Toplum içinde yer etmiş öyle değerler vardır ki, nesilden nesil’e varlığı devam etmiş, saygınlığında bir zedelenme olmamıştır. Bu Değerlerden biri de Ezan dır. Kılınacak namaz için okunması Sünnet olan ezan, Peygamberimiz (sav) efendimizin zamanından günümüze ve kıyametin kopmasına kadar Müslümanlar tarafından okunmaya devam edecektir. Dünyanın her tarafında okunmasıyla semalarda dalga dalga yayılacak, dinleyenlerin kalpleri huzur bulacaktır. Ezan, ilandır, Allah’a davettir, İslam’ın sembolüdür, bağımsızlıktır. Ezan okunduğunda Müslümanların kalplerinde bir heyecan ve ürperdi meydana gelir. Bu durum, Allah’a olan saygı ve sevginin bir tezahürüdür. Dünyaya gelen bebeğin sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunması müstehaptır. Allah kuranında, “ Gerçek müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Ayetleri okunduğu zaman imanlarını artırır. Onlar ki, namazı gereci gibi kılarlar. Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden harcarlar. İşte gerçekten olan müminler onlardır. Onlara Rablerinin katında dereceler vardır, bağışlanma ve değerli rızık vardır” buyurmuştur. Enfal,2-4.
Ezan okunduğu zaman, söz ve eyleme son verilir. Allah ve Resulüne saygı ile ezan bitinceye kadar dinlenmesi gerekir. Ezanın Allah’a çağrı, namaza davet olduğu gerçeğini her Müslümanın bilmesi gerekir. Ezan okunurken gürültü yapmak, ıslık çalmak ve düdük öttürmek en azından saygısızlıktır. Bu saygısızlık önce Allah ve Resulüne, sonra da İslam toplumunun ortak değerinedir. Dini, ırkı ve mezhebi ne olursa olsun hiç bir kimsenin Bir başka din mensuplarının ortak değerine saygısızlık yapma hakkı yoktur. Her kes dini inancında, inancını hayata aktarmada hürdür. Hiçbir insan inancından ve yaşamından dolayı aşağılanamaz. Özellikle dünya işlerinde insanların dini duygularına saygılı olmak medeniyetin bir göstergesidir. Medeni olmak, insanlara hoş görü,hakkaniyet, saygı ve sevgi ile muamele etmek demektir. Bu durum toplumsal barışa, huzur ve güven duygusunun oluşmasına vesile olur.
Ezanı anlamak adına açılımını yaparsak; Allah’u ekber, Allah’u ekber. Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Eşhedü enla ilahe illallah, eşhedü enla ilahe illah. Ben şahitlik yaparım ki, Allahtan başka ilah yok, ancak Allah vardır. Eşhedüeenne Muhammeden resulüllah, eşhedüenneMuhammeden resulülllah.Ben şahitlik yaparım ki, Hz Muhammed, Allah’ın elçisidir. Hayya alas salah.hayya alalassalah Haydin namaza, haydin namaza. Hayya alalel felah, hayya alel felah. Haydin felaha (kurtuluşa), haydin felaha. Allah’u ekber, Allah’u ekber. Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Lailahe illallah. Allahtan başka ilah yok, ancak Allah vardır. Bu denli allah’a teslimiyet ve kulluğun sadece Allah’a yapılacağı hususunda derin mana yüklü olan ezana saygı, Allah’a ve resulüne saygıdır. Ezanı susturmak niyetiyle söylem ve eylem icra etmek, Allah ve resulüne saygısızlıktır. Aynı zamanda ezana saygısızlık münafıklık alametidir.
Nüfusunun yüzde dokzan dokusu, Müslüman olan bir ülkede, ezan, başlayıp bitinceye kadar, ıslık çalıp, düdük öttürerek ezana saygısızlık yapmak insanlık ayıbıdır. Dini, mezhebi ve ırkı ne olursa olsun hiçbir kişinin bir başka din mensuplarının ortak değerlerine saygısız davranış sergilemesinin izah tarzı yoktur. Kalbinde zerre kadar imanı olan bir insanın bu duruma rıza göstermesi veya sessiz kalması İslami açıdan doğru değildir. Bu durum, dünyayı kazanacağım diye ahireti, perişan etmektir. İnsanların dini duygularıyla alay eder halde olmak toplum barışını zedeler. Fayda yerine zarar getiren bu tür söylem ve eylemlere tevessül etmemek gerekir. İslam ümmetinin ortak değeri olan ezana saldırı olmuşsa akli selim ile hareket edip olayın, yapıcı bir dille kınanması gerekir. Müslümanların kendi değerlerini koruyup kollama görevi vardır. Aynı zamanda bu bir haktır. Dünyalık bir şeye sahip olacağım diye İslam’ın ruhuna uygun olmayan bir söylem veya eylemi görmemezlikten gelmek veya hoş görmek Müslümanın şahsına uygun düşmez. Sorumluluk bilinciyle hareket etmek, dünyamızı ve ahiretimizi kazanmaya vesile olur inşallah.
