T.C. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından finanse edilen İstiklâl Yoluna Vefa projesi, 2 Temmuz 2018’den beri İstiklal Yolu Eğitim Kültür Turizm ve Gençlik Derneği tarafından yürütülmekte. Proje kapsamında : “Yaşanmış Hatıralar”, “Kurgu Hikayeler” ve “Şiir” dallarında ödüllü edebiyat yarışması, online olarak düzenlendi. Başvurular 3 Mart 2019 tarihinde, değerlendirmeler 15 Nisan 2019 tarihinde sona erdi.
“Yaşanmış Hatıralar” dalında birinciliğe, “İstiklâl Yolunda İrfan Ordusu” eserleriyle Kastamonu’dan katılan Tuncay Sakallıoğlu ve Mustafa Gezici,
ikinciliğe, “Üç Defter” eseriyle yine Kastamonu’dan katılan Tuncay Sakallıoğlu,
üçüncülüğe, “Bebek Kağnıdan Düştü” eseriyle Çankırı’dan katılan Murat Ayhan layık görüldü.
3 Mayıs’ta 100.Yıl Kültür Merkezi Konferans salonunda düzenlenen İstiklâl Yolu Edebiyat Yarışması ödül töreninde “Yaşanmış Hatıralar” dalında birincilik ve ikincilik ödüllerini alan Tuncay Sakallıoğlu, 4 bin TL birincilik ve 2 bin TL ikincilik ödüllerini İstiklâl Yolu Derneğine bağışladı.
MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZE HELAL OLSUN
Yılmaz Sakallıoğlu bağış ile ilgili olarak şunları söyledi: “İstiklâl Yolu Derneği başkanı İsmail Çam’ı gıyaben tanıyor, kendisi ile bazen telefonla konuşuyorduk. Törenin yapıldığı gün ilk defa yüz yüze görüşme fırsatı bulduk. Sohbetimizde, revize edilerek kabul edilen proje bütçesinin yetersiz olduğunu, kitapların basımı aşamasında zorlanacaklarını öğrendim.
Milli kültürümüze değer veren araştırmacı emekli bir öğretmenim. Yıllarca mahalli bir araştırmacı olarak ikamet ettiğim Kastamonu’da Osmanlıca el yazması eserlere ulaşmaya çalıştım. 1922 tarihli iki önemli defter bulduk.
Bu değerli defterin “İstiklâl Yolunda İrfan Ordusu” İsimli bir kitap olarak basılması en büyük arzumuzdu. Bu çok değerli eserden yaşayan neslin haberdar olmasını istiyorduk. Bir sponsor bulup bastıramadık. Öğretmen maaşı ile kendimiz de bastıramadık. İstiklâl Yolu Edebiyat Yarışmasında dereceye giren eserlerin kitaplaştırılacağını öğrendiğimizde çok sevindik. Başvurduk ve birincilik ödülüne layık görüldü. Eserin hakkını veren “Yaşanmış Hatıralar” jürisine çok teşekkür ediyorum.
Amacımız bu kıymetli defterlerin basılmasıdır, ödül önemli değil. İstiklâl Yolu Derneği’nin bu çok değerli hizmetine katkıda bulunmak için aldığım, 6 bin TL birincilik ve ikincilik ödüllerini İstiklâl Yolu Derneği’ne bağışlamaya karar verdik.
Çeviri için tam iki yıl uğraştım ama Milli kültürümüz için helâl olsun. Faydalı olabilirsem ne mutlu bana. Esas ödülün kitapların basılması ve okuyanlar olacağını düşünüyorum.
HIZIR GİBİ YETİŞTİ
Dernek Başkanı İsmail Çam konu ile ilgili şunları söyledi:
“Yürüttüğümüz projenin bütçesini 2018 yılı şubat ayının ekonomik birim fiyatlarıyla oluşturmuştuk. Projemiz bütçesi revize edilerek kabul edildi. Aradan 15 ay geçti. Kitap basım malzemelerinin dövize endeksli olması sebebiyle çok artışlar oldu. Jürilerin değerlendirme sonunda basılması uygun bulunan eserlerin kitaplaştırılması için ek maddi kaynak arayışı içindeydik. Sayın Tuncay Sakallıoğlu Hızır gibi yetişti. Tam zamanında ve bizim için çok büyük bir miktarda bağış yaptı. Derneğimize şimdiye kadar yapılan en büyük bağış oldu. Tuncay Sakallıoğlu’na birincilik ortağı Mustafa Geziciye şahsım ve Derneğimiz adına çok teşekkür ediyorum. “Niyet hayır olunca, akıbet hayır oluyor” ve Allah böyle iyi hayırsever insanları karşınıza çıkarıyor. Sayın Tuncay Sakallıoğlu iş adamı değil ama gönlü zengin emekli bir öğretmen. Defterleri okumak için yıllarca emek sarf etmiş. Yaptığı gerçekten çok örnek bir davranış ve her türlü takdirin üzerindedir. Kendisinden Allah razı olsun. İstiklâl Yoluna Vefa Projesinin çıktılarından biri de projeye yakışan bu güzel olay oldu.
97 yıllık bu iki tarihi defteri, ödül töreninden sonra 100. Yıl Kültür Merkezi Güzel Sanalar Galerisinde açılışını yaptığımız “Milli Mücadelenin 100. Yıldönümü” anısına, Edebiyat yarışmasında ödül almayı hak eden eserlerin tanıtılması ve proje süresince İstiklâl yolu hakkında elde edilen belge ve fotoğrafları sergide sergiledik.
ONLARLA BİRLİKTE ÜZÜLDÜK, SEVİNDİK vE GURURLANDIK
Tuncay Sakallıoğlu ödül alan eserleri hakkında şunları söyledi:
Yarışmada birinci ve ikinci olan defterlerin ikisi de 1922 yılına ait ve Osmanlıca. İkisinin de yazarı ile bir kan bağım yok. Özel araştırma ile bulduğumuz defterlerdir.
BİRİNCİ OLAN DEFTER
Kendisi de benim gibi Milli kültürümüze gönül vermiş olan meslektaşım Mustafa Gezici ile bir torbaya istiflenmiş Osmanlıca kitap ve defterleri incelerken çizgili bir okul defterinin sararmış kapağındaki ‘Seyahat Müşahedatı’ başlığı dikkatimizi çekti.
O zamanki adı ‘Kastamonu Darülmuallimin Mektebi’ olan erkek öğretmen okulu talebesinden 225 no’lu Taşköprülü Hacıismailzade Abdullah Efendi tarafından rik’a olarak tabir edilen Osmanlıca el yazısı ile kurşunkalem kullanılarak yazılan defteri kabaca gözden geçirdik. Defter, Darülmuallimin son sınıf öğrencilerinin sırtlarında çanta, ayaklarında çarıkla, müdür ve öğretmenleriyle birlikte yaya olarak İnebolu’ya yaptıkları gezi hatıralarını içeriyordu. Bu gezide kendilerine Sanat Mektebi (Şimdiki Endüstri Meslek Lisesi) mızıka takımı da eşlik etmişti.
Yolculuk, Kurtuluş Savaşımızın en çetin günlerinde 19 Mart 1338 (1922) Pazar günü maceralı bir şekilde başlamıştır. Kahraman ordumuz zafere doğru emin adımlarla yürürken. Kastamonu’nun cefakâr ‘Kağnı Kolları’ İstiklâl yolu üzerinde toz duman içinde ilerliyor, Şerife Bacılar, Halime Çavuşlar, taşıdıkları bu ağır yükün bilinci ve gururuyla bir tarih yazıyorlardı. O fakrüzaruret içinde bile şehit ve gazi yavruları, başlarında öğretmenleri, eğitimlerini aksatmadan sürdürüyor, halk Ankara’dan gelecek mutlu haberlere kulak kesilmiş, günlük yaşantısını sürdürüyordu. Gezinin yapıldığı günlerin genel panoraması böyleydi. 52 sayfadan oluşan defteri uzun ve yorucu bir uğraştan sonra Latin harflerine çevirdik. Bazı sayfaların silinmeye yüz tutması, ayrıca yazı karakterinin okumayı zorlaştırmasına rağmen açtığımız her sayfa bizim için ayrı bir heyecan vesilesi oldu. Kendimizi hep Taşköprülü Abdullah ve arkadaşlarıyla birlikte hissettik. Onlarla birlikte üzüldük, sevindik ve gururlandık.
Hacıismailzade Abdullah Efendi gezi güzergâhını çok iyi gözlemlemiş, gezdiği okulların krokilerini çizmiş, öğretmen, öğrenci ve halkla söyleşiler yapmış. Gördüğü yerleşim merkezlerinin coğrafi konumlarını, doğal güzelliklerini, eğitim, çevre ve sağlık sorunlarını aktarmış.
İKİNCİ OLAN DEFTER
Ballıkzâde Muhsin Efendi’nin elinde “Hâsılat-ı Muhâcirine Ait Muhtıra Defteri” adında bir defter bulunmaktadır. Bu defterden elde edilen gelir, Yunan zulmüne uğrayıp yerinden yurdundan edilen muhacirlere verilecektir.
Defter 1922 yılında basılmıştır. Defterin içerisinde zulme uğrayan Türklerin, yıkılan camilerin, ateşe verilen binaların fotoğrafları bulunmaktadır. Fotoğrafların altlarında bu kişilerin isimleri, köyleri ile birlikte duygulu veciz metinler yer almakta.
Ballıkzâde Muhsin Efendi, Milli Mücadele boyunca bu defteri yanından hiç ayırmadı ve günlük olarak kullandı.
Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkarması ve işgal etmesi üzerine, Kastamonulu kadınlar, şehir meydanında işgali tel’in mitingi yaptılar. Sadece kadınların yaptığı bu miting Anadolu’da ilkti ve çok anlamlıydı. Tepkilerini dünyaya duyurmaya çalıştılar. Ama dünya bu tepkileri duymazdan geldi. Yunanlılar Anadolu’nun içlerine doğru ilerliyor, işgal ettiği yerlerde halka zulüm ediyorlardı. Bu zulümden kaçan muhacirler çoğalmıştı. Ballıkzâde Muhsin Efendinin elindeki defter bu konuyla da ilgiliydi.
Defter sahibi Ballıkzade Muhsin Efendi Ticaretle uğraştığı için defter sayfalarındaki boşlukları bir ajanda olarak kullanıyordu.