Milliyet gazetesinden M. Sinan Gerim, 23 Temmuz 2023 tarihinde “ İdeal Devlet” başlığı ile ele aldığı köşe yazısını şöyle bitirmiş:
…
“Türklerin geçmiş tarihlerine baktığımızda zaman zaman farklı düşüncelere büyük önem verildiğini, ilerlemenin, gelişmenin teşvik edildiğini görürüz. Ne zaman ki farklı düşüncelere tahammül edilmeyen, edilemeyen dönemler ortaya çıkar, devlet güçsüzleşir, yeni atılımlar yapma, gelecek için çalışma arzusu körelir. Bu sıkıntılı günler uzarsa, hemen her konuda fakirleşme artar gerek maddi gerekse manevi fakirleşme yok oluş sürecinin başlangıcıdır. Devletler eğer bir savaş sonucu yok olmazlarsa, çöküş dönemi birkaç kuşak boyunca farkına varılması güç bir şekilde ilerler ve sonrasında artık herkes olayın farkına varır ama, artık ne yazık ki yapılacak bir şey kalmamıştır. Biz 1900’lu yılların başında uzun süren hemen her açıdan fakirleşme yaşamış bir toplumuz, artık bunun farkına varıp, gelecekte bu olayın tekrarlanmaması, toplumun ve devletin yeniden yapılanması için yoğun bir şekilde çalışmalıyız .”
SAHİPSİZLİK!..
Yazar Geçim, ülkemizin bir parçası olan Çankırı’yı ne güzel anlatmış.
Her geçen gün kan kaybeden, eski günleri mumla arayan Çankırı üç maymunu oynamayı bırakıp vakit geçirmeden fabrika ayarlarına dönmeli. Bunun için ne yapmalı?.. Yoğun bir şekilde çalışmalı, çalışmalı, çalışmalı…
Gündemleri farklı siyasi partileri bir kenara, sivil toplum kuruluşlarını da kendi dünyalarına bırakıp halk farklı düşünceler yaratan, farklı düşüncelere tahammül eden toplum yaratmalı. Yaratmalı ki; yeni atılımların önü körelmesin, maddi ve manevi yönden fakirleşmeyelim.
Çankırı’da sistemli şekilde “Bana ne!”, “Neme lazım”, “Ben mi kurtaracağım” , “ Boş ver!” vb duyarsız toplum yaratılıyor. Eleştiriler doğru ise doğru, eğri ise eğri, gereği yapılıp karşılık bulmadıkça, özellikle sosyal medyada linç girişiminde bulunma korkusu ile halkın eleştiriden, yeni fikirler ortaya koymaktan vaz geçip, sus pus olması ile şehirde güllük gülistanlık algısı oluşuyor, bu da birilerinin işine geliyor. Onların dediği değil, halkın dediği olmalı.
Uyuşukluğu bırakıp tedbir almazsak, “ Çankırı’nın sahibi yok!” diye topu taça atıp taşın altına elimizi koymaz sahiplenmezsek küçüldükçe küçülür, yok oluruz… Başka Çankırı yok!..