Kadın da erkek gibi aynı özden, kökten, benzer yaratılmıştır. (Komisyon, Kur’an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, Ankara 2006, II, 11) Kur’an-ı Kerim’de Nisa (Kadınlar), Mücadele/Mücadile (Tartışma, tartışan kadın) ve Meryem sureleri vardır. Nisa suresinde kadın-erkek ilişkisi, kadın hakkı ve aile hayatıyla ilgili bilgiler bulunmaktadır. Mücadele suresi ise, şu ayet-i kerime ile başlar: “Kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a yakınan kadının sözünü Allah işitmiştir.” (Mücadele, 58/1) Meryem suresinde ise Hz. Meryem’in hayatından bahsedilmektedir. Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.)’in risaletine ilk iman eden, Hz. Hatice’dir, yani bir kadındır. Hz. Hatice, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’i hayatı boyunca hep desteklemiş ve yanında olmuştur. Ammar’ın annesi Sümeyye, İslam’ın ilk şehididir.
Kur’an, erkek ve kadını insan olması yönüyle eşit kabul eder. İslam, hem küresel hem de bölgesel anlamda kadının değersizleştiği, sosyal-ekonomik haklarının ihlal edildiği, kız çocuklarının diri diri gömüldüğü - Diri diri gömülen kıza hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda…” (Tekvir, 81/8-9)- bir dönemde geldi. Hem ayet-i kerimeler hem de Hz. Peygamber (s.a.s.)’in in uygulamaları, telkin ve tavsiyeleriyle kadının konumuyla ilgili İslam’dan önceki yanlış anlayış ve uygulamalar kaldırıldı. Miras, mülk edinme, ticaret, siyaset (Hz. Peygamber (s.a.s.) kadınlardan biat almıştır, biat bir çeşit o dönmede seçme/oy verme olarak değerlendilebilir.) vb. haklar İslam’la tanzim edilmiştir. Hz. Ömer bu gelişmeyi söyle ifade etmiştir: “Câhiliye devrinde biz kadınları bir şey saymaz, hesaba katmazdık; bu durum Allah Teâlâ’nın onlar hakkında âyetler indirmesine ve kendilerine birtakım haklar vermesine kadar devam etti...” (Müslim, Talâk, 31)
“Kadınların, mâkul ve meşrû ölçülerde ödevlerine denk hakları vardır…” (Bakara, 2/228) “Onlar sizin için elbisedir, siz de onlar için elbisesiniz…” (Bakara, 2/187) “Onlarla (kadınlarla) iyi geçinin.” (Nisa, 4/19) Resul-i Ekrem (s.a.s.) Veda Haccı’nda 124 bin sahabesine kadınlarla ilgili uyarmış ve şöyle buyurmuştur: “…Bilin ki, sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır…” (Tirmizi, Rada, 11)
Hz. Peygamber (s.a.s.) kadınların eğitimine önem vermiş, onlara haftada bir gün özel olarak ayırmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), eşleriyle zaman geçirmiş, onlarla müsabaka yapmış, her yolculuğunda kura çekerek bir eşini beraberinde götürmüştür. Hudeybiye antlaşması yapıldıktan sonra sahabenin yaşananları anlamlandıramaması üzerine, Hz. Ümmü Seleme ile istişare etmiş ve onun görüşüyle hareket etmiştir. (İrfan Yücel, Peygamberimizin Hayatı, Ankara 2010, 170) Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde kadınlar savaşlara dahi katılmış, geri hizmette görev almıştır. Nesibe hatun ve bazı kadınlar Uhud savaşına katılmış, su taşımış, hezimet anında ise elindekileri bırakıp kılıç alıp, savaşmıştı.
İslam’da kadın erkeğin, erkek kadının rakibi değildir. Bilakis bir örtü gibi birbirini tamamlar. (Bakara, 2/187) İnsanlık ve temel haklar noktasında erkeğinde kadının da hakları vardır. Bununla birlikte sorumluluklar noktasında İslam’da kadının ve erkeğin hem benzer hem de farklı sorumlulukları vardır. Kulluk ve ubudiyet noktasında kadın ve erkek aynı sorumlulukları taşırken, sosyal hayatta İslam erkeğe daha çok sorumluluk vermiş, bununla birlikte kadını dışlamamış bilakis korumuştur. Mirasta erkeğe daha çok pay verilmesi de yüklenen sorumlulukla orantılıdır. Fiziki ve duygusal özellikler yönüyle de kadın ve erkek farklıdır. İslam toplumlarında kadının farklı statü ve konumda değerlendirilmesinde çoğu zaman dînî kaynaklar değil, sosyal ve siyasî çevre, coğrafî, etnik yapı ve İslâm öncesinden gelen kültür belirleyici rol oynamıştır.
Kadın, bir eş, Allah’ın emaneti, bir erkeğin dünyada sahip olabileceği en değerli varlık; bir anne/babaanne, hürmet edildiğinde, hakları korunup gözetildiğinde cennetin anahtarı; bir evlat terbiye edilip, yetiştirildiğinde cennet vesilesi; teyze anne yarısı; toplumda saygın bireydir… Kadın evin direği, sadakat noktasında eşinin gözbebeğidir. Kadın, çocuğun ilk öğretmenidir. Bir eliyle beşiği sallarken diğer eliyle dünyayı sallar. Kadın, Allah’ın kuludur.