3 ayda bir yayımlanan “Basın Hayatı” dergisi, yurdumuzda basın hayatının dününü, bu gününü gözler önüne sererken; röportajlar, haberler, makalelerle sektöre dinamiklik kazandıran belge niteliği taşıyor. Basın İlan Kurumu Kastamonu Şube Müdürü Yaşar Kuru’nun sorularını cevaplayan Gazetemiz sahibi İrfan Hoşafcıoğlu’nun röportajı, Basın Tarihi köşesinde “Doğru Bildiğinden Şaşmayan Gazete; DOĞRUYOL” başlığı altında derginin Temmuz /Ağustos/ Eylül 2018, 49. Sayısının 64 ve 67. sayfalarında yer buldu. Basın İlan Kurumu Kastamonu Şube Müdürü Yaşar Kuru ve sayfalarında bize de yer vererek Gazetemizi onurlandıran BİK “BASIN Hayatı” dergisi yayın ailesine teşekkür ederiz. BASIN TARİHİDoğru Bildiğinden Şaşmayan Gazete; DOĞRUYOLÜlkemizin nadide şehirlerinden biri olan Çankırı’da 63 yıldır yayın hayatına kesintisiz devam eden Doğruyol gazetesi, aynı ailenin ikinci kuşağıyla hizmet bayrağını dalgalandırıyor. Adına türkü yakılan “Güzellerin Yolu” İmaret Sokağı’nın simge isimlerinden biri haline gelen Doğruyol’u bugün merhum Gazeteci Mustafa Hoşafcıoğlu’nun oğlu İrfan Hoşafcıoğlu’nun sırtlıyor.Geleneksel Anadolu Basını niteliğini koruyan yerel gazetelerin asıl işlevleri matbaacılıktır. Gazete sahipliği, daha çok akrabalık ilişkileri içinde sürdürüldüğünden çalışanların sayısı da düşüktür. Az sayıda çalışan ile hem matbaacılık hem gazetecilik yapılmaya çalışılan illerimizden bir örneği de Çankırı’da bulunmaktadır.Matbaacılıkta el çabukluğu ve emek gerektiren eski baskı yöntemleri, dur durak bilmeyen teknolojiye yenik düşerek tarihe karışıyor olsa da günümüzde yıllardır süre gelen gazetecilik faaliyetlerini eski ile yeniyi harmanlayarak yayınını devam ettiren gazeteler bulunuyor.Doğruyol gazetesinin kurucusu Mustafa Hoşafcıoğlu matbaa kökenli gazetecilerden. Çankırı Valilik binasında bulunan Vilayet Matbaasında Enver Bey’in yanında ilk olarak matbaacılığa adım atan Hoşafcıoğlu, matbaacılığı öğrendikten sonra da kendi matbaasını Tuzcular Arastasında bir dükkânda açar. Kısıtlı şartlar altında matbaa işleri yaparken, vilayet matbaasında edindiği gazete basım tecrübesini kendi adına gazete çıkarma fikri doğar. Şüphesiz kendisinin bunu yapmasında ilin tanınmış avukatlardan Hüseyin Alp Oğuz’un fikri teşviki önemli olur. Doğruyol gazetesinin yayını, 14 Nisan 1956 tarihinde “Günlük Siyasi Demokrat Gazete” sloganı ile tek yaprak halinde yayın hayatına başlar. Gazetenin 3 Kasım 1957 yılında yazı işlerini fahri olarak idare eden A. İhsan Ülkerim, 20 Aralık 1957 yılında bu görevi Şükrü Solakoğlu’na devreder. Ülkerim, 3 Temmuz 1959 yılında tekrar devralır.63 Yıldır Aynı Ailede Yaşayan GazeteKurulduğu ilk yıllarda iki sayfa ve 0.23 ebatlarında çıkartılan Doğruyol, 1 Ocak 1971 tarihinde 0.45 ebatlarına, 15 Nisan 1996 tarihinde ise 0.60 ebatlarına yükselir. 29 Ağustos 1986 yılında dizgi teknolojisine geçerek daha hızlı ve okunaklı bir yapı kazanmıştır. Gazete, 14 Nisan 2014 tarihinde tipo baskı tekniğinde ofset baskı tekniğine, 1 Kasım 2016 tarihinde ise sayfa sayısını dört sayfadan sekiz sayfaya yükseltmiştir. 63 yıllık yayın sürecinde Doğruyol’a birçok kıymetli kalem katkıda bulundu. Şakir Palancıoğlu, Tayyip Başer, Tahsin Yılmaz, Mustafa Niyazi Yılmaz, Fikri Demirok, Şener Alpoğuz, Halit Emekli ve Atilla Dengi Doğruyol’da yazılar yazdı.Makine Mühendisliği Yerine Baba Mesleği Gazeteciliği SeçtiKurucu Mustafa Hoşafcıoğu’nun 4 Kasım 1994 tarihinde vefatı üzerine 14 Kasım 1994’de gazete eşi Şerife Hoşafcıoğu’na devrolur. 1 Ocak 1976 tarihinden 2 Ocak 2002 tarihe kadar yazı işleri müdürlüğünü sürdüren evin tek oğlu İrfan Hoşafcıoğlu gazete sahipliğini devralır. Gazetenin en büyük ve belirgin özelliği kuruluşundan günümüze kadar gazete kadro ve sahipliğinde aileden başka görev alan olmamasıdır.Ankara’da yüksek tahsilini sürdürürken, Doğruyol Gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğü görevini de üstlenen İrfan Hoşafcıoğlu, Makine Mühendisi unvanıyla mezun olduktan sonra da tercihini mezuniyet dalında iş hayatına atılmak yerine, ailenin gözbebeği olan Doğruyol için kullandı. Basın Hayatı’na konuşan İrfan Hoşafcıoğlu, “Babamdan devraldığım manevi kıymetine değer biçilemeyecek Doğruyol bayrağını çok şükür indirmedik! Hür irademizle, bağımsız yayın yapıyoruz, kimseyle bir menfaat münasebetimiz yok. Herhangi bir siyasi yapıya dayansak sadece o dönem var olurduk. Kimseye dayanmadık, kimseye yamanmadık. Ayakta kaldık ve dik durduk. Hiçbir zaman Doğruyol gazetesiyle para kazanmak gibi bir düşüncem olmadı. Matbaa ve kırtasiye yoluyla gazeteyi destekledik. Gazetemizin manevi ışığı her zaman benim önümde oldu ve ben Doğruyol gazetesiyle özdeşleşerek bugünlere geldim.” diyor.Benim İçin En Çok Okunan Hürriyet Kadar Değeri VardıBabasının hayatta olduğu yıllarda, okulu bitirdikten sonra mühendis olarak çalışma hayatına atılmayı düşündüğünü ve o günkü şartlarda rahatlıkla bir kamu işine girebileceğini anlatan Hoşafcıoğlu, böyle bir durumda Doğruyol gazetesinin kapanma ihtimali olduğu için kendi mesleğini yapmadığını söylüyor ve ekliyor: “Benim için Doğruyol gazetesinin o günlerde Türkiye’nin en çok okunan gazetesi Hürriyet kadar değeri vardı. Babam bana, ” git”, ya da “kal” demedi. Sessiz kaldı. Bu anlamda tercihi bana bırakmıştı, ben de kendi arzum ve onun gönlünü hoş tutmak adına gazetede kaldım. Çankırı’da kalarak, gazetemizi ikinci Kuşak olarak devam ettirmekten hiç pişmanlık duymadım.”Matbaadan Kazandığımızı Gazeteye YatırdıkAnadolu gazetelerinin yaşadığı zorlukları fazlası ile kendilerinin de yaşadığını anlatan Hoşafcıoğlu, etle tırnak oldukları gazeteden, toplumun kendilerini tanıdığı gazetecilik kimliğinden kopmadıklarını anlatıyor. “Matbaadan kazandığımızı gazeteye yatırdık. İstedik ki; gazete yaşasın, önce günümüze faydalı olsun sonra arşivlerimiz geleceğe ışık tutsun. Geçmişte gazetenin baskısı, iletişim imkânları, habere ulaşmak bu güne göre daha zor olmasına rağmen, bana göre o yılların zevki daha farklı; gazeteci daha saygındı. Çağın gereği yerel TV kanalları, radyo, özellikle internet gazeteciliği yoktu. Geçmişte gazeteler ideal uğruna çıkar ve daha özgürdü. Günümüzde ticari düşünce daha ağır basıyor.” görüşünü savunuyor.Doğruyol’un dönüm noktasının elle kumpasta dizim yapılırken, 1989 yılında entertip dizgi makinesine geçişi olur. Bilgisayarın, beraberinde ofset baskının hayatımıza girmesi ile her şeyde olduğu gibi gazeteler de büyük değişime uğrar. Tipo baskı tekniğinde çok direnmelerine rağmen 14 Nisan 2015 tarihinde ofset baskı tekniğine geçen gazete, bir yıl sonra sayfa sayısını artırır. Hükümetin resmi ilanların yayınına getirdiği farklılık, ülke genelinde olduğu gibi Doğruyol’a da olumlu yansır. Hoşafcıoğlu, “Anadolu’da olduğu gibi, gazete sahibi matbaa işleri yapabilir, ancak gazetecinin gazetecilik dışında iş yapmasını uygun bulmuyorum.”Farklı Fikirlerin Haklarını Gözeten Gazetecilik YapıyoruzHaberi, güncel, ilginç, doğru, hızlı, tarafsız, haberi kulaktan duyma değil mutlaka sağlam kaynağı olan, tereddütlü durumlarda birkaç kaynaktan teyit alıpemin olduktan sonra yayına vermeye gayret gösterdiklerini anlatan Hoşafcıoğlu, “Farklı fikirlerin haklarını gözeterek cevap hakkı tanırken, sayfadaki yerine de itina gösteriyoruz. Mümkün olduğu kadar kendimizce eksik, yanlış bulduğumuz Çankırı sorunlarına eğilip çözüm yollarının bulunması için araştırıyor, diğer gazete ve internet medyasında kişi veya kuruluş aleyhine çıkan özel haber hakkında açıklama bize de gelse saygı gösterip gazetemizde yer vermiyoruz.” diyor.Çankırı’nın hangi özelliği gazetenize avantaj ve dezavantaj sağlıyor? sorusuna içtenlikle cevap veren Hoşafcıoğlu; “Anadolu’nun küçük bir kenti olması, herkesin birbirini tanıması avantaj. Bu avantaj bazen dezavantaja dönüşüyor. Akraba, komşu, arkadaş ilişkileri haber yapmada zor durumlara düşürüyor. Çankırı’nın ekonomik yönden gelişmemiş olmasına bağlı olarak bayi satış, abone, reklam vb gazete gelirlerinin çok düşük olması dezavantaj. Küçük Çankırı’da kamu görevlilerinin, STK olsun siyasi parti başkanları olsun bilgi ve beyanat vermekten kaçınması, bizleri yormaları bir başka dezavantaj olarak sayılabilir.” şeklinde konuşuyor.Tek Kızı Gazetecilik Yerine Mühendisliği SeçtiKızının da mühendislik okuduğunu ve çevre mühendisi olarak çalıştığını ifade eden Hoşafcıoğlu, “Kızımın yetişmesinde, gazeteci olması yönünde tercih kullanmadım. Üçüncü nesil olarak gazeteyi devam ettirseydi iyi olurdu. Ancak, Çankırı’da yerel gazeteciliğin geleceğini pek parlak görmediğimden pişmanım da diyemiyorum. “ diyor.İnternet Medyası Karşısında Elimiz Kolumuz Bağlı!
Yerel gazeteler, dijital medyanın gelişmesiyle son yıllarda dezavantajlı duruma geliyor. Anadolu’da pek çok gazete gibi Doğruyol gazetesi de reklam, abone, tiraj konusunda zorluklar yaşıyor. Hoşafcıoğlu bu konuyla ilgili olarak şöyle konuşuyor:” Maddi gücünü resmi ilanlardan alan gazeteyiz. Zaten çok düşük olan abone ve bayi satışımız var. Yok denecek reklam gelirimizi de olumsuz etkileyen internet medyası karşısında elimiz kolumuz bağlı. İmkânlar ölçüsünde kendimizi yenileyerek internet medyası karşısında direnmeye çalışıyoruz. Bizler, masa üzerine serilen eski gazete, gazeteden yapılmış kesekâğıdının kenarından bir şeyler okumaya çalışan nesilden geliyoruz. Biliyoruz ki “Söz uçar yazı kalır.” Arşivlenmesi yönünde endişelerim olan internet medyası karşısında yazılı basının kendisini yenileyerek kalıcı olmasından, internet medyasına yenilmemesinden yanayım.”63 yıllık gazetenin ikinci kuşak sahibi İrfan Hoşafcıoğlu, olmasını arzu ettiği gazeteciliğe halen ulaşamadığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamlıyor: “ Muhabir olsun, köşe yazarı olsun, dağıtıcı olsun, gazete idarehanesinin arı kovanı gibi koşuşturma içinde olduğu, haberin atlanmadığı, baskı kalitesi yüksek, her yaş, sınıf ve eğitim düzeyindeki okuyucunun her konuda kendisinden mutlaka bir şey bulduğu, öncelikle il sınırları içi, sonra her gurbetçinin eline ulaşan, okuyucunun; “gazetem nerede kaldı?” diye özlemle beklediği dopdolu, gündem yaratan bir gazete olsun isterdim…” GÜNDEM
03 Eylül 2018 - 07:48
Doğruyol "Basın Hayatı" dergisinde
Basın İlan Kurumu’nun yayımladığı “ BASIN HAYATI “ dergisinin son sayısının konuğu Doğruyol Gazetesi oldu.
GÜNDEM
03 Eylül 2018 - 07:48