“1 Mayıs İşçi Bayramı” dolayısıyla yazılı basın açıklaması yapan Şamasas, yanlış ekonomi politikalarında inat edilmesiyle emeğin her gün biraz daha değersizleştiğini, yaşanan ekonomik krizin emekçileri nefes alamaz hale getirdiğini belirtti.
“İktidar yandaşları için şahlanan ekonomide, işçinin, emekçinin payına düşen tek şey
zam, zulüm ve yoksulluk” ifadelerini kullanan Şamasas şunları vurguladı:“Ülkede orta sınıf diye tabir edilen gelir grubu artık kalmamış, çalışan nüfusun büyük çoğunluğu insanca yaşamaktan uzak olan asgari ücrete hapsedildi. Zengin ile yoksul arasındaki makas her zamankinden daha çok açılmış, gelir adaletsizliği tarihi şekilde tavan yaptı.
Daha birkaç yıl öncesine kadar ev taksiti olacak meblağlar artık kira olarak verilir hale gelmiş, emekçiler için ömür boyu çalışsa dahi ev alma ihtimali piyango çıkma ihtimaliyle aynılaştırıldı.İşçi sınıfı artık sebze/meyveyi taneyle almaya başladı. Tüketilmesi kaçınılmaz olan temel gıda maddelerindeki günlük fiyat artışlarına market çalışanları etiket yetiştiremez hale geldi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 1 kilo beyaz peynirin fiyatı, gram altının fiyatına ulaştı. Et giremeyen hanelerin avuntusu olan kıyma dahi lüks hale gelmiş, ‘Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana’ türküsü iktidar sayesinde gerçeğe dönüştü.Bu ağır yoksullaşma ve yüksek sömürü düzeninde, tüm kamu emekçileri gibi biz eğitim emekçilerinin de geçinmesi imkânsız hale geldi.En tepeden sarfedilen ‘Öğretmenler en az 20 bin lira alıyor’ gibi gerçekdışı sözler, biz eğitim emekçilerinin yaşadığı ağır yoksulluğu kamufle edememekte.”OMUZ OMUZA
Şamasas, eğitim emekçilerinin geçinemediğinin altını çizdiği basın açıklamasında: “Borçla ay sonunu getirmeye çalışmakta, kredi ve kredi kartlarıyla ailesinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken borç sarmalına girmekte, sarı sendikalar ile hükümetin müsamereyi andıran toplu görüşmeleri nedeniyle soğan fiyatlarındaki artış kadar bile ücret artışı alamamakta. Eve boynu bükük, sınıfa düşünceli girmekte. Liyakatsizce seçilmiş yöneticilerin baskısı, öğrencilerine laik, çağdaş ve kamusal bir eğitim veremiyor olmanın stresi altında. Zaten sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye çalışma hukukuna bile aykırı biçimde ayrıştırılarak sömürülüyorken, bir de garabet ÖMK eliyle tekrar ayrıştırılmanın ve kategorize edilmenin baskısını yaşamakta. Bu böyle gidemez ve gitmeyecek! “ sözleri ile öğretmenlerin durumunu ortaya koydu.
Cumhuriyetin kurucusu olan Başöğretmen’in yeni nesilleri emanet edeceği kadar güvendiği öğretmenlerin , hakaretleri, kölelik zincirini, değersizleştirmeyi kabul etmediklerinin altını çizen Şamasas “TÖS’ten, TÖB-DER’den miras aldığı öğretiler ışığında ilerleyen; eğitim emekçisinin hakları ve itibarı için verdiği mücadeleden asla taviz vermeyen, Başöğretmen Atatürk’ün eğitim neferlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Eğitim-İş olarak, tüm eğitim emekçilerine sesleniyoruz:Gün; haklarımızı, mesleğimizin itibarını, gençlerimizin geleceğini savunmak için omuz omuza verme günü. Gün; eğitimi ve eğitim emekçisine tepeden bakan, parmak sallayanlara Fakir Baykurt’un dediği gibi ders verme günü! Öğrencilerimize öğreteceğimiz en önemli şeylerden birisi haksızlığa karşı susmamaksa, gün kendi uğradığımız haksızlığa karşı da susmayacağımızı göstermenin günü. Gelin, safları sıklaştıralım! “
Şamasas basın açıklamasının sonunda başta eğitim emekçileri olmak üzere tüm işçi sınıfının 1 Mayıs’ını kutlayarak, “1 Mayısları bayram yapacağımız günleri hep birlikte göreceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.