Yaz mevsimi ile hız kazanan tayinler, evini değiştirecekler, sahibi ile problem yaşayanlar, evlenecekler döne döne kiralık ev arıyor. Talep arttıkça fiyatların önüne geçmek mümkün olmuyor. Bunalan kiracılar fiyata bakacak hali kalmayıp ne istenirse verecek ama “YOK!..”
Eş -dost vasıtası ile arayışlar, emlakçılara başvuranların elleri boş dönüyor. Emlakçılar, kiralık ev soranlara “YOK!” cevabı verseler de inandıramıyorlar, hatta telefonlara cevap dahi vermiyorlar. Olmayan evi nasıl versinler?
Kiralık evlerin 4-5 bin liraya kadar tavan yaptığı Çankırı’da, bunu gören aç gözlü ev sahipleri; binasının yaşına, içinin yapılı olup olmadığına, depreme dayanıklı olup olmadığına, mantolamasına bakmadan, semtine bakmadan “Onun ki yapıyor da benimki neden yapmasın!” diyerek etmeyen evlerine –işyerlerine yüksek kira istemekten, fiyat vermekten çekinmiyor. Bir de aklı kıt, parası bol biri o caddeden/semtten ev/işyeri kiralandı veya satın aldı ise talepçilerin vay haline!.. Yandılar… Fırladıkça fırlayan fiyatların arkasına yetişmek mümkün olmuyor.
Son bir yılda yüksek seyreden, 1 Temmuz’da atağa geçen enflasyona paralel olarak artan kira fiyatlarından eski kiracılar da nasiplerini alıyor. Yasa gereği belirlenen %25’e razı olmayan ev/dükkân sahibi %100 -200 artış istiyor, vermezseniz çıkın, diyor. Kiracı ya istenen fiyatı veriyor veya sorun mahkeme koridorlarına taşınıyor. Yani huzur yok…
Konut üretilmemesi fiyatları köpürten baş neden.
Malzeme fiyatlarının alabildiğine yüksek olduğu günümüzde yap-satçılar konut üretmekten çekiniyor. “Ederine satabilir miyim, elimde mi kalır?” endişesi ile üretimi öteledikçe öteliyorlar.
Sorular cevapsız, sorunlar çözümsüz kalıyor.
Yumaksa büyüdükçe büyüyor…