TBMM'de kavgaları, tekmeleri, yumrukları, kafası gözü yaralananları, sıraların üzerinde uçarak tekme atanları, hatta silahla vurularak öldürülen Milletvekilini bile gördük.(29 Mart 1989 tarihinde, Siirt Bağımsız Milletvekili Zeki Çeliker, ANAP Milletvekili İdris Arıkan ile Meclis koridorunda tartıştı. Siirt’te seçimini kaybeden yeğenini neden desteklemediğini soran Çeliker’e, Arıkan silah çekti. Yanlarında bulunan Doğruyol (DYP) Siirt Milletvekili Abdulrezzak Ceylan araya girdi. Arıkan, Çeliker’i vurmak isterken kurşun Ceylan’a isabet etti. Göğsünden yaralanan Ceylan hayatını kaybetti).
ABD’nin gayrimeşru bebesi Fetö’cü hainlerin TBMM’ne bomba yağdırdıklarını gördük.
Milletvekillerinin davetiyle Meclise terörist sokulduğunu gördük.
Artık görecek bir şey kalmadı derken, CHP’nin atarlı ergenler gibi davranan milletvekilleri Ali Mahir Başarır ve Veli Ağbaba’nın önderliğinde(!) bütçe görüşmeleri için TBMM’ne gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Bütçe Plan Komisyonuna girişini engellemek için kapıda teröristler gibi için barikat kurulduğunu da gördük.
Milletin Meclisine milletin bakanının girmesini engellemeye kalktılar.
Yakın geçmişte HDP’li belediyelerin özerlik ilanıyla birlikte kurdukları barikatların bir benzeri bu kez CHP’li vekiller tarafından oluşturuldu.
Bu olay CHP’deki DEM’lenmenin istenilen kıvama geldiğini gösteriyor.“Körle yatan şaşı kalkar” diye boşuna dememişler.
Bakanlığının bütçe sunumu yapmak ve eleştirilere cevap vermek üzere Bütçe Plan Komisyonuna gelen Bakan Ali Yerlikaya’nın toplantı salonuna girmesini engellemek, Anayasal bir görevin ifasını engellemektir.
Cumhuriyet ve devlet düşmanlarının dün yaptıklarını (isyanı) bugün de kendilerinin yapacağını söyleyerek suç işleyen DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’a kent ittifakı hatırına söz söyleyemeyenler, ‘Soykırımcı Türk Devleti’ Kj’si altında terör örgütü PKK’nın kanalında Türkiye’yi Kandil’e şikâyet eden CHP İstanbul İl Eğitim Sekreteri Ali Ekber Cömert’e; “sen ne yaptığının farkında mısın? diyemeyenler bakanın komisyon odasına girmesini engellemeye çalıştılar.
Dahası o başıbozuk kalabalığın içine bir de kadın milletvekillerini kattılar.
Efendim, kendilerinin Esenyurt Belediyesine girişlerine izin verilmemiş de onlar da böyle yapmışlar.
Anayasada ve yasalarda CHP’liler Esenyurt belediyesine gittiklerinde kapılar ardına kadar açılacak diye madde mi var?
Kandil’in referansı ile partilerinden aday gösterdikleri aslen DEM’li Esenyurt belediye Başkanı Ahmet Özer terör örgütü üyeliği nedeniyle tutuklandığı için (ki böyle bir sonu hepsi de bildiği halde özellikle aday gösterdiler) Anayasa ve yasa gereğince yerine kayyum atandı.
Yargı kararları sadece işinize geldiği zaman mı geçerli oluyor?
Bu jakoben ve dayatmacı tavrınızdan ne zaman vazgeçeceksiniz?
Her şeye rağmen uygulamaya eleştiriniz var ise bunu Komisyona sunum yapan sayın bakana ileterek sorumlu davranmak varken kapıya siyasi uzantıları ile işbirliği yaptığınız teröristler gibi barikat kurup bakanın girişini engellemeye kalkmak ta neyin nesi?
Medyada yer alan haberlere göre CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, komisyon toplantısı öncesinde Bakan Yerlikaya ile görüşme talebinde bulunmuş.
Bu talebi olumlu karşılanarak Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş'un, "Buyurun, odamda Bakan Bey'le görüşün" teklifine rağmen Başarır görüşmeye katılmayarak komisyon üyesi olmayan milletvekillerini de yanına alıp barikat kurmak suretiyle TBMM tarihinde utanç verici bir ilke imza attılar.
Sayın Özgür Özel bu utanç verici davranışı “mini bir protesto” olarak niteleyerek meşrulaştırmaya çalıştı.
Anayasal ve yasal bir hakkın kullanılmasını engellemek protesto değil zorbalıktır.
Bu ülkede milletvekilleri de dâhil kimsenin zorbalık yapma imtiyazı yoktur.
Bugün zorbalığı “mini bir protesto” diyerek masumlaştıranlar yarın o zorbalığa muhatap olduklarında eleştirmeye hakları olmaz.
Ekrem İmamoğlu’nun ve Mansur Yavaş’ın işten attığı binlerce işçi Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının kapısında öne kadın işçileri dizip arkada erkek işçilerden oluşan bir barikat kursalar İmamoğlu’nu ve Yavaş’ı içeri sokmasalar bu bir “mini protestodur” diyerek anlayışla karşılanacak mı?
Caddelerde sokaklarda partililerinizin de karıştıkları yeteri kadar zorbalığa tanık oluyoruz. Allah aşkına zorbalığı bir de Meclise taşımayın.
Televizyonlarda hepimiz izledik. 19 Kasım'da meydana gelen olayda Balıkesir’de CHP'li meclis üyesi Hasan Bayram, yemek yediği restoranda yerel gazete sahibi Hakan Sataroğlu'nun şişeyle başına vurduktan sonra ensesinden tutup, sürükleyerek yere düşürdü ve vahşice tekmeledi. Lokantadaki diğer müşterilerin ayırmak yerine öküzün trene baktıkları olay sonucunda aldığı darbelerle baygınlık geçiren ve hastaneye kaldırılan Sataroğlu'nun şikâyeti üzerine gözaltına alınan saldırgan Meclis üyesi tutuklandı.
Meclis üyeniz gazeteciyi hastanelik ederek neyi protesto ediyor?
Siz mecliste zorbalık yaparsanız mensuplarınız da dışarıda zorbalık yapar.
*****
Asal Araştırma Şirketi İşledikleri suçlar nedeniyle Anayasa ve yasa gereği görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarına destek için CHP’nin DEM Parti ile birlikte miting ve söylemlerinin doğru bulup bulmadıkları sorusunu sorduğu 2bin 15 kişiyle bir anket yaptı.
Ankete katılanların yüzde 33.2'si "Evet doğru buluyorum", yüzde 55.3'ü "Hayır doğru bulmuyorum", yüzde 11.5'i de "Fikrim yok, cevap yok" cevabını verdi.
AK Partili seçmenlerin yüzde 80'i "Hayır doğru bulmuyorum" derken, CHP'li seçmenlerin yüzde 62.1'i "Evet doğru buluyorum" dedi. MHP'li seçmenlerin yüzde 84.3'ü "Hayır doğru bulmuyorum", DEM Partili seçmenlerin yüzde 68.5'i "Evet doğru buluyorum" dediler.
Gerçek ortada iken bu yanlış davranışta ısrarın sebebi Kandil’in güzel(!) hatırı(!) ise hatır için katır eti yiyenler sonuçlarına da katlanacaklardır.
Lafın tamamı aptala söylenir….
BAYKAR tarafından geliştirilen Bayraktar TB3, bir gemiden başarıyla iniş yapıp kalkış gerçekleştiren ilk insansız hava aracı olurken dünya basınında da gündem oldu.
Türk Deniz Kuvvetleri'ne ait TCG Anadolu gemisinden başarıyla iniş yapıp kalkış gerçekleştiren Bayraktar TB3, yabancı basında büyük övgülerle manşetlere taşındı.
ABD merkezli savunma sanayii gazetesi The War Zone; yeni testler sonucu yerli ve milli İHA'nın daha spesifik ve özerk hale geldiğinin altını çizerek, Türkiye'nin hedeflerinin sadece TB3 ile sınırlı olmadığını belirterek, Bayraktar TB3 için şu ifadeleri kullandı:
“TCG Anadolu gemisinden iniş ve kalkış yapan TB3, Türkiye'yi, şu anda hiçbir başka ülkede bulunmayan operasyonel insansız deniz havacılık kapasitesine sahip olmaya bir adım daha yaklaştırıyor. TB3’ün Anadolu’dan iniş ve kalkış yapabilme yeteneğinin başarılı bir şekilde gösterilmesiyle, Türkiye'nin operasyonel bir ‘insansız hava aracı taşıyıcı’sına sahip olma yolunda ilerlediği kesin gibi görünüyor.”
İngiltere'de küresel havacılık sistemlerinin yenilikleri ve öncülerini bir araya getiren Aerospace Global News Türkiye ve Bayraktar TB3'ten övgüyle bahsederken "Bayraktar TB3 İnsansız Hava Aracı, Kısa Güverte Gemisinden Başarılı İlk Kalkış ve İnişi Gerçekleştirdi, Türkiye ve TB3 havacılık tarihine geçti." manşetini kullandı.
Daha önce Kore'nin de kısa güverte gemisinden kalkış yaptığını ancak inişte başarılı olamadığını belirten İngiltere asıllı gazete, TB3'ün bu konuda başarısına dikkat çekti.
Milyonlarca takipçisi bulunan Fransa merkezli gazete Naval News; Bayraktar TB3 İHA için "Türkiye havacılık tarihinde bir ilki başardı" başlığını attığı haberinde; “Baykar tarafından yerli olarak geliştirilen Bayraktar TB3 silahlı İHA, kısa güverte gemilerinden kalkış ve iniş testlerini başarıyla tamamlayarak havacılık tarihinde çığır açan bir başarıya imza attı. Bayraktar TB3, TCG Anadolu gibi kısa güverte gemilerinden kalkış yapabilen ve iniş yapabilen ilk silahlı insansız hava aracı oldu.” İfadelerini paylaştı.
TB3'ün tarihi bir uçuşa imza attığını belirten Naval News, Baykar tarafından geliştirilen KIZILELMA ve AKINCI gibi insansız hava araçlarının başarılarına da değinerek, Türkiye'nin savunma sanayiindeki sarsılmaz yerine de dikkat çekti.
Yurt dışındaki bu övgülere rağmen yurt içinde hak ettiği ilgiyi görmeyen bu büyük başarı daha önce de olduğu gibi bazılarında gaz sancısına neden oldu.
Halk TV'de Seda Selek'in sunduğu "Neden Sonuç" programında, Gazeteci Mehmet Tezkan, İHA'ların TCG Anadolu'dan bulunmasının daha önce de yaşandığını belirterek; “Bir buçuk sene önce zaten üzerindeydi, ben gördüm. Sarayburnu'nda yalan mı söylediler? Vinçle mi indirdiler? Demek ki seçmeni böyle kandırdılar.” Dedi.
Birbuçuk sene önce İHA, TCG Anadolu üzerine konularak sergilenmiş ve hedefin bu gemiden kalkıp inebilmesi olduğu söylenmişti.
Yani Tezkan’ın iddia ettiği gibi halka yalan söylenmedi, hedefin ne olduğu gösterildi. Yalan söyleyenler bu büyük başarıdan rahatsız olan müptezellerdir.
Nitekim bu hedefe bir buçuk yıl içinde varılarak dünyada bir ilk başarıldı.
Bu büyük başarıdan gurur duymak varken programın sunucusu Seda Selek’in, "İHA, SİHA karın mı doyuruyormuş?" ifadeleri patolojik bir ruh halinin yansımasıdır.
Heykelleri, bol milyonlu konserleri, eş dost ve akrabaları belediyelere doldurmayı, milletin parasıyla Saraçhane bülbüllerine Paris’te Roma’da her şey dâhil saltanat gezileri düzenlemeyi gurur duyulacak icraatlar olarak kabul edenler için kabullenmek zor da olsa İHA’lar ve SİHA’lar karın doyurur.
Terörle mücadelede güvenlik güçlerimizin can kaybını en aza indiren İHA’lar ve SİHA’lar öncelikle içlerinde hazımsız müptezellerin de bulunduğu bu ülke vatandaşlarının can ve mal güvenliklerini sağlar.
İhraç edilmek suretiyle milyonlarca dolarlık gelirin ülkeye girmesine ve bu suretle milli gelirin artmasına neden olur.(Ulusal ve uluslararası güvenlik analizleri yapan Clash Clash Report'un verilerine göre bu yıl 34 adet Bayraktar TB2 tipi İHA ihraç eden Baykar İsrail, ABD ve diğer ülkelerden gelen rakiplerini geride bırakarak dünyanın en çok insansız hava aracı ihraç eden şirketi oldu. Baykar’ın geçen yılki ihraç tutarı toplam 1,8 milyar dolar)
Diğer yandan da istihdama doğrudan katkı vererek yüzbinlerce ailenin geçim kaynağı olur yani karın doyurur.
Sizinki doymuyorsa o karın değil işkembedir.
Fazla uzatmaya gerek yok.
Çünkü “Lafın tamamı aptala söylenir”.
YRP’de DEM’lenmeye başlamış…
Terörle iltisaklı belediyelere kayyum atamaları yapılmasının ardından muhalefet partileri ile görüşmeler yapan DEM Parti Yeniden Refah Partisini ziyaret etti.
Görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında konuşan Fatih Erbakan “Kayyum atamaları ile ilgili Yeniden Refah Partisi olarak DEM Parti ile hemfikiriz” dedi.
Yerel seçim öncesinde sarıldıkları “İsrail’e jet yakıtı satılıyor, Kürecik üssü İbrail savaş uçaklarının kullanımına açılıyor” yalanlarının artık alıcısı olmadığını görünce ikbal ve istikballeri için DEM’lenmeye mi karar verdiler? Yoksa CHP’ye kazandıran DEM’in kendileri için de bir kazanç kapısı olacağını mı düşünüyorlar? Bilmiyoruz.
Necmettin Erbakan gibi iz bırakan bir siyasi liderin oğlunun DEM’le ayrı fikirleri paylaştığını söylemesi (siz ona söyletilmesi de diyebilirsiniz) 2023’te kaybeden cephenin 2028 için şimdiden hazırlık yaptığını gösteriyor.
Kimlerin oturacağını ya da oturtulacaklarını bilemiyoruz ama yeni bir masanın şimdiden kurulduğunu söylemek kehanet olmaz.