Cuma günü Müminlerin bayramıdır. Cuma namazı, bu güne tahsis edilmiştir. Cuma namazı için Perşembe gününden hazırlık yapan Müslümanlar, camilerde kıldıkları Cuma namazından sonra birbirleriyle hasbıhal ederler. Cami avlusunda konuşup kaynaşırlar. Elem ve kederlerine ortak olur, sevinçlerini paylaşırlar. Yeni tanışanlar kendi aralarında dostluklar kurarlar. Cuma namazından sonra cami bahçesinde bir arada olmanın vesilesiyle dargın ve küskünler, dostlar aracılığıyla barışma imkânı bulurlar. Böylece kendi aralarında birlik ve dirlik meydana gelir. Peygamberimiz (sav) efendimiz “ Güneşin üzerine doğduğu en hayırlı gün, Cuma günüdür. Âdem (a,s) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş, o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamette Cuma günü kopacaktır” buyurmuştur. Müslim, Cuma, 18.
Cuma namazı, beş vakit namaz gibi farzdır. Bu namazın cemaat halinde öğle vaktinde camide kılınması da farzdır. Cuma namazının farziyeti, kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Cuma namazını farz olmasının şartları: Müslüman, erkek, akil- baliğ, mukim, hür ve sağlık. ( sıhhi yönden camiye gitmesine engel bir halin olmaması) Yüce Allah Kuranında:” Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır” buyurmuştur. Cuma, 9.Cenab-ı Hak, Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman dünya işlerini bırakıp Allah’ı anmak için camiye koşmanın ve Cuma namazını kılmanın daha hayırlı olduğunu beyan etmiştir. Cuma günü ezan okunduğu zaman alış verişin bırakılması gerekir. Cuma namazı kılınıncaya kadar dünyevi işlerin bir kenara bırakılması, Allah’ın davetine icabet edilmesi gerekir. Bu süreçte yapılan hiçbir iş ve işlemden hayır gelmez. İşin bereketi de olmaz, kazancımız da helal olmaz.
Yüce Rabbimiz, “ Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki, kurtuluşa eresiniz. (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki, “ Allah’ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır” buyurmuştur. Cuma,10-11. Peygamberimiz (sav) efendimizin zamanın kılınan Cuma namazı, 4 rekat Cuma namazının ilk sünneti,2 rekat farz, 4 rekat son sünnet.
Hayatın idamesi için rızkı verenin Allah olduğunun idraki içersinde, emirlerini ne kadar düzgün icra edersek, o denli yaşantımızda bereket olacağını yakinen inanmalıyız. Kazancımız az da olsa hayırlı olur. Aile yuvamızda huzur ve mutluluk meydana gelir. Yarınlara güvenle bakarız. Peygamberimiz (sav) efendimiz “ Bazı kimseler, Cuma namazlarını terk etmekten ya vaz geçerler veya Allah onların kalplerini mühürler de gafillerden olurlar” buyurmuştur. Müslim, Cuma, 40. Hastalık ve seferiliğin dışında keyfi olarak Cuma namazını kılmamak günahtır. Kalplerin kararmasına ve mühürlenmesine sebep olmaktadır. Bir Müslüman için Cuma namazını terk ederek onun sevabından feyiz ve bereketinden mahrum kalmak, büyük bir hüsrandır.
Peygamberimiz (sav) efendimiz diğer bir hadisinde,”Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki Cuma ve iki Ramazan, aralarında geçen günahlara kefaret olur”. Buyurmuştur. Müslim, Teharet,16. Cuma namazının biz Müslümanlar üzerinde maddi ve manevi yönden pek çok faydaları vardır. Bizleri, hata ve günahlardan arındırdığı gibi, hayatımızda bolluk ve bereket meydana getirmektedir. Bunun sonucu olarak da huzur ve güven ortamı oluşmaktadır. Cuma günü de bizler için bayram olması münasebetiyle, aramızdaki, saygı ve sevgi, kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesine vesile olmaktadır. Bu bakımdan Cuma gününe ve Cuma namazına gereken değeri vererek yaşantımızı olumlu olarak sürdürmeliyiz. Peygamberimiz (sav) efendimiz :” Bir kimse Cuma günü boy abdesti aldıktan sonra erkenden Cuma namazına giderse, bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir sığır, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse, bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder. İmam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere topluluğun arasına katılır” buyurmuştur. Buhari, Cuma,4. Hadi-i Şeriften anlıyoruz ki, Cuma günü, hazırlıklı olarak camiye erken gitmek, bizlere manevi yönden önemli ölçüde faydalar sağlamaktadır. Bizim her zaman maddi gıdaların yanında manevi gıdalara da ihtiyacımız vardır. Manevi gıdaları sağlayan ifa ettiğimiz ibadetlerimizdir. İbadetlerimizi devamlı ve intizamlı yapmak için vaktimizi iyi kullanmalıyız.