırlama getirilmediği, ilgili hükümlerde giyimin nasıl olacağına yönelik genel hatların çizildiği ve yasakların gösterildiği, bunun dışındaki noktalarda yine yönetmelikte belirtilen temel ilkelere aykırılık olmadığı sürece ilgililerin serbest olacağı ve bu haliyle davacının küpe veya yüzük takarak mesaiye gelmesine herhangi bir engelin bulunmadığına karar vermiştir.
Sayın Bakan bir hukukçu olarak takdir edersiniz ki hiç bir kamu görevlisi mevzuatın vermediği bir yetkiyi kullanamaz ve hiçbir kamu görevlisi mevzuatta suç ve kusur olarak tanımlanmamış bir davranışı suç ve kusur olarak tanımlayamaz.
Ben Danıştay kararını tanımıyorum demek ne cürettir?
Danıştay kararını tanımayan nasıl idarecilik yapar?
İdarecinizin yaptığı açık bir hukuksuzluk, yaşam tarzına müdahale ve tam bir keyfiliktir.
Hukuk tanımayan yöneticiniz bununla da kalmamış keyfiliğini bir de bu konuda soruşturma açarak sürdürmüştür.
Ben idareciyim istediğimi yaparım kimse bana karışamaz mantığı ancak faşist rejimlerde olur.
Geçirdiği soruşturma sonucunda ek ders onayı Makamınızca iptal edilen Ahmet Çağrı GEZER’in açtığı iade kendisini İbrahim BOZDAŞ’ın şikâyet ettiği iddia edilerek hedef haline getirilmiştir.
Oysa İbrahim Bozdaş hakkındaki iddialara cevap vermek amacıyla gizlilik kaydı olmayan belgeleri mahkemeye sunmak zorunda kalmıştır.
Sayın Bakan; siz engellilere, yaşlılara, kadınlara korunmaya muhtaçlara, şehit yakınlarına gazilere ve ihtiyaç duyan tüm insanlarımıza hizmet vermek için çaba gösterirken bazı idarecilerinizin hukuk tanımaz tavırları çalışanların motivasyonlarını bozmakta haksız suçlamalara/algılara sebebiyet vermektedir.
Devletin pozitif ayırımcılık yaptığı bir engelli memura neden küpe takıyorsun diye soruşturma açmak, mevzuata rağmen rızası dışında engelli memurun görev yerini değiştirmek, görevden uzaklaştırılan memure nöbet tutturmak aklı başında bir yöneticinin yapacağı bir iş midir?
Bu yöneticiler bu cesaretlerini kimlerden almaktadırlar?
Takdir edersiniz ki hukuksuzluğun azı çoğu, küçüğü büyüğü olmaz.
Çünkü engel olunmazsa yol olur.
Hiçbir yakınlığımın bulunmadığı bir çalışanınız ile ilgili olarak öğrendiğim ve emekli bir mensubunuz olarak üzüntü duyduğum haksızlık ve hukuksuzlukları takdirlerinize sunuyor, Teftiş Kurulunuza vereceğiniz bir talimatla sorumluların yaptıklarının yanlarına kar kalmayacağını umuyorum.