Çankırı’nın göbeğinde, Çankırı Lisesi’nin bulunduğu bölgedeki Atatürk Bulvarı’nın Bademlik Camii’ne kadar olan uzantısı ile Org. İsmail Hakkı Karadayı Bulvarı’nın kesiştiği kavşak yanında demiryolu hemzemin geçidinin bulunması, bununla kalsa iyi, Hancı Emir sokak, İsfendiyar sokağın da eklenmesi ile özellikle sabah ve akşam saatlerinde sıkışan trafik tahammül sınırlarını zorluyor.
Trafiğin durduğu, bazı araçların kontak kapatmak zorunda kaldığı metrelerce uzayıp giden araç kuyruğundaki şoförler için çile dakikaları başlamaya görsün. Yakıt israfı, zaman kaybı, doğan stres çekilir gibi değil.
Geriye doğru 10’lu, 20‘li yıllardan 30‘lu yıllara kadar dayanan sorunu öngören babayiğit/babayiğitler çıkmayınca yara bu günlere kadar geldi.
Bu dönemlerde görev alan seçilen/ atananların hürmet, saygı, muhabbet dolu duygularla kulaklarına bir şeylerin fısıldadığından haberleri var mıdır acaba?
Evet; Enerji üretecek, tarım ve hayvancılığa hız kazandıracak, gerektiğinde içme suyu olarak kullanılmaya elverişli, faydası Çankırı, Çorum ve Kastamonu’ya uzanan Devrez Kızlaryolu Hasan Zuhuri Sarıkaya Barajı’nın önemini kimse tartışmıyor. Hayalleri süsleyen yatırımla öğünmek yerden göğe kadar hakları da, ötelenen kronik kavşak hakkında ne düşünüldüğünü insan merak etmeden duramıyor. Nereye kadar?..
Bugün de gelecekte de yaşamaktan mutlu olunan, seçimle gurur duyulan, hayatı kolaylaştıran, her şeye rahatlıkla ulaşabilen, çok değil küçük dokunuşların olduğu akıllı bir şehir isteniyor. Çok mu?.. Hakkı yok mu?..
Geçtiğimiz günlerde yazdım; “ Uydu kent, çevre yolu, hastane vb sizin olsun ben 1074 Çankırıspor’u istiyorum” diye…
Bugün de “Baraj da sizin olsun, ben nefes alacağım kavşak istiyorum.”