TÜRKAV Çankırı İl Başkanlığı geleneksel “Salı Sohbetleri”ne bu yıl Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’ın “102. Yılında Sarıkamış Harekâtı” konulu sunumuyla başladı.Sunum öncesi katılımcılara “hoş geldiniz” konuşması yapan TÜRKAV İl Başkanı İsa Bölükbaşı:“Değerli misafirler; bu akşam burada Yemen çöllerinde yanan, Çanakkale’de ölen, Sarıkamış’ta, Ilgaz dağlarında donan Yanığın Emine’nin torunları olarak o gün yaşananları, acı gerçekleri anlatmak, milletin hafızasında canlı tutmak, o günlerde yaşananlardan dersler çıkararak geleceğe yön vermek amacıyla yapmış olduğumuz bu faaliyetlere katılımızdan dolayı teşekkür ederim” dedi.Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran; kendisine konuşma fırsatı veren TÜRKAV İl Başkanı İsa Bölükbaşı ve yönetimine çok teşekkür ederek konuşmasına başladı.Taşkıran, “Sarıkamış Harekâtı bir destandır. Bizim insanımızın; vatanın birliği, bütünlüğü, özgürlüğü ve bağımsızlığı için nelere katlanabildiğini gösteren büyük bir destandır. Yaklaşık 70 bin insanımızın kanına ve canına mal olmuş bir destandır. Sonu hüzünlüdür, acıklıdır, ama onlar vazifelerini yaptılar. 70 bine yakın insanımız Sarıkamış dağlarında bu vatan ve bayrak için hayatlarını kaybettiler. Sarıkamış dağları 70 insanımıza kabir oldu, mezar oldu. O dağların karları da kefen oldu. Bu bizim gururumuzdur. Biz Türkler; genellikle zafer günlerimizi anar ve kutlarız da. acılarımızı ve felaketlerimizi pek gündeme getirmeyiz. Bundan biraz üzüntü duyarız. Elbette duyacağız, ama bunları da hatırlamalı ve bunların da yasını tutmalıyız.Değerli katılımcılar; Birinci Dünya Savaşı sırasında Sarıkamış, Doğu Cephesi'nin bir muharebesidir. Doğu Cephesi de, 1. Dünya Savaşı'nda açılan ilk cephedir. Aslına bakarsanız bu cepheyi biz açmadık. Bu cepheyi Ruslar açtı. 29 Ekim 1914'te Göben (Yavuz) ve Breslav (Midilli) adlı gemilerimiz Karadeniz’de Sivastopol'u bombaladı. Rus gemilerini batırıp tekrar İstanbul'a dönünce, Ruslar iki şey yapmak durumunda kaldı. “Ya bu gemileri çıkarın meseleyi aramızda halledelim.” Onu demediler. Ya da “1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nden ellerinde tuttukları aşağı yukarı 36 yıldır Kars, Sarıkamış, Artvin, Ardahan ve Oltu bölgesinden taarruza geçeceklerdi. Nitekim ikinciyi tercih ettiler. 1 Kasım'da Ruslar Sarıkamış bölgesinden Erzurum'a doğru taarruza geçti. Bizim de orada 3. Ordu'muz vardı. 3. Ordu, alelacele buna karşı koymaya kalktı. 3. Ordu'ya bağlı 11 ve 9. Kolordular vardı. 10. Kolordu ise Elazığ ve Sivas tarafında bölünmüş bir vaziyette idi. 3. Ordu'nun iki kolordusu Ruslara karşı koymaya çalıştı.3. Ordu'nun Komutanı Hasan İzzet Paşa idi. Hasan İzzet Paşa ordusunu kısa sürede toparlayarak ciddi anlamda Ruslara mukavemet gösterdi. Ruslar Sarıkamış bölgesinden neredeyse Pasinler'e yakın olan Köprüköy'e kadar geldiler. Köprüköy'de 3. Ordu Rusları durdurdu. Bu hem ordumuzda hem de sivil halk arasında çok büyük bir sevince neden oldu. Bu ordu ki Balkan Harbi sırasında 15 günde koskoca Balkanları kaybetmişti. Ama Enver Paşa'nın çabaları ile ordu gençleştirildi ve dinçleştirildi. Yeni bir ruhla bu ordu Rus ordusunu Köprüköy Muharebeleri sırasında durdurdu. Bununla da kalmayıp 3. Ordu Ruslara karşı taarruz etti. Rusları Köprüköy'den Azap'a attı. Bu da büyük sevinç yarattı. Ordumuz daha da ileriye giderek bir saldırı daha yaptı. Ruslar Horum bölgesine kadar çekilmek zorunda kaldı. 3. Ordu'nun önce Rusları durdurup karşı taarruzlarla geriye atması, hem ordu da hem de halk arasında büyük sevinç yarattı. Fakat Ruslar geri çekilirken askeri olarak onları takip etmek gerekirdi. 3. Ordu bunu yapmayıp, takip etmedi. Ordunun geri çekilmesi hem yerel idarecilerde hem de halk arasında moral bozukluğuna neden oldu.Tümen komutanlarından biri o akşam istifa etti. O dönemde 9. Kolordu Komutanı Ahmet Fevzi Paşa idi. 3. Ordu Komutanı'ndan da kıdemliydi. 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa, Ahmet Fevzi Paşa'yı görevden alarak yerine İhsan Paşa'yı görevlendirdi. Dolayısıyla İstanbul'da bulunan Enver Paşa da doğal olarak Sarıkamış'ı kurtarmak istiyordu. Çünkü Sarıkamış 36 yıldır Rusların elinde bulunuyordu. Almanlar da taarruzdan yanaydı. Onlar, Türk Ordusu orada Ruslara karşı taarruz etsin, Rusları orada oyalasın. Ruslar, Avrupa'da bulunan güçlerinin bir kısmını çeksin istiyordu.Bu rapor üzerine Enver Paşa'nın kafası karıştı. Kendisi önce taarruzdan yana değildi. Çünkü kış mevsimiydi. Hem Harbiye Nazırı hem de Genelkurmay Başkanı olan Enver Paşa'da, "taarruz etme" düşüncesi ilk başta yoktu. Genelkurmay 2. Başkanı olan Hafız Hakkı Paşa, Enver Paşa'nın sınıf arkadaşıdır. Hafız Hakkı Paşa da İstanbul'da iken böyle bir harekâta şiddetle karşı idi. "Mümkün değil, bu mevsimde taarruz olmaz, yanlış olur, askerimizi kırdırırız." diyordu. Enver Paşa, Hafız Hakkı'yı 27 Kasım 2014'te Erzurum'a gönderdi. Çünkü Anadolu'dan çok değişik telgraflar geliyordu.Hafız Hakkı Paşa Erzurum'a gidince çeşitli toplantılar yaptı. Askerlerle ve sivillerle görüşüp araziyi etüt etti. Sonunda Enver Paşa'ya bir telgraf çekerek, "Bu mevsimde bu harekât yapılabilir. Bir kolordunun yönetimini de bana verirseniz başında savaşır ve Rusları yeneriz." dedi. 12 Aralık 2014'te Enver Paşanın kendisi Erzurum'a gitti. 12'sinden itibaren Enver Paşa, Erzurum'da en büyük rütbeliden en küçüğüne kadar hemen her gün askeri birliklerle toplantı yaptı..Hatıratlarda yapılan bu toplantılarda zaman zaman bazı komutanların karşı çıktığını söyleseler de, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa ve kısmen Galip Paşa'nın dışında hemen hiç kimse Enver Paşa'ya karşı çıkmadı.Genelkurmay'ın belgelerinde, "Asker çıplak" diye yazıyor. Ama kimse askerin çıplak olduğunu komutana bildirmiyor. Enver Paşa'ya "Her şey hazır." denilince, Hafız Hakkı'nın da fikrini değiştirdiğini görünce, harekâtın yapılabileceğini anlayınca, Rusların da Sarıkamış'tan atılabileceğine inanınca 22 Aralık'ta harekâta başlama karanını verdi.Enver Paşa, Hasan İzzet Paşa'yı görevden almış değildir. Hasan İzzet Paşa kendisi istifasını istemiştir. Enver Paşa bunu kabul etmek zorunda kaldı. Enver paşa ordu komutanlığını da üzerine aldı. Taarruz kararına göre, "22'sinde taarruz başlayacak ve 25'inde Sarıkamış'ın önünde olunacak. 11. Kolordu Ruslara cepheden saldırıp bizim arkadan saldırmamızı gizleyecek. 9 ve 10. Kolordular da kuzeyden hareket edip, 25'inde aynı andan saldırı yapılacak. Böylece Sarıkamış'taki Ruslar imha edilecek." Plan buydu.Bu plan doğru plandı. Ama, hatalar zinciri arka arkaya oluştu ve sonunda büyük bir trajedi yaşandı. Taarruza karar verildikten sonra Hafız Hakkı Paşa'yı 10. Kolordu'nun başına getirdiler. Enver Paşa da Hasan İzzet Paşa'dan boşalan 3. Ordu Komutanı'nın Komutanı oldu ve 9. Kolordu ile birlikte Erzurum'dan giden askerlerin en önünde yer aldı. Enver Paşa yürüyüşte de en önde, savaşta da en öndedir. 9. Kolordu'da hem Enver Paşa var hem de yanlarında İhsan Paşa var. 9. Kolordu Bardız istikametinden Soğanlı Dağı'nı aşarak Sarıkamış'a yönelecekti. Hafız Hakkı Paşa yönetimindeki 10. Kolordu ise biraz daha kuzeyden Tortum, Oltu oradan Bardız'a inecekti. Allahuekber Dağı henüz planda yok. Plan değiştirip Allahuekber Dağı'na askeri yöneltmesini Hafız Hakkı Paşa sağlamış ve felakete bu karar neden olmuştur.Yoksa ilk planda Tortum'dan Oltu'ya çıkacaklardı. Buralar Rusların elinde idi. Ruslarla savaşarak oraları alıp Bardız'a, oradan da Sarıkamış'a varacaklardı. 25'i sabah hepsi Sarıkamış'ta olacaktı. Verilecek bir emirlerle 11. Kolordu cepheden, 9 ve 10. Kolordular da Sarıkamış'ın arkasından Rusları sıkıştırıp imha harekâtı yapacaklardı. Plan buydu. Kolordular hareket etti.Hafız Hakkı Paşa Oltu'ya gitti. Çok sayıda Rus'u esir aldı. Çünkü savaşmışlardı. ‘Sarıkamış Harekâtı'nda tek kurşun atılmadı’ lafları tevatürdür. Orada savaşmışlar ve Sarıkamış önlerine kadar gelmişler. 36 yıldır Rusların işgalinde olan önemli bölgeleri kurtarmışlardı. Sadece Sarıkamış'ı kurtaramadılar. Daha sonra çekildiler. Bu işin başka bir tarafı. Önemli hatalardan biri de budur. Albay Hafız Hakkı, Oltu'da bir keşif yapıyor. Diyor ki, ‘Biz Bardız'a sarkarsak Ruslar geri çekilir, geri çekilirse Rusları imha edemeyiz. Onun için ben kolordumla Şenkaya ve Kosor istikametine yöneleyim. Kars istikametine doğru Rusların geri çekiliş yolunu da kapatayım.’ Bu savaş içerisinde planı değiştirmektir. Askerlikte bunun yeri yoktur ve çok yanlıştır. Hafız Hakkı Paşa bunu izin almadan yaptı. Çünkü 20 kilometre filan güzergah sarkmıştır. İşin acı tarafı araziyi bilmiyordu, bilmediği için de gereksiz yere 20 kilometre uzatmış oldu. Allahuekber Dağı'na rastladı. 3 bin metreye yakın yükseklikte askerlerimiz o dağı eksi 30-40 derece aşıp Kosor istikametinden Beyköy'e inecekler, oradan da Sarıkamış'a girip kuşatacaklardı. Hafız Hakkı Paşa bu yüzden ordusunun % 70'ine yakınını kaybetmiştir. Burada yine Türk askerinin büyük bir kahramanlığı var. 25'inde Sarıkamış'ta olamadı. Çünkü Allahuekber Dağı'nı tırmanmaya ancak 26 Aralık'ta başlayabilmişti. Tırmanması 4 gün sürdü, neredeyse 29 Aralık'ta gelebildi Sarıkamış'a.Enver Paşa'ya, 9. Kolordu kısmına dönelim. Enver Paşa süratli yol alarak Bardız'a kadar gitti. 3 günde 75 kilometre yol almıştır o kış şartlarında. 50-60 santimlik kar içerisinde. Bu çok büyük bir olaydır. Yabancı uzmanlar diyorlar ki; bu inanılacak bir şey değil. Enver Paşa'nın Sarıkamış önlerine kadar.zaiyatı çok az olmuştur Enver Paşa, 25 Aralık'ta Sarıkamış'ın önlerindedir. Hafız Hakkı Paşa yetişememişti. Enver Paşa'nın beklemesi lazım. Ne zamana kadar bekleyecek? O bile belli değil. Beklese 11. Kolordu Rusların karşısında o saldıracak. Savaş planı alt üst olmuş. Ona rağmen Enver Paşa 25 Aralık'ta gece taarruz ediyor. Sarıkamış'a girince orada bulunan Ruslar şaşırdılar. Ruslar geri çekilmeye başladılar. Geri çekilince Enver Paşa iki alaya da bunları takip etme emri verdi. Öncüler Sarıkamış'a girdiler, Enver Paşa da başlarında. Bu arada 9. Kolordu Komutanı İhsan Paşa, "Vakit geç oldu." diyerek askerlere Kızılçubuk'ta istirahat emri verdi. Alaylarla saldıran Enver Paşa arkadan takviye gelmeyince Sarıkamış'tan çıkmak zorunda kaldı. Enver Paşa da istirahatı Sarıkamış'ın dışında verdi. İşte donmaların büyük bir kısmı Alahuekber Dağı'nda, ikinci olarak da toplu donma ormanda geceleme sırasında oldu. Soğanlı Dağı'ndaki şehitler, hem çarpışarak hem de donarak ölenlerdir.Sarıkamış harekatında başarısız olundu. Çünkü Ruslar bu arada takviye aldılar. Hem Kars'tan hem de Sarıkamış bölgesinden toplarını getirdiler. Gittikçe güçlendiler. Güçlenince de taarruza karşı koydular. Dolayısıyla 28, 29, 30 Aralık saldırı günleridir, ama başarısızdır. Ondan sonra biz beklemeye başladık. Ocak 1915'ten itibaren bu defa Rusların taarruzları başladı. 6 Ocak'a kadar beklendi. 6 Ocak'tan sonra ordumuz daha fazla duramadı orada. Enver Paşa oradan ayrılmak zorunda kaldı. Daha fazla kalamazdı. Çünkü Genelkurmay Başkanı idi. Erzurum'a oradan da İstanbul'a gitti. 3. Ordu Komutanlığı'nı da Hafız Hakkı Paşa'ya verdi. Hafız Hakkı Paşa da orada daha fazla kalamadı. Çünkü Ruslar ani bir taarruzla 9. Kolordu Komutanı İhsan Paşa ile askerlerini toplu halde esir ettiler. İhsan Paşa'nın akıbetini görünce, Sarıkamış'ın arkalarına kadar giden orduyu tekrar Erzurum'a geri çekti.” Soru cevap şeklinde gecenin geç saatlerine kadar devam eden söyleşiden sonra TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı katılımlarından dolayı Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran hocaya teşekkür ederek günün anısına tuz lamba hediye etti.
GÜNDEM
12 Ocak 2017 - 07:37
TÜRKAV salı sohbetleri başladı
Prof. Dr. Taşkıran “Sarıkamış Harekâtı bir destandır”
GÜNDEM
12 Ocak 2017 - 07:37