Bölgedeki toprak kaymasını engelleyen, yörenin yağış almasına vesile olan, yakacak olarak ve sanayide kullanılan pek çok ağaç çeşitlerini bünyesinde barındıran ormanlarımız, ülkemiz için önemli bir gelir kayağıdır. Aynı zamanda oksijen depolarıdır. İçerinde birçok canlı barınmaktadır. Bu günlerde ülkemizin birçok yerinde orman yangınları çıkmış olup ilgili görevliler tarafından söndürme çalışmaları geceli gündüzlü aralıksız olarak devam etmekte olduğunu müşahede etmekteyiz. İzmir, Çanakkale, Aydın, Bolu ve Karabük illerinde çıkan orman yangınları halen devam etmektedir. Ormanların içerisinde yaşayan canlılar telef olduğu gibi, yangının meskûn mahalleye sıçraması sonucu bazı binaların zarar gördüğü, ahırlarda bulunan hayvanların tahliye edildiği gerçeğini TV ekranlarında görmekteyiz. Bu bölgelerde yangın söndürme çalışmalarına katılan tüm görevlilere kolaylıklar diliyorum.
Ormanları yakmak bir katliamdır. Buralarda bulunan tüm ağaç ve canlıların yok olmasına neden olmuş olunmaktadır. Her kesin sorumluluk bilinciyle hareket emesi gerekir. Ormanlarda piknik yapılmamasına, yapılması gerektiğinde ateş yakılmamasına dikkat edilmesi kaçınılmazdır. Bir sigara izmaritinden ne olur denilmemesi gerekir. Bazı yerlerde bir sigara izmariti yüzünden ormanda yangın çıkmasına neden olmuş olabilir. Peygamberimiz İslam’da zara vermek yoktur buyurarak Müslümanın sorumluluk bilinciyle hareket etmesini vurgulamıştır. Yazık değil midir? Yıllarca yetişmesi için çalışılan ormanın bir anda yanarak kül olup gitmesi. Bir veya birkaç kişinin hatasıyla veya varsa gareziyle bir ormanın telef olması büyük bir kayıptır. Böyle bir kayba vasıta olmak büyük bir caniliktir. İnsan olan böyle bir davranışı sergileyemez. Çünkü bir orman, toplumun ve ülkenin milli servetidir.
Ormanları yakanlar elbette ki hak ettikleri cezaları alacaklardır. Ancak telef olan ormanlar bir daha geri gelmeyecektir. Mezkûr bölgeler yıllarca ormansız kalacaklardır. Ağaçlandırma yapılsa bile bu ağaçların yetişmesi yıllar alacaktır. Ülke ve millet için önemli bir değere sahip olan ormanları yakmak kimin hakkıdır. Ormanlar, kamu malıdır. Ormanlara zara verenler kamu malına zarar vermiş olurlar. Kamu malına zarar vermek telafisi mümkün olmayan büyük bir günahtır. Kamu malında her kesin hakkı olduğu için hak sahiplerini bulup helalleşmek oldukça zordur. Kamu hakkı, kul hakkından daha ileridir. Ormanları ve çevremizi korumak, zarar verenleri uyarmak, insani ve İslami bir görevdir. Yüce Allah kuranında: “ O ki, size yeri boyun eğer kıldı. Haydi onun omuzlarında yürüyün ve O’ nun rızkından yeyin. Dönüş ancak O’nadır.” Buyurmuştur. Mülk, 15.
İnsanlar tarafından kullanılsın, istifade edilsin diye yeryüzü, insanların hizmetine sunulmuştur. Allahlın insanlara sunduğu bu nimetleri, rasgele kullanmak veya zarar vermek hiçbir Müslümana yakışmaz. Yeryüzü ve onun üzerinde olanlar insanlık için var edilmiştir. Bunların her biri birer nimettir. Nimetlerin korunması gerekir. İnsana verilen her nimetin hesabı Yaratan tarafından sorulacaktır. Ayetin sonunda dönüş ancak bizedir buyuruluyor. Hayat bir imtihan, bir denenmedir. Her insan hayatının akışından sorumludur. İşte bu sorumluluk bilimciyle ormanlarımızı koruyalım. Buraları kirletenleri uyaralım. Yangın bölgelerinde çalışanlara Allahtan kolaylıklar diliyorum. İnşallah yanan yerler bir an önce söner.