İl Genel Meclisi Ağustos ayı toplantılarının Çankırı genelinde İl Özel İdaresi bütçesinden ve genel idareden ayrılan ödenekler ile merkez ilçede yapılan tarım ve hayvancılık ile ilgili yatırımları ve ihtiyaçlarını yerinde inceleyen Tarım ve Köylere Yönelik Hizmetler Komisyonu raporunun okunduğu birleşime katılan Düzgün, Çankırı’daki tarımda yapılan çalışmaları anlattı.
Düzgün, İGM’nin verdiği bütçe ve Tarım ve Orman Bakanlığı düzeyinde neler yaptıklarını anlatmaya saatler değil, günler yetmeyeceğinin altını çizerek “Tarım İl Müdürlüğü’nde şap aşısı, arazi kontrolü, destek ödemesi gibi bin 862 adet iş yapılıyor. Bu kadar yoğun bir kurumuz.” ifadelerini kullandı.
Çankırı’daki kurumların içerisinde görünürlük, şeffaflık, derdini anlatabilme, talebini sunabilme, ya da kuruma girerken kendi evine giriyormuş gibi rahat girebileceği kendilerinin önüne geçecek bir kurum varsa kendisini suçlu göreceğini vurgulayarak iddialı konuşan Düzgün “Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, ilçe müdürlükleri vatandaşın kendi evi gibi rahat geleceği, derdini anlatacağı mekânlar. Genel tabiri ile makamların hizmet amaçlı kullanıldığını bilin istiyoruz. Bu prensipte yönetim yapmaya çalışıyoruz. Aksi görüldüğünde, duyulduğunda tüm vatandaşa verdiğimiz açık çekin sizler tarafından da bize sunulması beni mutlu eder. Bunu bir suçlama değil kendimi check up etme, toparlama olarak görürüm. Bu manada beni mutlu edersiniz” şeklinde konuştu.
Düzgün, önceliklerini kurumsallık olarak koyduklarını, dairenin kapısından giren vatandaşı derdini anlatmaya gelen kişi değil de bir patron olarak görme algısını oluşturduklarını dile getirerek şunları söyledi:
“Patron özel şirkette nasıl karşılanıyorsa bizim çiftçimiz de öyle karşılanır. Çabamız ve gayretimiz bu yönüyle hizmet etmek. Şeffaflık çok önemli. Verdiğiniz destekten tutun, yaptığımız her tür hizmette vatandaşımız benim kurumumda 'neden ona böyle de buna böyle?' diyemez. Bunu gerçekten açık çek olarak sizlere söylüyorum. Hesap verilebilirlik zaten hem kurumsal olarak hem vilayet olarak hem vatandaş olarak Allah'a şükür buna açık bir kurum olarak çalışıyoruz. Vatanımızın 81 vilayete rutin olarak bin 862 kalemin dışında şöyle bir şey geliştirdik. ‘Biz rutinin dışına çıkacağız.’ Allah'a şükür küçük çapımıza nüfusumuz, hayvan varlığımız, arazi varlığımız çoğu illerin altında olmasına rağmen, şu an genel müdürlükler bazında 81 vilayet içinde Çankırı İl Müdürlüğünü örnek gösterilecek düzeye getirdik.”
OLMAZ DENİLENİ BAŞARDIK
Düzgün, “Bakanlığın genel olarak yaptığı iş ve desteklerin haricinde 18 plakaya sahip bu ilde 18 tane yeni projeye Bismillah diyeceğiz” diyerek açılış yaptıklarını belirterek bazı projelerle ilgili şu bilgileri verdi:
“Mercimek yetiştiriciliği; Kırmızı mercimek denemesi yaptık. Yönümüzü yeşil mercimeğe kaydırdık. Olmaz denilen şeyleri ‘elhamdülillah!’ başardık. Ülkemizde arz açığı olan ürünlerin ilimizde denemesini yaptık. Üretimden memnun olduğumuz vatandaşımızın kar edeceğine inandığımız projeleri de devamı için hem İl Özel İdaresi’nden, hem Bakanlıktan, hem de diğer bütçe alabileceğimiz kuruluşlara başvurarak yoğunlaşıyoruz. Kırmızı mercimek yetiştiriciliği bunlardan birisi. Sertifikalı tohumluk; Çiftçimizin gerçekten zor günlerinde hem elindeki tohumu değiştirsin, kaliteli tohumluk kullansın hem de maddi olarak katkı sağlasın düşüncesiyle yüzde 50 ve yüzde 75 olan hibe destekli arpa ve buğday tohumu dağıttık. İlimizin bütçesine göre çok yüksek düzeyde tohumluklar dağıtıldı. Yağlık için ayçiçeği; İlimizde ekimi çok olmayan nadir yapılan ama ülkemizde arz açığı bulunan ürünlerden biriydi. Geçen yıl denemesini yaptık. Vatandaş geçen yıl kuraklığa rağmen memnun oldu. Bu sene daha da arttırarak yağlık ayçiçeği üretimini İlimizde arttırdık. Seracılık; Yaptığımız projelerle seracılığı olmazsa olmazımız olarak görüyorum. Gerek iklim olarak gerek ekonomik manada değişikliklerin olduğu dönemde artık sadece kendi açık arazilerinde ürün yetiştiren ülkeler sınıfta kalacak, yani bunun adına kontrol üretim diyoruz. Büyük sera alanlarıyla kontrol üretime geçen iller barajı açacak. Biz bunu gelecekte öngörerek başlangıçta ilimizde sizin verdiğiniz destekler, bakanlığın ilave katkıları, vatandaş katkıları ile küçük alanlarda seracılık kurduk. Yoğun talep olduğunu gördük, bunu genelleştirilmiş dedik. Sera organize sanayi kurulması için 6 aydır çalışıyoruz. 3 personeli bu işe yoğunlaştırdık. Allah nasip yakın zamanda meyvesini alacağımız bir duyuruyu yaparız. İnşallah başarırız diye düşünüyorum, bu manada bir çalışmamız var. Damla sulama; İklimin ne halde olduğunu görüyorsunuz. Yağmurun vaziyetini görüyorsunuz. Bu manada su önemli… Bunu çiftçilik yapan sizler daha iyi bilirsiniz. En çok su tüketen ürünlerimizden pancar ve çeltik başta olmak üzere damlama sulama yöntemine geçelim dedik. Türkiye'de damlama sulama yöntemine ilk geçen 2 ya da 3 ilden biriyiz. Geçen yıl denemesini yaptık, bu yıl yine devamını getiriyoruz. Ama üzülerek söylüyorum; vatandaş çok talep göstermiyor. Çünkü suyu hazır akıtıyorum düşüncesinde. Biz buna karşıyız… Bu su bir gün bitecek, diyoruz. İlimiz bundan geri kalmasın, diye projeyi devam ettiriyoruz. Örnek ve vefakâr çiftçilerimizi bularak bu projeyi yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Suni tohumlama;Çok önemli bir proje. Geçen yıl başlattık. Önce çok cüzi fiyatlarda harç bedelini alarak tamamen ücretsiz tohumlama yapalım dedik. Geçen yıl çok başarılı oldu. Bunun üzerine Bakanlığımızdan Türkiye'nin en yüksek bütçesini alan ikinci sırada il olduk. Ekim ya da Kasım gibi tüm ilde suni tohumlama yapmayı düşünüyoruz. Elimizde mevcut proje ve bütçemiz bulunmakta.”IFAD PROJESİ
Düzgün, bu yıl itibarıyla IFAD projesine girdiklerini hatırlatarak “Birleşmiş Milletler kaynaklı bir proje. Şu an altyapısını hazırlatıyoruz. İl şube müdürlüğümüz ve 11 ilçe müdürlüğünden personel görevlendirdik. İhtiyaçları belirliyoruz. Her ilçenin kendi sıkıntılarını çıkartıyoruz. Tahmin ediyorum kasım ya da aralık ayı gibi proje dönemine gireceğiz. IFAD projesiyle yüzde yüze varan hibeler, belediyeden tutun, şirketlere, birlik kooperatiflerden, bireysel vatandaşlara özel uygulanan projelere varıncaya kadar 20 milyon euro'luk bir projenin içerisine girdik. Bu başlangıç yılımız olacak. Prensibimiz diğer illerin önüne geçmek.” dedi.
“Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var” projesi için Vali Abdullah Ayaz’ı ikna ettiğini söyleyen Düzgün, “Ziraat Bankası ile bir protokol imzalandı. 100 bin - 150 bin liraya kadar faizsiz 7 yıl ödemeli proje. 130 - 140 civarında kişiye kaynak sağlandı. Vatandaştaki kabulünü görünce sayın valimize konuyu arz ettik. Bu sefer 250 bin lira olarak yenilettik. Bu projenin güzel yanı faizsiz ve ipoteksiz olması” ifadelerini
Düzgün, meraları ıslah etmek adına proje başlattıklarını dile getirerek “Geçmiş yıllarda uygulanan bir proje vardı. Gübre atma projesi. Bunun yerine farklı projeler yapalım dedik. Adını kendimiz koyduğumuz hayvan dinlenme tesisleri projesi. Bu şekilde büyük model oluşturalım istedik. Geçen sene 4 - 5 köyümüzde bu projeyi uyguladık. Duyan memnun oldu, talepler arttı. Bu sefer talepleri hem karşılamak adına benzer projeleri yeniden yaptık, ilave olarak Çerkeş'te farklı bir projeye daha adım attık. Alanda su yok, ama çok geniş bir mera alanı var. 3 köyün faydalandığı bir alan bulduk. O alanda kaymakamımızın gayreti ile suyu bulacağız. Şu an köy için çalışmalar yapılıyor. Özel İdarenin katkıları var. O alanda su bulunacak ve çıkarılacak. Elektrik enerjisi ile suyun çıkmasını sağlayacağız. Daha sonra sulama yalakları oluşturacağız. Tam bir dinlenme tesisi yapmış olacağız. Bu manada sizin verdiğiniz kaynaklarla da gerçekten Türkiye'ye örnek olacak projelerde yapıyoruz.” diye konuştu.