Müslümanlar senede iki Dini bayram kutlamaktadırlar. Bunlardan birincisi, Ramazan bayramı, diğeri de kurban bayramıdır. Ramazan Bayramında bütün Müslümanlar zenginiyle fakiriyle kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle büyük bir sevinç ve huzur içindedirler. Çünkü Müslümanlar onbir ayın efendisi Ramazan ayının hakkını verme adına bir ay boyu oruc tutarak, Kur’an okuyarak, her akşam teravih namazı kılarak, zikirle, tesbihatla, hayırla, paylaşımla 30 günü dolu olarak geçirdiler. Bunun karşılığında Yüce Allah’ın kendilerine sunduğu Bayram nimetine kavuşmanın hazzını tadıyorlar. Zira bu Bayram Müslümanlara has kılınmıştır. Müslümanlar bu gerçeği idrak ederek Bayram günlerini dolu ve yararlı olarak geçirirler.
.
Müslümanın her yararlı davranışı ve güzel sözleri ibadet sınıfında yer almaktadır. Bu cümleden olarak bayram günlerinde, anne baba, akraba ve dostlarımızı ziyaret ederek, mali imkânlar ölçüsünde verdiğimiz hediyeler ve ikramlar, mutlaka gönülleri mutlu kılacaktır. Gö
nüllerin tamir edilmesi, birliğin ve bütünlüğün sağlanması, insanların geleceğe ümitle bakma
sına yardımcı olunması sevap ve mükâfatı gerektirir. İşte sevap ve mükâfatın kazanılmasına vesile olan her şey ibadettir.
Peygamberimiz (s,a,v) efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurdular”. Müminler birebirle-
rini korumada, birbirlerini acımada ve sevmede bir vücut gibidirler. Vücudun organlarından biri rahatsız olduğunda diğer organlar, rahatsız olan organın rahatsızlığını hisseder.”. Peygam-
berimiz, Müslümanların bir vücut gibi olmasını istemektedir. Nasıl ki vücut organlarından birinin rahatsızlığını diğerleri duyuyorsa Müslüman bireylerin de birbirlerinin sıkıntısını görmesi ve hissetmesi gerekir.
İşte bayram günleri, yaralara merhem olma, dertlere ortak, sevinçleri paylaşma hususun
da önemli zaman dilimleridir. Bu ortamları iyi değerlendirme adına elimizden geldiği kadar Ramazan bayramı günlerinde kendi kendimize değil etrafımızda olan kardeşlerimizle iletişim içinde olma, bayramlarını tebrik etme, hal hatır sorma evlerimize misafir kabul etme, misafirliğe gitme, konuşup kaynaşmaya önem vererek güzel davranışlar sergilemeliyiz.
Özellikle yolumuzu bekleyen anne babamız başta olmak üzere akrabalarımıza ve dostla
rımıza giderek veya telefonla arayarak bayramlarını kutlamalıyız. Fiziken yanlarında olamı –
yorsak, manen yanlarında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. İhtiyaçları varsa gücümüz nis
betinde karşılamalıyız. Bayram vesilesiyle yüzler birlikte gülmeli, gönüller tamir edilmelidir.
Küskünlüklere ve dargınlıklara mutlaka son verilmelidir.
Aynı zamanda bayram günlerinde kabristanlara gidilerek buralarda medhun bulunan yakınlarımız ve diğer Müslümanlar için Kur’an okuyup dua etmeliyiz. Buralara yaptığımız ziyaretlerde kendimize de bir pay çıkarmalıyız. Dünya üzerinde yaşayan her insan misafirdir.
Yüce Mevla misafir olduğumuz bu dünyada misafirliğimiz süresince birlik ve beraberlik, Din
Kardeşliği ruhu içinde yaşamayı nasip etsin. Bu vesileyle okurlarımın ve diğer kardeşlerimin mübarek Ramazan bayramlarını tebrik eder, bayramın bölgemize, ülkemize, milletimize, İslam âlemine hayırlar, huzur ve barış getirmesini Cenabı Haktan niyaz ederim.