Kolay para kazanmanın bilinen yolu Çankırı’da yaşandı. Şehirler Arası Otobüs Terminalinde başlayan serüven Müze önü halk otobüs durağında tatlıya bağlanırken geride soru işaretleri bıraktı.
Otobüs terminalinde yerde 100 TL bulan vatandaş camiye hayırda bulunmak niyetiyle parayı alıyor, taksiye binerek eşi ile Müze önü otobüs durağı istikametine yöneliyor. Yolda cep telefonu çalar. Bilinmeyen numarayı açtığında karşıdaki şahıs parayı kendisinin düşürdüğünü iddia ederek 500 TL’nin iadesini ister. Bulan ve kaybettiğini iddia eden kişi arasında miktar konusunda ağız dalaşığı yaşanır. Taraflar Müze önünde buluşur. Durakta, parayı bulan şahsın mahalle imamı ve komşusu ile güvenlik güçlerinin araya girmesi ile iş tatlıya bağlanır. Kaybettiğini iddia eden şahıs 100 TL’yi alarak olay yerinden ayrılırken verilen 100 TL’nin gerçekten kaybettiğini iddia eden şahsın mı, yoksa sahiplendi mi, 500 TL kaybettiğini iddia ederken 100 TL’yi kabul etmesi, olay gerçekten samimi duygularla mı gerçekleşti yoksa dolandırıcılık başarı sağlayamadı mı?..
Tüm bu soru ve sorunları yaşamamak için siz siz olun yerde bulduğunuz parayı almayın.
Etliye sütlüye karışmayın.
Bizden söylemesi…
DİYANET: BULDUĞUNUZ PARAYI HARCAYIN
Diyanet İşleri Başkanlığı, yerde ya da başka bir alanda bulunan paranın hangi koşulda bulana ait olabileceğine açıklık getirdi. Öncelikle "Başkalarının rızası olmadan mallarını ellerinden almak caiz olmadığı gibi, kaybettikleri mal ya da eşyaları alıp sahiplenmek de caiz değildir" açıklaması getiren Diyanet, bulunan paranın sahibine verilmek üzere çevreden şahit tutularak alınabileceğini kaydetti.
Diyanet, "Kendine mal edinmek üzere alınması, başkasının malını gasp etmek hükmündedir" ifadesini kullandı. Diyanet, buluntu para konusunda takip edilecek yöntemi, "Bulunduğu yerde bırakıldığı takdirde telef olmasından korkulan bir şeyi sahibine vermek üzere almak vacip; telef olmayacak şeyleri almak ise mubahtır" sözleriyle açıkladı.
"Bulunan paranın sahibi çıkar ve kendisine ait olduğunu ispat ederse teslim alır" diyen Diyanet, bu nedenle bulunan paranın, sahibine verilmek üzere alanın yanında 'emanet' durumunda olduğunu vurguladı.
Diyanet, "Bulunan parayı elinde bulunduran kimse bunu bir süre ilan eder ve bekler" dedi.
Diyanet, devamındaki süreci ise şöyle bildirdi:
"Sahibi çıkmazsa yoksullara paranın sahibi adına sadaka olarak verir. Kendisi muhtaçsa kullanabilir. Ancak sahibi daha sonra çıkarsa geri vermek zorundadır. Sahibinin aramayacağı düşük değerli şeyler ise beklemeye gerek kalmaksızın ihtiyaç sahiplerine verilebilir; bulanın ihtiyacı varsa o da kullanabilir."