DOĞRUYOL
Çankırı Kültürünü Yaşatma Derneği kuruluşunun 1. yıl kutlamasını Halk Müziği Korosu ile taçlandırdı.
24 Aralık tarihinde yapılması planlanan, 12 askerimizin şehit olduğu hain terör saldırısı nedeniyle ertelen konser önceki akşam Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.
Vali eşi Didem Taşolar, Garnizon Komutanı eşi Tuğba Büyük, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, eşi Betül Esen, Kültür ve Turizm Müdürü Muharrem Ovacıklı ile çok sayıda sanatseverler salonu doldurarak unutulmaz gecede kulaklarının pası silindi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın seslendirmesi ile başlayan programda günün anlam ve önemini hakkında konuşma Çankırı Kültürünü Yaşatma Derneği kurucu başkanı Serpil Özkan tarafından yapıldı.
Özkan, derneğin kuruluş amacından başlayarak yıl boyunca gerçekleştirdikleri etkinlikler hakkında bilgi verirken Çankırı’nın kültürü, adetleri, geleneklerini yaşatmaları yolunda maziye yolculuk yaptı.
Çankırı’nın günümüze kadar gelebilen somut olmayan kültürel mirasını yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurdukları derneğin birinci yılını doldurduğunu vurgulayarak konuşmasına başlayan Özkan “Kültür devamlılığı olan bir olgudur. Yaşarsak yaşatırız, yaşatırsak aktarırız. Yani geçmişin kırıntıları ile geleceği inşa edebiliriz. Biz de bu anlayışla kültür aktarımını yapabilmemiz için hedef kitlemiz gençlerin ilgisini çekecek onlara da kaynak olabilecek faaliyetler yapma gayretindeyiz. Yapmayı hedeflediğimiz projeler içinde tarihe tanıklık etmiş mahallelere geziler düzenledik. Tarihi ve kültürel yapısı bozulmayan mahalleleri gezme düşüncesindeyiz.
Mahallelerin hikâyesini yazmak, tarihini, kültürünü kayıt altına alıp nesillere aktarma amacıyla başlattığımız mahalle gezileri çok ilgi gördü. Üniversiteden akademisyenler, öğrenciler de katılınca çok sevindik. Sokaklar o şehrin aynasıdır, kültürünü tarihini yansıtır. Gençlerle beraber gezdiğimiz sokaklarda oralarda yaşayanlar anılarını anlatırken o evlerin yaşantısını, dolayısıyla o yılların toplum, mahalle, komşuluk ilişkilerini de canlı kaynaklardan öğrenmiş oldular. Apartman hayatında sınırlı yaşadıkları komşuluğun mahallelerde her evin kendi evleri gibi olduğunu, samimiyetin, yardımlaşmanın yüksek seviyesine şahit oldular. Avlu kapısını açan güzel gönüllü hemşerilerimiz sayesinde avlulu evlerin hayat şartlarını gördüler. Çamaşır taşında yıkanan, kazanda kaynayan çamaşır, tavada kavrulan kıymanın, salçanın, sac üzerinde pişen ekmeklerin, küllenmiş köze gömülmüş patlıcanın, patatesin kokusunu lezzetini hissedemeseler de gerçekliğini görmüş oldular. Suyu akmasa da mahalle çeşmelerini görünce büyüklerin oradan evlerine taşıdıkları suyla yapılacak işlerini hallettiklerini, zor şartlarını öğrendiler ve o yapıların tarihi, kültürel objelerini incelemiş oldular. Ömürlerinde ilk defa dibekle karşılaşanlar, avluda gördükleri tuvalete şaşıranlar, cumbalı evlerin, tavanların oymalarına, işçiliğine hayran kalarak birçok ilki yaşamış oldular. İlk defa gördükleri çıkmaz sokak onlar için bitmiş bir yoldu. Büyüklerinin anlattıklarını dinleyince onların avlulu evlerin devamı komşuların ortak alanı olan büyük bir avlu gibi olduğunu anladılar. Gezinin bitiminde uygun olan bir alanda geleneksel çocuk oyunu dalye oynadılar. Anneleriyle, babalarıyla ilk defa mahallede bir oyun oynamanın zevkine ve tecrübesine sahip oldular, bizde nesilleri buluşturmanın...”dedi.TEMŞÜT GECELERİ
Özkan katılımcıların dikkatle dinlediği konuşmasını şöyle sürdürdü. “Kültür maddi ve manevi öğeleri ile birlikte bizi bir toplum olarak bir arada tutar. Bunlar bize değerli bir toplum kimliği sağlar. Bu yüzden sosyolojik açıdan da önemli bir kavramdır. Biz de bu bağlılıkları yaşatmak amacıyla Ramazan'da temşüt (temcit) gecesi düzenledik. Hepinizin bildiği üzere Temcit Ramazan-ı Şerifte ağız yıkama zamanından 2 saat önce minarelerde okunan gazel, mersiye, ilahilerdir. Çankırı ağzıyla temşüt şeklini almıştır. Deprem nedeniyle ramazan eğlencelerini katmadığımız bu gecemizde misafirlerimize eski ramazanları anlattık. O kadar özlemişiz ki sohbetleri, çocukluğumuzu, gençliğimizi hep beraber yaşadık, her anlatılan anılarla bir başka adetimizi, geleneğimizi hatırladık. Gençlerimiz davul çalarak, maniler söyleyerek geceye renk kattılar ve onlar da bu maneviyattan çok mutlu oldular, bizler de gençlerimize kültür aktarımımızda başarılı olmanın mutluluğunu yaşadık.”
KARTPOSTALLAR A DÖNÜŞ Özkan dernek olarak gerçekleştirdikleri farklı etkinliği anlatırken şu ifadeleri kullandı: “Özel günlerde, bayramlarda, yılbaşında uzakta yaşayan akraba, arkadaş, dostlarımıza, sevdiklerimize duygularımızı anlatan, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettiren kartpostallar gönderirdik. Umut ve özlem gideren bu gelenek hızla akan hayatta internet ve dijital teknolojiyi kullanan genç kuşağı, hele ki çocukların bu geleneği bilmediğini düşünerek bu adetimizi yaşatmak istedik. Dernek üyemiz Sayın Ali Bülent Dereli Beyefendinin Çankırı'nın kültür ve tarihi eserlerini resmettiği el yapımı kartpostalları bir sınıfımızla paylaştık. Öğretmenleriyle kartpostallarını yazan öğrencilerimizle hep beraber postaneye gidip postaladık. Böylelikle bu adetimizi de canlandırdık.”Dernek kurulmadan önce başlattığı büyüklerle yaptığı röportajları artık dernek yöneticisi gençlerle yaptıklarına değinen Özkan, “Önce kendi derneğimizde nesiller arası kaynaşmayı sağlamak amacımızı uyguluyor kayıt altına alarak gelecek nesillere bu bilgileri aktarmak istiyoruz.” diye konuştu.
ÇANKIRI MUTFAĞI
Özkan Yöresel Yemek Yarışması ile ilgili olarak “Uzun yıllar Çankırı yemeklerini orijinal tarifleri ile tanıtma çalışmalarımı dernek bünyesinde kitaplaştırmayı planlarken Vali Muavinimiz Sayın Şahin Bayhan Bey’le istişare halindeyken ilimize yeni atanan Sayın Valimiz M. Fırat Taşolar Beyefendi ve değerli eşi Sayın Didem Taşolar Hanımefendi çok ilgilendiler. Cumhuriyetin 100. Yılında 100 etkinlik kapsamında bizim de 100.Yılda 100 Çankırı Yöresel Yemek yarışması düzenlememize vesile ve yardımcı oldular. Çankırı Profesyonel Aşçılar Derneği'nin de bu organizasyona dahil edilmesiyle bizler de gençlerimizle birlikte bu günü birlikte kotardık. Günün sonunda bize canlı kaynak olan büyüklerimizi de davet ederek üç nesili bir araya getirdik. Yarışmamıza büyük bir ilgi oldu. Çok sayıda yarışmacının katıldığı bu lezzetler profesyonel bir fotoğrafçı olan hemşerimiz Bünyamin Güldü tarafından fotoğraflandı. Böylelikle kitabımız Cumhuriyet’imizin 100.yılında yapılan 100 Çankırı Yöresel Yemek yarışmasıyla daha da taçlandı. Bize bu imkanı sağlayan Sayın Valimiz M.Fırat Taşolar Beyefendiye, değerli eşi Sayın Didem Taşolar Hanımefendiye, Vali Muavinimiz Sayın Şahin Bayhan Beyefendi ye ve Kültür ve Turizm Müdürümüz sayın Muharrem Ovacıklı Beyefendi ye, ÇAPADER üyelerine teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
VAZGEÇİLMEZLERİMİZ: KORO VE HALK OYUNLARIÖzkan, bir yıla sığdırdıkları faaliyetlerinin bir başka alanı olan koro ve folklor hakkında şu bilgileri verdi: “Kültüre özgü olan sanat, şarkı, hikaye, edebiyat bizim hayatımıza renk ve güzellik katar, bizi rahatlatır. Bu amaçla koro ve halk oyunları etkinliği başlattık kısa sürede büyük ilgi gören bu etkinliklerimizin duyurusu sırasında Çankırı Fenerbahçe'liler Derneği Başkanı Sayın Serdar Paşabeyoğlu Beyefendi aradı, tebrik edip bu etkinliklerin Çankırı için kıymetli olduğunu ve bizlere destek olmak istediklerini belirtti. ‘Altyapımız müsait, provalarınızı bizim salonumuzda yapın’ dediler. Kuruluş amaçları çok farklı olan bu iki derneğin ortak paydada kültürde birleşmesiyle bir örnek teşkil ettiğimizi düşünüyoruz. Konforlu bir salonda provalarımızı yapıyoruz. Bize bu imkânı sağlayan Sayın Fenerbahçeliler Derneği başkanı Serdar Paşabeyoğlu ve yönetim kuruluna, bize mesai harcayan müdürleri Sayın Fahri Çalışkan Beyefendiye teşekkür ediyoruz. Halk oyunları kültürün yansımasıdır, kültür mirası olarak nesilden nesile aktarılmaktadır. Oynadığı yörenin kültürünü, giyimini, müziğini de yansıtır. Bu amaçla Dernek yöneticilerimizden Halk Oyunları Federasyon Hakemi Sayın Nejdet Tunçkafa Beyefendi önderliğinde halk oyunları ekibini kurduk. Yurtiçi ve yurtdışı faaliyetlerle kültürümüzü yaşatmayı, aktarmayı hedefliyoruz.
BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ
Konuşmasının son bölümünü derneğin çalışmaları ile geceye katkıları olan kişi ve kuruluşlara teşekküre ayıran Özkan, “Bugün müzik şöleni sunacak olan koristlerimize ve ailelerine, koromuzun yöneticiliğine maddi beklentisiz talip olan genç, idealist müzik öğretmeni Sayın Gözde Tosyalıoğlu Acubunar ve ailesine, sazendelerimize ve ailelerine, türkülerimizin hikâyesini bizimle paylaşan bu geceyi sunacak olan masal anlatıcısı Sayın Arzu Çetin Akyol’a Dernek çalışmalarımızda ve müzik konusunda bize yardımcı olan Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesi Çalgı Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sayın Gökhan Ekim Beyefendiye teşekkür ediyoruz. Derneğimizin Logosunu tasarlayan, grafik, afiş, tasarım işlerimizi düzenleyen Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Sayın Sezen Tunçkafa Hanımefendiye, bir yıl önce bana güvenip yol arkadaşlığını kabul eden yönetimimizdeki vefakâr arkadaşlarıma, kardeşlerime bu fedakârca çalışmalarında onlara destek olan ailelerine, başımızın tacı değerli büyüklerimize ve beni her çalışmamda destekleyen değerli eşime ve çocuklarıma çok çok teşekkür ediyorum.” dedi.Özkan, derneğin ileri dönük görüş ve düşüncelerini şu ifadelerle bitirdi: “Bu bir yılın içinde yaptığımız gelecek yıllarda yapmayı planladığımız faaliyetlerin kalıcı ve kaliteli olmasına kesinlikle dikkat ediyoruz. Dernek tüzüğümüzü 1 yıl önce imzalarken nasıl heyecanlı ve şevkliysek daha da katlanarak artan bir heyecan ve şevkle çalışmalarımıza devam etmek arzusundayız. Bizler bu çalışmalarımızı Çankırı’mızın kültürünün yaşatılmasını isteyen siz değerli hemşehrilerimizle başaracağız. Biz sözcülüğünü ve öncülüğünü yapıyoruz. Nice yıldönümlerine…”
KORO MEST ETTİ
Gözde Tosyalı oğlu Acubunar Koro Şefliğinde sahne alan Türk Halk Müziği Korosu, koro ve solo olarak aralarında Atatürk’ün sevdiği şarkının, kahramanlık türkülerinin de da yer aldığı çoğunluğu Çankırı yöresine ait 13 türküden oluşan demet sundu. Konser sırasında salon zaman davetlilerin alkış ve türkülere eşlik etmesi ile coştu.
Konser Cezair havası ile sona erdi.
PLAKET TÖRENİ
Gecenin sonunda konser ve etkinlilerde emeği geçen, Koro Şefi Gözde Tosyalıoğlu Acubunar’a, saz sanatçılarına, Paşabeyoğlu’na, BORSA başkan yardımcısı Berç Topal’a, bağlama üstadı İsmail Palancı’nın kızı Nazan Ericekli ile torunu Murat Saray’a, gecenin sunucusu Akyol’a, grafiker Sezen Tunçkafa’ya günün anısına plaket, 24 kişiden oluşan koristlere çiçek davetliler tarafından takdim edildi.
Toplu fotoğraf çekiminden sonra b itmesi istenmeyen gece sonunda koristler ve saz üstadları tebrikleri kabul ederken, birbirini uzun zamandır görmeyen davetliler fırsatı değerlendirip hasret giderdi. (MEHMET ATEŞ)