Otel salonunda iki gün süren konferans sonunda mikrofonlarımıza konuşan Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Koç, yönetişim ve sivil toplum hakkında seminer vermek için Çankırı’da bulunduğunu, çok iyi dostlar, izlenimler edindiğini belirterek Yönetişimi şöyle tanımladı: “Yönetişim kavramı; Türkler’de bin yıllık geçmişi olan ahilik ve yarenlik teşkilatının kamu yararına, halkın yararına, vatandaşın yararına, insanın yararına faaliyetlerini daha etkin hale getirmek olarak özetlenir. Ancak biz geçmişten gelen bu hasletlerimizi, özelliklerimizi unuttuk, Avrupa’dan öğrenmeye başladık. Yeni adı ile sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri olarak adlandırılıyor.” dedi. Türkiye de 1996 da yapılan Habidat toplantısından sonra daha fazla dikkat çekmeye başlayan sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’nin çeşitli illerinde bol miktarda meslek kuruluşları, odalar, borsalar, dernekler, vakıflar bulunduğunu, ancak bunların daha etkin hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Koç, “ Çankırı’da iki günde yapmış olduğumuz seminerin başlığı olan “Yönetişim” yönetim olayını, yönetim erkini sadece kamu otoritesini ya da yöneticiyi yönetenler tarafından değil, halkın sivil toplum marifetiyle bu hizmetleri alan ya da bu süreçlerde var olan, dahil olan insanların da sürece katılması, haberdar olması, taşın altına elini koyması, bundan dertlenmesi olarak özetlenebilir. Eğer biz zihinsel olarak sivil toplum kuruluşlarıyla vatandaşın, yani mahallesinde, ilçesinde, ilinde yaşayan vatandaşın kendisini ilgilendiren bütün konularda çevresiyle ilgili olan bütün konularda süreçlere dahil olmasını başarabilirsek, onları buna inandırabilirsek ve yönetim olayına gönüllü olarak katılmalarına haberdar olmalarını, ellerinden bir şey geliyorsa katkı sağlamak için çaba sarf etmelerini sağlayabilirsek daha güzel, daha başarılı bir toplum elde edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Gelişmiş ülkelerin işi böyle yürüttüğünün altını çizen Koç, gelişmiş ülkelerde binlerce, milyonlarca sivil toplum kuruluşu olduğunu, bunların ille de para kazanmak için değil kamu yararına, vatandaş yararına, en nihayetinde de kendisi için, kendi çocuğu için bu faaliyetlerde bulunduğunu kaydetti. Konunun önemini örnekle pekiştiren Koç, “İki kişi restorana gitmiş. Camda şunlar yazılıymış:’yemek yiyin- için, hesabı ödemeyin, sizin yerinize torunlarınız ödesin.’ Girmişler, yemişler- içmişler. Tam kalkarken garson hesap getirmiş. Adam demiş ki: ‘Camda yazıyor, hani hesap ödemeyecektik’? Garson cevap vermiş: “Doğru ama sizin hesabınızı torunlarınız ödeyecek. Siz dedenizin hesabını ödüyorsunuz.’ Dolayısıyla biz geçmişte yapılanları bugün yaşıyoruz, bugün bizim yaptıklarımızı torunlarımız yaşayacak, yönetişim kabaca budur diyebiliriz “ dedi. Koç Çankırı’da daha fazla sivil toplum kuruluşuna yönelmemiz gerektiği tavsiyesinde bulundu. Proje: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, Sivil Toplum Sektörü ile Ahi Yaran Meclisi Gençlik Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği ortak çalışması.
KÜLTÜR-SANAT
11 Mart 2019 - 07:32
"Yönetişim ve Sivil Toplum" konulu konferans sona erdi
Ahi Yaran Meclisi Gençlik Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’nin “Yerel Kültürün Yaşatılması Yolunda Güçlü STK’lar” isimli proje kapsamında “ Yönetişim ve Sivil Toplum” konulu konferans tamamlandı.
KÜLTÜR-SANAT
11 Mart 2019 - 07:32