Çankırı, olaylara karşı tepkisiz, duyarsız, bana dokunmayan bin yaşasın düşüncesinde, nemelazımcı, mücadeleden yoksun, görmezden ve duymazdan gelip, sessizliğini koruyan velhasıl ölü toprağı serpilmiş gibi. STK’ları, siyasi partileri, bürokrasisi, hatta kendi adıma konuşmak gerekirse basını ile aynı. Arada öne çıkanlar olsa da ya tepesine vuruluyor ya da zamanla o da diğerlerine uyuyor. Hepimiz Çankırı sahnesinde kendimizi değil olmamız isteneni başarı ile oynuyoruz. Velhasıl doğal değil yapayız.
Çankırı eskiden böyle miydi? Değildi herhâlde... Her geçen gün dünü aratıyor. Bırakın gelişimi, değişimi gerilemeye de razıyız. O da yok! Ne yaptığını bilmez halde takvim yapraklarını bir bir koparıp günü kurtarma peşindeyiz.
Büyük meselelerde boğulmak yerine kısa yoldan sözü önemli gün ve haftalara getirmek en iyisi.
Yakın tarihlerde: 18 Kasım Dünya KOAH Günü, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü,16-22 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası bildiğimiz kadarı ile atlandı. Ülkenin diğer illerinde bir şekilde kutlanır da bizde neden kutlanmaz insan anlamakta güçlük çekiyor!
Sayıyı çoğaltmak mümkün.
Yetkilileri de hoş karşılamak lazım.
Bir etkinlik yapmaya kalkan hata yaparım korkusuna kapılıp yapmamak daha iyi düşüncesi ile uslu uslu oturuyor.
Nasıl olsa ne arayan ne de hesap soran var...