Gelenek, dini, milli efsanelerle doludur ve güzel yurdumuzun dağı, taşı, kurdu, kuşu, çiçeği, böceği, ruhumuzun ilacı bu efsaneleri dillendirir durur da bizlere unutmamak unutturmamak düşer;Taş Mescit Şifa Yurdu'nda yetişen, kimsesiz kalmış bir kız çocuğunun efsanesi kulaktan kulağa dolaşmışta bugünlere kadar gelmiş... AKKIZ EFSANESİ…AKKIZ, Taş Mescit Şifa Yurdu'nda eğitimini tamamlar, dini bilgisini çoğaltır ve bir şifacı olarak Taş Mescit Şifa Yurdu'na döner. Öyle başarılıdır ki, kadın hastaları ve ruh hastalarını çabucak iyileştirir...Ve....kötülük her daim var imiş cihanda.... Bazı fesat kişiler AKKIZ’a iftira atar... Güya AKKIZ fukaranın parasını kandırıp elinden alırmış, güya AKKIZ... Şikayet, şikayet... Derken AKKIZ kadının önünde bulur kendini... Kanıtlar suçsuzluğunu, kanıtlar pir-ü pak olduğunu...Ancaaak! Öyle küserki hayata, kaybettirir izini, sırra kadem basar... Çankırı kadınları, kızları ağlayarak, destanlar, ilahiler söyleyerek derede- tepede ararlar "AKKIZ" larını...“Gelin kızlar gelin helalleşelim,Ahret yollarında buluşalım,Az gülelim, çok ağlaşalımÖlünce ağlarsınız Akkız’ım deyi,Gençliğine doymaya vah kızım deyi..."Günün birinde, zikir ve tefekkür yalnızlığında yaralarını iyileştirmiş, Hakk’ın ilmine daha da yaklaşmış olan AKKIZ, bugünkü Akkız Çalı'sı üstündeki tekkeye döner.Bütün kadın ve kızların hocası olur. Onları eğitir, bilgilendirir, ilmini öğretir.Tekkenin önündeki parka her renkte çiçekler ve ağaçlar diker... Gel gör ki, Hikmeti Huda işte bütün bitkiler ak çiçek açar, başka renkte bitki yetişmez... AKKIZ’ın kendisi gibi ak çiçekleri her derde deva olur. Çeşit çeşit ilaçlar yapar bu ak çiçeklerden, bulaşıcı hastalıkları, çıbanı, kurdeşeni... Cümle hastalıkları tedavi eder... Ünü tüm yurda yayılır. Akın akın hastalar AKKIZ'ın şifa tekkesine koşarlar...
Kendini şifacılığa adar, hiç evlenmez. Bütün gelirleri kızlara, kadınlara bölüştürür. Erkekler arasındaki "YAREN” teşkilatını kadınlar arasında kurar. Yoksulları varsıl eder...
Gel zaman git zaman mutlu geçen yıllar kabusa dönüşür, memlekette "TAUN" denilen bulaşıcı hastalık almış yürümüş, AKKIZ yaşlanmış ve çok yorulmuştur. Akkız Çalı'sındaki bitkiler bile bu hastalığı yenmelerine yetmez... O da bu hastalığa yakalanır...Fani hayattan, baki hayata göç eder... Ruhu şad, mekanı Cennet olsun...