Kahırlandığımız zaman dilimizin ucunda hep söyleriz: “Çankırı toprağından çömlek olmaz”, “Çankırı üzerine ölü toprağı serpilmiş” Söyleriz de söyleriz...
Çankırı – Çorum Kırsal Kalkınma Projesi... 1970’li yıllarda Çankırı ile Çorum aynı ekonomik düzeyde ki; böyle bir projeye ihtiyaç duyulmuş. Çorum aldı başını gitti biz çok gerilerde kaldık.
Çankırı, Kastamonu, Sinop illeri KUZKA çatısı altında değerlendiriliyor. Yakın zamana kadar Çankırı, ekonomik yönden Kastamonu ile başa başken veya fark bu günkü kadar açık ara değilken bugün ufak ufak Kastamonu’ya bağlanır konuma geldik.
Daha düne kadar Ankara’nın ilçesi olan Kırıkkale’ye Çankırı’dan hasta sevk edilesi insana dokunuyor.
Ankara’yı saymıyoruz.
Komşulara haset duymuyor, imreniyoruz...
Çevremiz böylesine kalkınmış illerle kuşatılmışken, Çankırı’nın geldiği durumu tartışmaya açmak gerek.
Neden?
Çankırı’nın rakibi yine kendisi. Çankırı’nın ayağına dolanan yine Çankırı.
Çankırı; fitnelikten, fesatlıktan, dedikodudan, komşusunun, meslektaşının, siyasi rakibinin kuyusunu kazmaktan bir an önce kurtulmayı başarmalı.
Kısaca; önceki gün kutladığımız, hepimizin gazete haberlerinde okuduğu Ahilik ve Yaran değerlerine sahip çıkmayı bi öğrensek, sözde bırakmayıp eyleme bi dönüştürebilsek kimse bizi tutamaz...