DOĞRUYOL
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. Yıl dönümü ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü kutlama törenlerine Milli İrade Meydanında devam edildi.
Tören, açıklanan saatten 15 dakika geç, Vali M. Fırat Taşolar, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salih Büyük, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen’in askerler ve halkın bayramını kutlaması ile başladı.
Yüzbaşı Yasin Yaprak’ın sunumunu yaptığı törenlere Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehit Mehmetçiklerin manevi huzurunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam edildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlama mesajının okunmasından sonra Piyade Üsteğmen Ergenekon Barış Anbar’ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasına geçildi.
VAROLUŞ MÜCADELESİ
Anbar konuşmasının girişine 30 Ağustos zaferini şu sözlerle özetleyerek başladı. “Türk Milleti kahraman Türk ordusuyla birlikte varlığı ve vatanına kastedenlere karşı 102 yıl önce bugün kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle yeniden dirilerek topyekûn varoluş mücadelesi sonucunda eşine tarihte az rastlanır bir zafer kazanmıştır. Aziz yurduna ve bağımsızlığa kasteden işgal kuvvetleri karşısında Türk ordusunun ortaya koyduğu eşsiz bir eser olan bu zaferin her safhası tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir. “
Anbar, Birinci Dünya Savaşından başlayarak umutsuz zamanda Türk’ün esarete boyun eğmeyeceğini dünyaya ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve onun dava arkadaşlarının bağımsızlık meşalesini yakarak “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolasıyla aydınlığa giden yolda zorlukları aşarak 9 Eylül'de düşmanı İzmir'de denize döktüğünü kaydetti.
Anbar konuşmasında 30 Ağustos’un gerçek anlamını ve önemini Büyük Zafer'in ikinci yıl dönümünde Dumlupınar'ın Çaltepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vurguladığına yer verdi.
Kazanılan zaferi muhteşem kılan unsurun harbin, kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe topyekûn bir savaş olarak icra edilmiş olmasının altını çizerek konuşmasını sürdüren Anbar, bu zaferle Türk ulusunun son neferine kadar yok edilmedikçe, Türk'ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askeriyle değil, milletiyle topyekûn olarak savaştıklarının bir kere daha ispatlandığını sözlerine ekledi.
Anbar Zafer Bayramının Türk ordusuna Silahlı Kuvvetler Günü olarak armağan edildiğine işaret ederek, Türk silahlı Kuvvetlerinin günümüzdeki önemine şöyle değindi. “Türk Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin huzur ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkıda bulunmak için, tarihinden ve milletinden aldığı güçle, modern harp silah ve teçhizatıyla güçlü ve dinamik personelliyle, ulaştığı yüksek eğitim seviyesiyle, azimli ve kararlı komuta kademesiyle, dostlarının ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi olan silahlı kuvvetlerimiz, her zaman her yerde, her şartta verilecek görevleri ifaya hazırdır. Milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk ilkeleri bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetlerimize rehber olmaya devam edecektir.” dedi.
Anbar konuşmasının son bölümünü anmaya ayırdı. Anbar “Bu kutsal ve tarihi gün vesilesi ile ulusça başta ulu önder Atatürk olmak üzere, dava arkadaşları, aziz şehitlerimize ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anıyor, hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyor şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun.”
ALKIŞLARLA TÖREN GEÇİŞİ
Konuşmayı Piyade Üsteğmen Yakup Karabaş’ın Arif Nihat Asya’nın “ BAYRAK” şiirini gür sesi ile okuması takip etti.
Geçen yıl silahlı gösteri yapan askerlerin bu yıl görevli olarak il dışında bulunduğundan yerine Yaran Meclisi Oğuz Boyları Kültür ve Yaşatma Derneği yaran eki gösteride bulundu.
Marşlar eşliğinde Tören geçişini protokol ve vatandaşlar ayakta ve alkışlarla izledi. Türk bayrağı ile Atatürk posteri ile, silahlı ve donanımlı askeri araçlarla geçen askerlerin yanı sıra gaziler de tören geçişinde yerlerini aldı.
Tören sonunda Vali Taşolar ve beraberindekiler ile törene katılan milletvekili Doç. Dr. Pelin Yılık kutlama komitesine teşekkür etti. (MEHMET ATEŞ)