Yüksel, Kadın Politikalar Başkan Yardımcısı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Kadriye Ünler ve 15 kişilik heyetle geldikleri Çankırı’da İYİ partili kadınlarla ev, esnaf ve Çarşamba pazarını ziyaret ederek halkın dertlerini dinledi, parti politikalarını anlattı.
“AH!” FARKLI DEĞİL
Kalabalık Heyet ziyaretler öncesi İYİ Parti İl Başkanlığında İl Başkanı Aydın Akbaş’ın da katıldığı basın toplantısı düzenledi.
Akbaş’ın selamlama konuşmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Yüksel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in 2 yıldır ülkeyi karış karış gezdiğini dile getirerek “Bizler de gidiyoruz, ‘Bize oy verin!’ demiyoruz. Çünkü siyasetçilerin insanlardan bir şeyler istemesi için onları dinlemesi gerekiyor. Sıkıntıları nedir, neler bekliyorlar?.. Dinliyoruz… Bir dokunup bin ah işitiyoruz… Çankırı’dan çıkan ‘ah!’ ile Erzurum’dan çıkan ’ah!’ farklı değil. Memleketin dertleri ortak. O dertlere çözüm bulmak için yollardayız” diye konuştu.
İYİ partililerin başka partililerle karşılaştırılmasını istemeyen Yüksel şunları söyledi:
“Konuşurken biz de umut olmayacaksak, o umudu ortaya koymayacaksak,‘gençleri işsiz bırakıp namerde muhtaç etme Allah’ım’ deriz. O gençleri siyasilere, siyasi partilerin kapılarında ‘bize üye olun, taşeronda iş buluruz’ diyeceksek, kul hakkı yenmesine göz yumacaksak, hukuku üstün kılmayacaksak, adaleti sağlamayacaksak Allah bize de iktidarı nasip etmesin. Çünkü idare etmenin vebali ağır. İktidarlar, halkı yönetmek için var, deneme yanılma makamı, deneyip yanılarak doğru bulma makamı değil. Biz inanıyoruz ki bütün Türkiye, Çankırı’nın sevgili halkı sandık geldiğinde kendini unutanı unutacak… İnşallah yakın dönemde bu ülkeye adaletin, hukukun üstünlüğünün sağlandığı, kanun karşısında herkesin eşit olduğu ve iş bulabilmek için liyâkatın esas olduğu dönem gelecek. Ayrımcılık olmayacak. O gençler, kadınlar, insanlar sokakta korkmadan, başını eğmeden dik gezecek. Biz önce buna söz verdik, Allah’a söz verdik, kendimize söz verdik, millete söz verdik…”
BORCUMUZ VAR
Yüksel, siyasete milletin kendilerini meydanlara itmesiyle başladıklarını ‘Millet bizi çağırıyor’ dediklerini dile getirerek “O haybeye bir slogan değil! Millet bizi çağırdığı için buralardayız. Yoksa alın teriyle kazandığımız helal lokmamızla yaşantımızı zaten sürdürüyoruz. Ama bizim bu memlekete, insanlara, tarihimize, Allah’a borcumuz var.
Kimse, bu milletin malını birkaç kişi uğruna harcayamaz. Mülkün sahibi belli. Mülk sana emanet bırakılmışsa bu emaneti ehline verirsin, adaletli kullanırsın. Ondan sonra da ‘ben kandırıldım’ deyip bir kenara çekilemezsin. O zaman biri gelir ‘Burası kandırılma makamı değil, burası sana 5 bin yıllık tarihin, bin yıllık Anadolu tarihinin verdiği emanettir.’ der. Bu emanete sahip çıkmazsan, milli mücadelenin şehitleri şühedanın ahını alırsın. Bu emanete sahip çıkmazsan, Anadolu çocuklarının başını bükersen, bu ülkenin kapılarını ne idüğü belirsiz milyonlarca geçici sığınmacı adı altında insanlara açarsan, ondan sonra da ensar, muhacir anlatmaya başlarsan, sonra da bunlar ne olacak, denildiğinde, ensar muhacirle açıklamaya kalkarsan bu iş olmaz, olmuyor..” diye konuştu.
HELALLEŞME DE VAR
Ülke ekonomisinin bugün geldiği nokta ile ülkenin kapılarının herkese açık olmasını iktidarın bilerek ve isteyerek yaptığının altını çizen Yüksel, “Çünkü bu kadar bilerek kusur, hata olmaz. Kur Korumalı Mevduat ne demek ya!.. 1 milyon dolarını bozdur, hesap aç, o hesaba koy hem faizini al hem kur arttıkça payını al. Kim veriyor bunu? Milletin vergileri senin, benim hepimizin. Helâlleşme de var. Dünyanın altı da var ama dünyanın altından önce vatandaşın da sandıkta göreceği bir hesap var” dedi.
Yüksel, siyasetçinin ‘önce halk’ diyeceğini, bendensin, benden değilsin, diyerek ayırmayacağını vurgulayarak “Bu ülkede kim iktidar olursa olsun bir tutacak. O makam bir tutma makamı. Ayırmayacaksın, hiç kimseyi de küçük göremeyeceksin ve hakaret etmeyeceksin. Onun için yollardayız… Onlara benzeyeceksek olmasın… O saraylarda oturup cam ve kalın duvarların arkasında mango kurutma tarifi vereceksek bizimki de olmasın. İnsanlar ekmek bulamıyorken, aş bulamıyorken ‘bu ülkede açlık yoktur’ demeyeceksin. Ülkenin her tarafı, her bölgesi, her insanı bizim için birdir. Bizim şiarımız kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Bu işi başaracağız! Cesaretin cinsiyette değil yürekte olduğunu gösteren o cesur yürekli kadın çıktı ortaya ‘milletim için buradayım’ dedi. Gerçekten doğru yoldayız. O milletin sesiyiz, çünkü o milletin biz kendisiyiz. Birlikte başaracağız. En güzel şey iyilikte” şeklinde konuştu.