“AKTİF HALE GETİRMEK LAZIM” Üniversite olarak çok yoğun çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Demirtaş, “Tuz mağarasının temel dinamiklerini aktif hale getirmek lazım. Çok ciddi bir potansiyel var fakat değerlendirilemiyor. Onu değerlendirmek için yoğun gayretler sarf ediliyor. 1-2 yıl içerisinde turizme açılacak. Bundan daha önemlisi sağlık turizmi düşüncesi ile biz 4 yıl önce çalışma başlattık. Bu yüzden Sağlık Bakanlığına gittik. O dönemlerde alternatif tedavinin taslağı, tasarısı yoktu. O yüzden bize ‘bu yönde çalışma yapmayın, sadece turizm olabilir, sağlık turizmi olamaz ‘ dediler daha sonra üzerinde yoğun çalışmalar oldu. Şu anda onunla ilgili bir yönetmelik hazırlandı. Dolayısıyla bundan sonra yapılacak çalışmalarda temel olabilecek çok güzel sonuçlara gelebileceğimizi düşünüyorum. Gerçekten turizmde, sadece kaya tuzu açısından baktığımızda Türkiye’de Çankırı bir merkez olacak, bunu çok rahat görebiliyorum. Bununla ilgili yoğun çalışmalar var. Bu konuda Çankırı’daki destek vermesi gereken bütün kişiler çok yoğun şekilde destek veriyor ve çalışıyor. Ama son zamanlarda basında, değişik yerlerde değişik yazılar, beyanlar, açıklamalar çıkıyor. Genellikle tuzlar hakkında tam bilimsel temellere dayanmayan bazı açıklamalar zararlarından bahsedilir. Birçok açıklamalar var... Bilimsel temellere dayanmayan, üzerine çalışma yapılmamış, yayınlanmamış, kesin sonuçları alınmamış verilere dayanarak açıklama yapmak doğru değil. Maalesef kanallarda bunları fazlasıyla görüyoruz. Halkı yanıltmış oluyoruz. İkincisi yapılan veriler analizler neyle yapıldı, bu çok önemli. Bizim tahlil edebilecek mevcut cihazımız çok hassas ölçüm yaptığı için verilen analizden aldığımız sonuçlar çok çok hassastır. Bu konuda birçok büyük üniversitelerde olmayan cihazlar bizde mevcut.Çalışmalar bununla ilgili yapılıyor. Ortam ölçen cihazlar var. Astım, bronşit, üst solunum yollarına iyi geldiği söyleniyor. Fakat bilimsel temellere baktığımızda bir temeli gözükmüyor. Basında çıkan haberlere çok itibar edilmemesi, bu konuda Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin bilimsel çalışmalarının beklenilmesi çok önemli. Bu alanda 2-3 yıl içerisinde çok ciddi sonuçlara ulaşacağımızı düşünüyoruz. Halkı yanıltarak değil, bilimsel verilere dayanarak açıklama yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “KAFALAR KARIŞIYOR” Fen Fakültesi’nden Doç. Dr. Serhat Döker ise son zamanlarda tuza ilişkin farklı açıklamaların olduğunu, bu bilgilerin birçoğu halkta kafa karışıklığına neden olduğunu ifade ederek “Söz konusu sağlık olduğunda altı çizilmesi gereken nokta, bu bilgilerin çok hassasiyetle, özenerek verilmesi gerekir. Bazı web sitelerinde hiçbir kaynak gösterilmeksizin ve nedeni de bilinmeyen bir şekilde bazı grupların kötülendiği, bazı grup tuzların ise çok faydalı, ömrü uzatır derecesinde övüldüğü görülmekte. Özellikle kaya tuzunda plotunyum, radyum gibi radyoaktif elementlerin, hatta kurşun, civa gibi elementlerin olduğuna dair açıklamalar yapılıyor. Bu açıklamaların da hiçbir literatür bilgisi belirtilmiyor. Literatürü taradığımızda bu alanda yapılmış radyo aktif elementlerin tayinine ilişkin hiçbir veri bulunmamakta bu tip açıklamalarda, açıklamayı yapan kişinin ismi de belirtilmeden yapılan analizin metodu, yöntemi de belirtilmeksizin farklı web sitelerinde ciddi bir bilgi kirliliğinin olduğunun altını çizmek lazım. Biz analizde mutlaka o metodun doğrulanması, doğruluk testlerinin yapılması gerekir. Bunlar olmadığı sürece farklı kaynaklarda, web sitelerinde yapılan yayınların, demeçlerin bir değeri olmadığını iyi bilmek lazım” dedi. “ARAŞTIRMA YAPIYORUZ” “Çankırı’daki tuz mağarasının turizme kazandırılması projesinde İbrahim Bey’le beraber komisyon olarak başlangıçtan beri yer aldık” diyerek konuşmasına başlayan Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Senayi Dönmez, bakanlıktan izin alınmasındaki komisyon raporunun kendileri tarafından hazırlandığını belirterek, “O süreçten itibaren sürekli olarak sürecin resmi olarak içinde olmasak bile arka planda tuz mağarası ile alakalı, gerek ortamda ne olup bitiyor anlama noktasında, bir de Romanya’da, Polonya’da, Nahçıvan’da olan ortamların ne olduğu, Çankırı’ya bakan yönüyle neler kazanabileceği noktasında sürekli kafa yoruyor, araştırma yapıyoruz ve kendi bileşenlerimiz noktasında bazı ölçümler yapsak da, o ölçümler şu anda elle tutulur, bilimsel bir tabana dayandırılmadığı için herhangi bir şey söylemiyoruz. Bu merkezlerde yapılan çalışmalarla alakalı ne kadar literatür varsa onlara şu anda ulaşmış durumdayız. O literatürlerde neler yapılmış, neler sunulmuş, literatüre ne kazanılmış onları şu anda çıkarttık, kullandıkları parametreler ve yaptıkları terapide neyi göz önüne alıyorlar, ilgili muhataplara neler veriliyor, zararı ve faydası noktasında bütün o literatürü ayrıntılı bir şekilde inceledik” dedi.
GÜNDEM
25 Aralık 2015 - 08:39
ÇKÜ kaya tuzuna kafa yoruyor
Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş’ın Uluyazı’da düzenlediği basın toplantısına katılan Fen Fakültesi Dekanı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Demirtaş, normalde bilim insanlarının bir sonuca ulaştığında ve o sonuç uygulamaya başlanıldığında açıklama yapması gerektiğinin altını çizerken, “Laboratuarda bulduğumuz her bir sonucu basın karşısına çıkıp açıklamaya çalışırsak hem halkı yanıltmış oluruz, hem de bu sonuçların uygulanmasını halk yıllarca bekler ortaya b
GÜNDEM
25 Aralık 2015 - 08:39