Ekmek, hayatımızın olmazsa olmazı.
Az yeseniz de, çok yeseniz de sofraların baş tacıdır ekmek.
Çankırı’da ekmek fiyatları adeta çıldırdı, aldı başını gidiyor. Aldı başını gidiyor dediysek, yukarı değil aşağı aldı başını gidiyor.
Çankırı Esnaf Sanatkârlar Odası tarafından 200 gram ekmeğe verilen fiyat 90 kuruş. Ancak bakkal ve bayilerde 40 kuruşa kadar düşüyor.
Vatandaş bizi ekmeğin ucuz satılmasından şikâyetçi gibi algılamamasını dileriz.
Düşüşe bir de madalyonun diğer yüzünden bakıldığında, “Döviz kurunun rekor kırdığı günümüzde 90 kuruşluk ekmek 40 kuruşa nasıl satılır?” diye insan sormadan edemiyor.
İlk neden, rekabet olarak gösteriliyor. Büyük balığın küçük balığı yutması gibi. Kalan sağların zamanla zararlarını fiyat yükselterek bir şekilde telafi etme taktiği.
Dev marketlerle savaşan işletmecilerin kredi kullanarak, alinin külahını velinin kafasına geçirerek günü kurtarmak çabası içinde olduğunu öğreniyoruz.
Bu nereye kadar gidecek?
Yazıktır, günahtır…
Aradan çıkan fırınlar olabilir, fiziki ortam yenilenmeyince kalite düşebilir, düşük randımanlı un kullanılabilir, ekmeğin ucuz olması israfı körükleyebilir, işçi sayısı ve ücretlerinde kısmaya gidilebilir. Bunlar da ekmeğin düşük fiyatla satılmasının olumsuz yansımaları.
Tarihin en eski mesleklerinden birini icra eden fırıncılar, kara fırın döneminde
ısrarcı fiyatla halka kök söktürmediler değil. Kırıkkale’den Çankırı’ya ekmek geldiği günleri yaşadı bu halk. Ancak onlar geride kaldı. Biz önümüze bakarak, arzın fazla, talebin az olması ile ortaya çıkan olumsuz tablo biran önce kaldırılarak orta tabaka nefes almalı.